ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
zaga
-
sabah 3'te 4'te taksim'den gelirdik, hafif sarhoş, bambi'de dilli kaşarlı yenmiş, soğukta akm'nin yanındaki (veya gümüşsuyu'ndaki) dolmuşa yürünmüş, dolmuştan indikten sonra tüttüre tüttüre eve gelinmiş halde, resmen sabahın köründe yatmadan önce son bir tv açardık, zaga hala devam ediyor olurdu.
o kadar çok dışarılardaydık ki televizyon'da canlı izleyebildiğimiz tek program zaga'nın son bölümü olurdu. konuklar monuklar da pek umrumuzda olmazdı.
ne güzel bir dönem, ne güzel bir histi o.
ek tanım: bir kuşağın çok farklı hatırladığı bir program.
ses kayıtlarını toplu taşıtlarda dinleten insanlar
-
sosyal medya olmaktan çıkıp, ana haber bültenine dönüşen insanlardır. dün 18.15 eskişehir-ankara yüksek hızlı treninde ben de gerçekleştirdim bu eylemi. başlarken bi tedirgin oldum, kavga çıksa, linç edilsem kaçacak yerim yok, 250 km hızla giden trenden de atlanmaz ki diye. bu tedirginlikle başlattım kaydı. herkes sus pus oldu, dinledi. yaklaşık on dakika boyunca kimseden ses çıkmadı. kayıt bitti, bir dakika geçti, hala çıt yok. sonra çözüldü insanlar, kimisi kendi arasında muhabbetine döndü, kimisi ses kaydını konuşmaya başladı. bir sonraki vagona geçtim, orada da açtım kaydı son ses. bir teyze ne olduğunu anladıktan sonra "dinlemek istemiyoruz biz bunları, montaj bunlar montaajjj" dedi. ben cevap veremeden birkaç kişi "kendi adına konuş, dinliyoruz biz" diye susturdular teyzeyi. bitince bir sonraki vagona geçtim, orada bir abla ben dinletirken bir yandan düşmanca gözlerle bakıp bir yandan yüksek sesle oflayıp pufluyordu, karşısındaki yolcu kendisini "şşşşt" diye susturup dinlemeye devam etti. toplam beş vagon boyunca karşılaştığım yegane kötü tepkiler bunlardı. bunun dışında insanlar kaydın trende dinletilmesine şaşırdılar ama tepki vermediler. bilal'in sesini duyunca yanındakine kafasını sallayıp "bak işte bu" diye işaret eden de vardı, "ne dinlio ki bu kız" diye şaşkın şaşkın bakan da. şaşkınlıkla bakanlara "başbakanımızla oğlunun ses kaydı çıkmış da, dinlememiştim, şimdi dinliyorum" diye açıklama yaptım. kimisinden bir karşılık aldım, kimisi anında kafasını çevirdi, karşılık alamadım. sonuç olarak 25 şubat 2014 günü 18.15 treniyle eskişehir'den ankara'ya dönen insanlar arasında bu kaydı duymayan neredeyse kalmadı. gururla bildiririm.*
zor okunan kitaplar
-
türk romanlarıysa söz konusu olan, açıkara türkiyenin en çok satan ama en az konunan romancısı orhan pamuk kitaplarıdır. en zor okunan ve aynı zamanda bence en iyi kitabı için;
(bkz: kara kitap)
ebru gündeş
-
savunduğu kişi: tarihin en büyük yolsuzluğunu yapmış olan adam.
savunma yapılan program: o ses
bu programın sahibi: acun
savunma şekli: ajitasyon
ajitasyonda kullanılan: çocuk
başka eyyorlamam yok hakim bey.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
klavyeden çok mouse'u kullanıyorsanız, yalnızsınızdır demektir.
odtü'ye en az 4 üniversite daha sığar
-
sizin sarayınıza da 4'er kişilik 1000 fakir aile yerleştirilecekse bir odtülü olarak onayladığım durumdur.
edit: (bkz: güvendik ilk-orta okulu yardım kampanyası)
22 mart 2021 fenerbahçe'nin attığı tweet
-
fb'nin twitter hesabindan atilan tweet. bu donemde bu aciklamayi yapabilmek. helal olsun!!
not: belirtmek gereksiz ama yine de belirteyim, aboubakarspor...
