hesabın var mı? giriş yap

  • sonuç için şu entrye bakın: (bkz: #142399918)

    son durum için şu entrye bakın: (bkz: #142078837)
    ——
    önedit: sonuna kadar arayacağım hakkımı. bugün ikinci geceyi geçiriyorum gümrükte. ne türkiye’ye geri dönebiliyorum ne de sınırdan geçebiliyorum.

    yarın arabanın her yerine protesto kağıtları yapıştıracağım. (düzeltme: bunu yarın duruma göre yapacağım)
    ——
    özet geç piç:

    üç hafta önce ben ve eşim, fransa’dan türkiye’ye arabayla geldik. eşim acil bir durum sözkonusu olduğu için, birinci haftanın sonunda uçakla dönmek zorunda kaldı. ben arabayla kapıkule kapısından çıkmak istediğimde, eşim arabada olmadığı için 38 bin türk lirası ceza kesildi. cezanın nedeni giriş kaydının eşimin adına yapılması. arabayı ben kullanıyorum, ben ehliyetimi veriyorum fakat yan koltuktaki eşim kaydediliyor şoför olarak.

    araba ikimizin üzerine kayıtlı.
    arabanın ruhsatında ikimizin de ismi mevcut.
    (detaylar aşağıda)

    gümrükte iki müdür yardımcısı olayın rezaletini anladı, fakat hiçbir şey yapamadı.

    her türlü desteğinize ve görüşünüze açığım.

    ***

    1- türkiye’ye girerken gümrük görevlisi eşimin adını kaydediyor sadece. benim ismim, ruhsatta mevcut olmasına rağmen, kayda geçmiyor.

    “sistem böyle, tek isim kaydedebiliyoruz zaten”
    (bkz: sistem böyle)

    2- böylece türkiye’de arabayı sadece eşim kullanabiliyor, yasaya göre. eşimin uçakla döneceğini önceden bildirmek gerekiyormuş.

    “bence de mantıksız, ama kural öyle diyor”

    3- ne geri dönebiliyorum, ne de sınırı geçebiliyorum. şunu öneriyorlar:

    birinci çözüm: şimdi cezayı öde, ve git.

    ikinci çözüm: saat üçte geldim kapıkuleye. sabah saat 9’da 38 bin tl’lik ceza üzerinden pazarlık yapılmasını teklif ettiler.

    üçüncü çözüm: dava açmak. bu meblağı ödedikten sonra dava açabiliyormuşuz, ama…

    “… ama genelde mahkeme reddeder”

    4- eşimin acil dönmesinin nedeni babasının hastalanması. (kime neyse bundan)

    5- benim gibi onlarca kişi var ama bir tek ben kaldım itiraz eden. hepsi uzlaşmaya gitti. aralarında en saçma olanı benim durumum.

    6- buraya kadar okuduysanız, allah sizden razı olsun. allah çocuklarınıza güzel, adil bir ülke nasip etsin.

    adam öldürmedim, hayatımda kimseyi yaralamadım, ulan radara yakalanıp trafik cezası bile yemedim. işimi hakkıyla yapmaya çalıştım, hak yemedim, hırsızlık yapmadım.

    insanın zorunda gidiyor ya.

    edit-1: eşimin buraya gelmesi bir şeyi çözmüyor. aracın sürücüsü arabayı bırakıp gitmiş diyorlar. şaka gibi değil mi?

    edit-2: yeni yeni şeyler öğreniyorum.

    • ailecek arabayla gelip, arabanın arkasını doldurmak için aile fertlerini uçakla yollayanlar varmış. (sanırım bunu yazan arkadaş eşimin bu yüzden uçakla döndüğünü söylüyor. ya sabır)
    • fakirlere hava atmak için arabayla geliyormuş insanlar. valla o kadar çevrem yok türkiye’de. olsa da hava atsak.

    edit-3: bu entry şişmesin diye şurada (bkz: #142078837) son durumu paylaşıyorum. böylece başkalarına da örnek olabilir bu hadise.

    edit-4: tüm mesajlara bakıyorum, arada unuttuğum varsa kusura bakmayın lütfen. henüz bir sonuç alamadık. tüm süreci anlatacağım sonuç gelince.

  • genelkurmay açıklamasına göre bizim ordumuzdur.

    bkz: el siki görmeyen kendi sikini cezayir tüfeği sanarmış.

    not: kusura bakmayın, bu lafı kullanmanın zamanını kolladım yıllar yılı. artık zamânı gelmişti...

  • geçmişi karanlık, pek çok sabıkası bulunan, mafya ile yakın ilişkileri olan ve rakipleri için oldukça ürkütücü tipe sahip biriydi. tarihte ağır siklet boks şampiyonluğunu 1. roundda nakavtla kazanan ilk ve zannedersem de tek boksördür. o dönemin şampiyonu ve eğilerek yumruklarından kaçmaya çalışan floyd patterson'u kafasına balyozları indire indire ilk roundda nakavt etmiş, bu da yetmezmiş gibi 1 sene sonraki rövanş maçında yine ilk roundda rakibini aynı şekilde nakavt ederek ringe paspas yapmıştır. 80'lerin ortalarında, kariyerinin zirvesindeki mike tyson, "ringde karşına çıksa korkacağın herhangi bir boksör var mı?" sorusuna sonny liston cevabını vermiştir.

