ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
okul basıp küfreden milli eğitim şube müdürü
-
milli egitim muduru olmak isteyen akebe cocugu.
evlilik düşünürken ayrılmak
-
evlenip boşanmaktan daha iyi,
evlenip, çocuk yapıp boşanmaktan çok çok daha iyidir.
kız arkadaşa taksi pahalı otobüse binelim demek
-
bunu diyemeyeceğiniz kızla evlenmeyin. benden demesi...
berat albayrak ingilizcesi
ankara metrosu anonsları
-
bir grup sarhoş üniversiteli sarı çizgi muhabbetine odaklanarak eğlenmeye çalışırlar. aralarından kıvırcık saçlı kısa boylu olanı yaramaz bir cüce edasıyla sarı çizgiye basıp ayağını kaldırmaktadır devamlı.. beklenen uyarı otomatik olandır lakin "sevgili bağyan. sarı çizgiye basmayınız." der bi ses.
ilk defa özgün bir anons duyan topluluk bi an afallar. kıvırcık saçlı cüce havaya bakınmaya başlar. anonsçu amca "evet evet siz kıvırcık saçlı bağyan.. dikkat edin. elektrik var aşşada. ölürsünüz sonra" der.
gençler gülüşmeye başlar kikikiki deyi deyi. kıvırcık cüce uslanmaz "şu kafayla biraz daha eğleneyim yahu" diyerek gelmekte olan trenimize otostop çeker. anonsçu amca boş durur mu cevabı yapıştırır hemen. "kıvırcık saçlı bağyan öyle yapmanıza gerek yok. trenimiz zaten platformda duracaktır."
bizim sarhoş üniversiteliler dahil durakta tren bekleyen herkes gülmeye başlamıştır. tren gelip kapılar açıldığında içeri girmeden güzel bi sona imza atmak isteyen kıvırcık saçlı cüce el sallar kameraya bakarak. amca bombayı patlatmıştır.. "iyyakşamlaağr"
trene binildiğinde herkes gülmektedir. eski yolcular ne olduğunu anlayamamıştır. olsundur. pek eğlenilmiştir.
tofaş şahin'e helikopter pervanesi takan türk
-
(bkz: kara şahin düştü)
mustafa durdu'nun 27 kasım 2013 tarihli yazısı
-
okuyunca nasıl bir yokluk içinde okuduğuma şaşırtan yazıdır.
biz de kızlı erkekli oturduk ama hiç bir kız gelip kucağıma oturmadı. demek sorun sadece bizim lisedeydi.
karşılıklı münazaralar yaptık, fikirlerini dinledik, fikirlerimizi çarpıştırdık. beraber ders çalıştık, ders dinledik, ders astık.
okuldan kaçıp dönercide 1.5 porsiyon döner yedik, sinemaya gittik güldük muhabbet ettik.
bazen karşılıklı futbol oynadık, kavga ettik, beraber sevdik, sevdiğimizi müzikleri bir kulaklıkla dinledik.
bak bu kitap çok güzel diyerek birbirimize kitaplarımızı paylaştık, bazen de gençliğin verdiği heyecanla ağzımızdan tükürükler saçarak kavga ettik fikir ayrılıklarımız yüzünden.
birbirimizi güzel/yakışıklı bulduk, aşık olduk.
kadın ya da erkek hepsinin birer adı vardı hepsi birer bireydi başta.
fikirleri, hayalleri, hedefleri olan kızlar tıpkı erkekler gibi. evet hiç biri kucağıma oturmadı ne yazık ki.
seni seviyorum cumhurbaşkanım diyeni alandan atmak
-
fıkra gibi bir olay değildir. zira korumalar cumhurbaşkanını gerçekten sevecek birileri olmadığını bildiklerinden gerekeni yapmışlardır.
çamura düşmüş topu duvara vurarak kurutmak
-
aynı zamanda havası kaçmış topu birkaç saat güneşte bekletip az da olsa şişmesini sağlayan nesildir.
hatay'ı geri almak için her şeyi yapacağız
-
kırk asırlık türk yurdu düşman elinde esir kalamaz
bir hatay'lı olarak, dedemin babasının yani hasan ağa'nın 80-85 yıl öncesi yaptığı gibi silahı alır dağa çıkar ne kadar suriye sevdalısı varsa hepsini kuş gibi avlarım. ben sofu hasan'ın torunuyum. benim dedem ağalığını, canını düşünmeden memleket elden gitmesin diye çalışanları ile hatay'ın dağlarında fransızlara, suriyelilere, araplara karşı eşkıyalık yapmış iken bu halimle kaybedecek hiçbir şeyi olmayan ben hepsinin alnını karışlarım.
amasya üniversitesi'nde yapılan bisiklet
-
yaptıkları tek şey suyu köpürtmek gibi geldi bana ama zaten beni en çok çeken arka tekerin suyu köpürtmesi oldu. anlayamazsınız.