hesabın var mı? giriş yap

  • çalışan insanın bazen tek tesellisi olabilen aktivite. cumadan market stoğu da yapılır hatta ekmek bile fazla alınır ki ekmek almaya bile inilmesin. dis dünya ve insanlara karsı bir sogukluk vardır. özellikle buyuk sehirlerde çalışanlar ya da ısı insanla olanlar. mümkünse haftasonu insan görmek istemezler. sessizlik, huzur minik bir tatil. yaslanıyor muyuz acaba

  • standart geyiktir bu mahalle arası bankerleri. 91 gram altını kuyumcuya bir insan neden verir ki? kaybolmasın falan diye değil bırakın bu işleri. işletmek için verilir sonra da böyle olur işte. minimal çiftlik bank.

  • burhan altıntop'un fight club' a yaptığı göndermelerle yarmış, olayı bitirmiş dizi.

    --- spoiler ---

    burhan altıntop: naber concon? nassın gülüm? nooldu beni bulamadın mı? nhahhah ha! ara tara tırım tırıs yok nhahhhaah...
    karşı balkondaki komşu: nerde oturuyosun lan sen? ismin ne senin?
    ba: beni bulamazsın gulüm, ben aslında yoğum.
    kbk: ne diyosun sen ya?
    ba: ben aslında yaşamıyorum, ben senin süper egonum. anladın mı? egoist.
    kbk: hasta mısın sen ya?
    ba: ben aslında yoğum. bence sen ruh hastasısın, şizofrensin. kendi hayalindeki yarattığın bir kahramanla kavga ediyosun. bimediğin tanımadığın bir adamla, hayalindeki adamla muabbet ediyosun. ben aslında yooğğum. yooğğuum.

    --- spoiler ---

    yıllar sonra gelen edit: izlemek için

  • bu videoda görülen tek şey, seküler ve laik insanların ne kadar medeni olduğudur. şu tiplere sabır göstermek, yarın gelin konuşalım demek falan bunlar ciddi medeniyet göstergesi.

    bunun tam tersi olsa, mesela ben gidip camide ateizm tebliğinde bulunsam acaba böyle medeni bir karşılık görür müyüm? soru bu.

    debe edit: öncelikle; ülkenin şu içler acısı halinde, insanın çok rafine bir alan olan ekşi sözlük'te dahi olsa kendisi ile aynı düşüncelere sahip insanların varlığını görmesi kadar umut veren bir durum yok. o sebeple tüm güzel insanlara teşekkür ederim.

    sonra;
    (bkz: minik eymen'e yardim ediyoruz kampanyasi)

  • entry'lerin çoğunu okudum, bok atanların nerdeyse hepsi "gidecektim, vazgeçtim" gibi sığ sebeplerle gid-e-memiş kişiler.

    yurtdışına hayatımda ilk kez 2002'de yılında daha 19 yaşındayken çıktım., isviçre'ye gittim. 2 yıl okudum ve vizeyi uzatamadığım için geri döndüm, eğitim bitmişti. 2006'da, gittiğim için pişman olsam da, bir delilik edip çin'e gittim. ufak bir danışmanlık şirketinde business developer olarak çalıştım. 11 ay sonra kendi isteğimle geri döndüm.
    döner dönmez, askerliği halledip istanbulda iyi bir şirkete girdim, çalıştım, arada birkaç iş değiştirdim. tecrübe kazandım derken 2014'te katar'dan iyi bir ücret karşılığı danışmanlık teklif gelince bastım gittim. üstelik eşim ve 2 yaşındaki oğlumla birlikte... türkiye'deki şirketten istifa ettiğimde aldığım ücret, sanırım o zamanlar 7500 tl civarıydı. şu anda aynı pozisyon 10.000tl üstünde maaş öneriyor. evde izlediğim filme kadar para ödetmeyecek yan haklar da hariçti. eşim de çalışıyordu, kendi evimiz vardı vs vs... herşeye rağmen, katar da olsa ingiliz milleti ağırlıktadır deyip, yurtdışı her türlü rahattır deyip basıp gittik.

    katar'da 2 yıl kaldım, iyi para yaptım ve danışmanlığın süresi bitince ingiltere'yi gözüme kestirdim, ankara anlaşmasına hazırlandım ve bastım geldim. 2016 mayıs'tan beri de buradayım.

    bunları niye anlattım, hayatında ilk kez yurtdışına çıkıp da "gavur yapıyor amuğagoyim" diyen biri olmadığımı anlayın diye. çin'i de gördüm, dubai-katar'ı da... yaşadığım ülkeler dışında da, kah gezmek kah iş için, kah arkadaş ziyareti için 20den fazla ülke gezdim. arkadaşlarımla da sürekli irtibat halinde olduğumuz için çoğu hakkında ahkam kesebilirim.

    tüm bunların sonunda emin olun ki; türkiye kadar bozuk ortama sahip, insanların birbirine somurttuğu bir ülke görmedim. srilanka'ya gittim, yahu herkes mi yardımsever olur. 3 gün gezdiğimiz srilankalı şoför, "burada hindu tapınağında da tapabilirsin, yandaki camiye de gidebilirsin. biz karşı tarafa saygılıyız" diyordu. şu ceylon çaylarının çıktığı, eski adının ceylon olduğu srilanka... türkiye'de yılbaşı eğleniyor diye reina'ya saldırdılar da akmallar alkış tuttu. şimdi oraya cami yapıyorlar.

    velhasıl, gidemeyenlerin boş umutsuzluk triplerine aldanmayın. londra'dan bildiriyorum. oğlum 5 yaşına girdi, ingiltere gibi bir ülkede eğitim alıyor. kendi kafam rahat. siyasetle boğmuyorum bütün günümü, etrafımda sağcı-solcu kim olursa olsun karşıt görüşe küfreden insanlar yok. varsa da kolaylıkla hayatımdan çıkarabiliyorum. türkiye'de birini kovsan diğeri önüne atlıyordu.

    kısacası kısa ömrümü çomaristanda heba etme niyetim yok. niyeti olan varsa da buyursun kalsın.

    hala motive olamamış, az biraz hedefi olup da kafasında sorusu olan varsa; yurtdışına çıkma konusunda her türlü motivasyonu vermeye hazırım.

    londra'dan bildirdim...