hesabın var mı? giriş yap

  • “anında istanbul'u kilitleriz” diyor bu en açık tabiri ile kamu güvenliğini tehdit etmektir, türk halkını tehdit etmektir. ambulansı, itfaiyeyi, polisi, askeri hiçbirini yolda kıpırdatmayız, yolu kapatırız, bırakız aracı gideriz demek istiyor, açık açık darbe tehditidir bu, devlet otoritesini ortadan kaldırırız demektir.

    artık emin olduğum bir şey var, türkiye cumhuriyeti'nin gücü bu taksicilere yetmiyor. adamlar kanun tanımıyor, kural tanımıyor, polis tanımıyor, belediye tanımıyor, hükümet tanımıyor. videoda tehdit var, mala zarar verme var, hürriyetten yoksun bırakma var ama kalkıp kimse siz ne yapıyorsunuz diyemiyor.

    bunlar çete falan değil, terör örgütüdür.

  • an ıtıbarıyle kızılayın başlattığı kampanya.

    deprem anında devletın yardım etmesı lazımken mılletten sms ıle para ıstemek rezıllıktır.

    elazığ ıçın 100 mılyon tl toplanmıştı . ne oldu o paralara objektıf bır şekılde açıklayın ondan sonra milletten bağış isteyin.

  • trabzon idmanı ders bir:

    bugün trabzonspor idmanına getirilen vuvuzela antremana giren futbolcuların elinden ve çalma girişimden geçtikten sonra sahaya en son giren şenol güneş'in eline gelir.

    - vuvuzela'yı hocaya veren görevli; içi boş bunun hocam
    - şenol güneş; olur mu. içinde bağımsızlık var, özgürlük var bunun..

  • ön edit: lütfen konu ile ilgili fikri olan mesaj atmak yerine entry girsin. entry girin ki o müthiş fikirlerinizden sadece ben değil tüm herkes faydalansın. yoksa sabaha kadar çene çalsak ne olur en fazla beni ikna etmiş olursunuz.

    stad taş çatlasın 60 milyon liraya yapılabilir, geri kalan 100 milyon lira hayır olsun diye eşe, dosta, akrabaya, lise arkadaşına dağıtılabilir. hiç sevap kazanılmasın mı?

    "dini tilkiden öğrenen, tavuk çalmayı sevap sanır" hesabı.

  • bu gece hbo’da finali yayınlandı. 4. ve son bölümü.

    yavaş başladı, hızlı bitti bu mini seri.

    --- spoiler ---

    buradaki yorumlar ve eleştiriler finalle birlikte biraz daha kökleniyor. hakikaten de katarina ve büyüklüğünden çok -tarihten silinmeye çalışılan- potemkin ve katarina aşkı anlatılmış dizide. madem o kadar potemkin anlatacaktınız; bari ingiliz diline geçmiş potemkin village sözü nereden gelir, ona bari değinseydiniz.

    genel oyuncu seçimlerindeki sorunlar var, bir kişi hariç. katarina’nın oğlu paul’u oynayan joseph quinn müthiş iş çıkarmış.
    bir ezik ancak bu kadar güzel canlandırılırdı.

    bunun ötesinde türkleri güzel harcamışlar dört bölümde. yerler biriz. adamlar resmen kırım’a yürüyerek giriyor. türkiye deplasmanının kolay geçmeye başladığı yıllar. bizim takımın başında 3. mustafa var. o daha eski kafalı. katarina tabii ki deli petro (peter the great) dönemindeki askeri modernleşmenin ekmeğini yiyor.
    bizde de bu üst üste mağlubiyetlerden sonra 3. selim gelecek. o da reformist. orduyu falan yenilemeye çalışacak. ama düşüş başlamış bir kere. bu modernleşme süreci ancak imparatorluğun çöküşünü bir 100 sene daha erteleyecek.

    --- spoiler ---

  • atası, dedesi çeviriyor arsayı içine bir gecekondu, seçim zamanı imar affı sonra müteahhide ver zincir reaksiyonu şeklinde devam eden sebepsiz, haksız zenginleşme silsilesi
    geçmişten günümüze onlarca imar affı çıkmış, çöken, çeviren, kaçak kat çıkan onlarca kez ödüllendirilmiş, torununa kadar ödüllendirmişler adamı. sen ise bu barzonun sadece bir dairesini satın alabilmek için yıllarca çoluk çocuğunun rızkından kesiyorsun buna rağmen alamıyorsun belki de.
    tapu kayıtları ülkedemizdeki en sağlam arşivlerdendir. bak arşive ilk sahiplenmeye ve tescile ulaş, sahiplenmesi bu şekilde ise ver buna iki daire sonra gerisini tokiye devredip vatandaşa uygun şartlarda sat. cebinden beş kuruş çıkmadan bir adam 400 daire sahibi oluyorsa burada özel mülkiyetden bahsedilemez, burada bir yanlış vardır.
    bizim dedemiz hakka hukuka uydu diye cezalandırılmamız neden?

  • leyla'nın günlüğünü alan ve fakat okuyup okumamakta kararsız kalan mecnun'a ismail abi'nin o cânım ayarı:

    "hem kızı seviyorum diyorsun hem de gidiyorsun günlüğünü çalıyorsun. kızın şifrelerini isteyen adamdan ne farkın kaldı senin o zaman?
    sen ki mecnun çınar'sın! leyla'nın geçmişini anlamak için senin o defterdeki satırlara mı muhtaç kaldın sen? insan sevdiğinin gözünün içine bakar. oradan anlar ta geçmişinin ne olduğunu. biraz acısını paylaşır. sevincine şaşar. böyle gidip de günlüğünü çalmaz ergen gibi. pislik be."*

  • selam verip su istesen çay istesen hayır demeyecek aile.

    orada da usturuplu şekilde söze girip "abicim burası bisiklet yolu, sürü halinde bisikletliler geçer. belki biri fark eder öbürü onun arkasından gelir sizi görmez, hızlıdır duramaz, kendini sizi yaralar mazallah, az kayın buradan da içimiz rahat etsin bizim de" denilse çok da güzel bisiklet kültürü empoze edilir bu aileye. ailedeki çocuklar bisikleti görür, özenir. emmi teyze kendini kötü hissetmez, etrafta dolanan bisikletçilere başka gözle bakarlar bundan sonra.

    ama nerdee? iş güç şov. biz bunları entrylerimizde yazdık ama gg diye sildiler :/