https://twitter.com/…hce/status/1373978367255572485
edit: gördüğüm kadarıyla bu fb’nin kadın haklarına yönelik ilk açıklaması değil. heforshe’ye katılan, bu konulara önem veren bir yönetim anlayışı var. o yüzden önünüze gelen(ya da daha doğrusu işinize gelmeyen) herşeyi “siyaset yapmasın” sığlığına sokmayın.
hastası olunan sözler
-
"efe yakışıklı ve zengin, onu dedem de sever.. beni sevsene"
(bkz: umut sarikaya)
aşkımızın meyvesi aytek
-
20 agustos 2009 uykusuz sayisindan
---spoiler---
baba: neyin var evlat... canin sıkkın gibi.. icine ekmek dogradigin caya bile dokunmadin.... cizgi film acayim mi... ister misin?
aytek: cizgi filmle deli mi oyaliyosunuz lan siz.. dun gece herseyi duydum... ben yattiktan sonra neler ceviriyosunuz lan siz oyle! yatak odasinin kilidinin sesini duyunca hirsiz mi zorluyo acaba diye kontrol etmeye gelmistim... yaziklar olsun size! cok agrima gitti lan!
anne: aytek! oglum!
aytek(annesinin elinden kacmak icin omuzunu cekerek) dokunma bana! dokunma bana o cunup ellerinle! dokunma dedim!
---spoiler---
ulaştırma bakanlığı'nın izmir metrosu ödeneği
-
sabah nihat sırdar'dan duydum, şaka sandım, araştırdım gerçekmiş; ulaştırma bakanlığı 3 büyük şehirde metro yapımlarına aktaracağı kaynağı açıklamış:
istanbul'a aktarılacak kaynak: 3,2 milyar tl
ankara'ya aktarılacak kaynak: 1,1 milyar tl
izmir'e aktarılacak kaynak: 30 bin tl
geçtim milyarı, milyon bile değil. 30 bin tl. şaka gibi.
sonra izmir köy, izmir gelişmiyor.
sen hükümet olarak türkiye'nin en çok vergi veren 3 şehrinden biri olan izmir'den vergileri toplarken ondan topladığın vergileri izmir'e değil de başka şehirlerin kalkınmasına harcarsan, izmir'i cezalandırır, ve yatırım, yardım yerine köstek olursan izmir tabii ki ilerlemez. tüm izmirlilerin bu cezalandırmayı, bu kinci tutumu görmesi ve tepkisini koyması lazım.
kaynak:
(bkz: https://tr.sputniknews.com/…ul-milyar-izmir-bin-tl/)
ayrıca:
(bkz: izmir/#35655582)
aeroponik
-
hidroponik tekniginin/teknolojisinin daha da gelistirilmis versiyonu olan tarim yontemi. turkiye'de daha ziyade topraksiz tarim olarak bilinen yontemlerden biridir. geleneksel tarim yontemlerine gore su ihtiyacini 20'de 1'e kadar dusuren bu teknik topraga da ihtiyac duymadigi icin her turlu corak arazide, verimsiz toprakta, kurak cografyalarda kullanilabilir. hidroponik sistemlerden farki bitkinin ihtiyac duydugu besin ve mineralleri sisleme, puskurtme yontemiyle kisa araliklarla surekli bir dongu icinde bitki koklerine uygulamaktir. bu sayede kullanilan su miktari ciddi olcude azalmaktadir. memlekette genellikle sadece ciftciler acisindan onemli zannedilse de insanligin gelecegi icin en onemli konulardan biridir.
bu sebeple nasa uzay tarimi , derin uzay yolculugu, uzay kolonisi gibi konulardaki temel problem olan yenilenebilir taze gida yetistiriciligi konusuna cozumun aeroponik/hidroponik sistemler olacagi gorusundedir. uluslararasi uzay istasyonu'nda yillardir bu yontemlerle tarim denemeleri yapilmakta, ve ciddi basarilar elde edilmektedir.
yine bu baglamda dunya genelinde cok sayida sirket hidroponik/aeroponik teknolojileri uzerine ciddi yatirimlarla ar-ge calismalari yapmaktadir. bu sirketlerin gelecekte onemli birer figure donusecegini anlamak icin muneccim olmaya gerek yok elbette.
(bkz: hidroponik)
https://www.nasa.gov/…/tech_life_asa_analytics.html
https://settlement.arc.nasa.gov/…s/hydroponics.html
https://www.nasa.gov/…sions/science/biofarming.html
https://www.nasa.gov/…ion-of-deep-space-food-crops/