    1964 senesinde 22 yaşındaki olimpiyat şampiyonu muhammad ali ile ünvan maçına çıktıklarında, bahislerde ali 1'e 7 veriyordu. o derece favoriydi sonny liston. ali ise maç öncesi dillendirdiği şiirlerinden birinde şöyle diyordu:

    if you wanna lose your money,
    then bet on sonny!

    dövüş başladığında, genç ali kelebek gibi uçup ringde dans ederken, liston bütün gücüyle yumruklarını sallayarak ali'yi kovaladı. tabi bu arada ali'nin direkt kombinelerini de yedi. neticede 6. roundun sonunda, hırsla salladığı yumrukların neden olduğu öne sürülen bir omuz sakatlığı nedeniyle maça devam edemeyen liston kaybetti. pek çok kişi bu sakatlığa inanmaz ve liston'un maçı bıraktığını iddia eder.

    bir sene sonraki ikinci maçları ise bariz şikedir. wba ağır siklet ünvan maçlarında rövanş sistemini reddettiğinden maçı tanımamış ve ali'den ünvanını geri almıştır (wbc ve the ring ünvan veren diğer boks birlikleriydi) dövüşün organizatörleri ve sponsorların mafya bağlantıları nedeniyle pek çok tartışmanın gölgesinde dövüş ayarlanmaya çalışıldı. hiçbir eyalet ev sahipliği yapmak istemedi. sonunda lewistone, maine'de 2,412 kişinin önünde yapılan ünvan maçı, tarihin en düşük seyircili ağır siklet ünvan maçıdır. liston yine favoriydi ve intikamını alacağı düşünülüyordu. bahislerde de 7-5, (iddaa diliyle 1.40) oranla yine favoriydi. oysa ilk roundun sonlarında ali'nin yumruk bile denemeyecek bir darbesiyle nakavt oldu. bırakın boks otoritesi ya da uzmanı olmayı, hayatında hiç boks izlememiş biri bile liston'un sahneye koyduğu bu tiyatroyu yemez.

    http://www.youtube.com/watch?v=ziy9t8zfjai

    bu nakavt o dönem çok tartışıldı. pek çok boks otoritesi açıkça liston'ın karanlık ilişkilerine vurgu yaparak maçın fixed olduğu görüşünde birleşti. ama tabi ortada bir kanıt yoktu. şunu da hatırlatmak lazım. liston boks tabiriyle çok sağlam bir çeneye sahipti. yani öyle kolay kolay nakavt olacak bir adam değildi. hapishane günlerinde kendisine demir sopalarla girişen birkaç polisi kafasına aldığı darbelere rağmen haşat ettiği kayıtlara geçmiş bir gerçek. nakavta sebep olan yumruk tarihe phantom punch olarak geçti. gerçekte olmayan, hayalet, fiyasko bir yumruk. bazıları boks sporunun selameti açısından bu durumu göz ardı etti. ali ise liston'u nakavt ettiği yumruğa anchor punch ismini taktı. neticede ortaya 4 teori atıldı:

    1. mafya liston'u kullanarak bahis şikesi yaptı ve büyük para kaldırdı.
    2. liston kendi aleyhinde bahis oynayıp, ilk fırsatta kendini yere attı, çünkü mafyaya borcu vardı.
    3. ali'yi himayesinde bulunduran nation of islam topluluğu, liston'u maçı kazanması durumunda ölümle tehdit etti.
    4. liston, malcolm x taraftarları tarafından vurulmaktan korktu.

    dövüşten birkaç gün önce bir grup müslümanın liston'ın kampını ziyarete gittiği biliniyor. bu görüşmenin içeriği ise meçhul. olası bir tehdit ve liston'un bunu ciddiye alması muhtemel. çünkü o dönemde ortalık baya karışık. zenci müslümanlar aralarında bölünmüşler, malcolm x dövüşten 3 ay önce suikaste uğramış durumda. bu teorilerden özellikle 3.sünü destekleyen pek çok demeç mevcut:

    kendisine ait bazı çelişkili açıklamalar:
    "that guy was crazy. i didn't want anything to do with him. and the muslims were coming up. who needed that? so i went down. i wasn't hit." - sonny liston's comments to mark kram of sports illustrated
    "it wasn't that hard a punch, but it partially caught me off balance and when i got knocked down, i got mixed up because the referee never gave me a count. i was listening for a count. that's the first thing you do, but i never heard a count because clay never went to a neutral corner." - sonny liston's comments to dave anderson of the new york times

    eşi geraldine liston'ın bir demeci:
    "i think sonny gave that second fight away [to muhammad ali]. i swear. he said, 'no, you win and you lose.' i said, 'in the first round?' "
    "if it was a fix, sonny took it to the grave with him. but there was never a financial payoff."

    ayrıca yine yardımcı antrenörlerinden birinin demecine göre de, liston siyah müslümanlar tarafından öldürülme korkusuyla maçı vermiştir.
    http://espn.go.com/…c/biography/s/liston_sonny.html

    1987'deki bir röportajında floyd patterson, liston'ın ali'ye 2 maçı birden bilerek verdiğine emin olduğunu söyler:
    "floyd patterson said he was convinced liston threw both fights to ali. according to patterson, ali's cut man for the first fight had contacted all of his friends and relatives before the fight and told them that it was fixed, and that they should bet everything they had on ali."

    ali maçtan sonra verdiği bir demeçte, liston yere düştüğünde seyircilerden "fix! fix!" tezahüratları duyduğunu ve zaferine leke sürdürmemek için liston'ın başına gelerek kalkması için ona bağırdığını söylemiştir. sonuçta ortaya o meşhur fotoğraf çıkar. ayrıca maçın hemen ardından ali'nin ortaya çıkan durumdan iğrenerek, köşesindekilerden abdul rahman'a, liston'ın kendini yere attığını söylemiştir.

    işte boks tarihinin belki de en meşhur fotoğrafının ardındaki hikaye böyle.
    http://i.cdn.turner.com/…ammad-ali-sonny-liston.jpg

  • her alanda özelleşilsin ki vatandaş yarı maaşa çalışsın aradaki farkı da biz yandaşa yedirelim naraları geliyor.