hesabın var mı? giriş yap

  • çin'deki her ailenin tek çocuğu olması politikasına aykırı olan kişilere verilen isim. hukou sistemine göre her aile sadece bir çocuk sahibi olabiliyor. eğer aile birden fazla çocuk sahibi olmak isterse her yeni çocuk için ciddi miktarda para ödemesi gerekiyor. eğer aile bu parayı ödemek istemez ancak yine de birden fazla çocuk sahibi olmak isterse bu çocukları nüfusa kayıt ettirmiyor ve bu çocuklar sistemde görünmüyor. bu kişilere heihaizi, yani "kara çocuk" ismi veriliyor.

    çin'de şu an ne kadar heihaizi olduğu bilinmiyor ancak yakın bir geçmişte daha önce hiçbir kaydı olmayan 14 milyon kişi nüfus sistemine kayıt ettirilmiş. bunun yanı sıra 25 milyondan fazla kadının hâlâ nüfus dışı olarak yaşadığı düşünülüyor.

    nüfus sistemine kaydı olmayan kişiler okula gidemiyor, evlenemiyor, banka hesabı açamıyor, herhangi bir işte çalışamıyor ve temel sosyal haklardan yararlanamıyor. kısacası heihaizi'ler bir nevi hayalet olarak yaşıyorlar.

    heihaizi'ler sistemde var olmadıklarından hayatta kalabilmek için yasa dışı işler yapmak zorundalar. hırsızlık, gasp, dolandırıcılık ilk akla gelen suçlar. ancak bunun yanı sıra telif hakkı suçlarını işleyenlerin sayısı da gün geçtikçe artıyor. çin'de bir filmin veya bilgisayar programının telif hakkını ihlal edenlerin sayısı hayli fazla ancak bu ihlale karşı ne çin, ne başka ülke herhangi bir yaptırımda bulunamayabiliyor. bunun sebebi, bu suçu işleyenlerin sisteme göre yaşıyor olmaması. var olmayan bir kişi için kimse yasal işlem yapamıyor.

    aynı zamanda çin mafyaları kendi yasa dışı işlerini bu heihaizi'lere yaptırabiliyor. çevre ülkeler de bu mafyalardan nasibini almış durumda, japonya ve kore'de bulunan çin mafyaları da yine heihaizi'leri kullanmaktan geri durmuyor.

    bunun yanı sıra çin'de aileler genellikle erkek çocukları nüfus sistemine kaydettiriyorlar. çünkü erkeklerin daha ağır işlerde çalışmaları ve iş bulmaları kadınlara göre daha kolay. bu sebeple çin'deki genç nüfus sistemde her 10 çocuktan 9'u erkek olarak görünüyor. bu da başka bir sorunu beraberinde getirmiş, zira nüfusa kayıtlı olmayanlar resmi olarak evlenemiyor. nüfusa kayıtlı sistemdeki kız sayısı hayli az olduğu için erkeklerin bu kızlarla evlenmesi için kızın ailesini ikna etmesi gerekiyor. aile ise kızlarıyla evlenmek isteyen erkeklerden para istemeye başlamış, yani bir nevi başlık parası sistemi ortaya çıkmış durumda.

  • benim mecidiyeköydeki ev sahibimde bu hırsızlardandı, adamın banka hesabı bile yoktu, hayatında bir gün düzgün iş yapmadığını, övünerek anlatır, her fırsatta bizim gibi sabah 8 akşam 8 çalışan kiracılarına laf sokardı. bütün gün evinde oturur 5 dairesinden aldığı kirayı yerdi. istanbulda zar zor krediyle aldım evimi, ama ömrüm boyunca çalışıp biriktirsem bu hırsız ve benzerlerinin tek vurgunla yaptığı servetin yarısına sahip olamayacağım, bizim gibi namuslu insanların çocukları bu avam hırsızların sülalesine çalışacak.

    burada da doluşmuş bu gerçeği eleştiren hırsız çocukları , duygusal duygusal güzellemeler yapmışlar, tabi türkiyede bu hırsızlıktan vurgun yapmış zengin çok , evlatlarıda hırsız soylarını savunuyor, ama onlarda emekçiydi cart curt diye, hatta hırsıza hırsız olduğunu söyleyenlere rantçı diyen mal bile gelmiş.

  • bu dava sürecinde aklımdan hiç çıkmayan bir cümle var. sonuçlanınca yazayım istedim. sanıklardan birinin annesi şule çet’in ailesine “kızınıza sahip çıksaydınız” demişti.

    yani türkçesi, “benim oğlum istediği zaman, istediği yerde, istediği şekilde bir kadına zarar verebilir, tecavüz edebilir, hatta öldürebilir. sorun benim oğlumda değil, sizin kızınızı oğlumun erişebileceği yerlerde bırakmanızdadır.”

    bir ebeveyn katil olan çocuğunu sevmeye, onu korumaya kollamaya devam edebilir, bunda hiçbir problem yok. ama oğlu tarafından zarar görmüş, mağdur olmuş, tacize-tecavüze uğramış, öldürülmüş bir genç kadını suçlayan bir ebeveyn gördüğünüzde bilin ki o insandan bir canavar yaratan bizzat o anne babadır.
    her şeyi paşa oğluna hak görenler için söylüyorum; bu durum sadece kendi zihninizde yaratacağınız bir evrende mümkün olabilir. o hayal dünyasında istediğinizi yaşayın ama etten kemikten bir insana zarar verdiğiniz anda uykudan uyanma vaktiniz gelmiştir.
    keşke büyütürken oğlunuza sahip çıksaydınız.

  • caner in sahada hırçın ve agresif olmasının tek sebebi.
    sonra diyorlar ki niye yerdeki topçuya tekme atmış.
    sizde de böyle avrat olsa keleş ile tararsınız en yakın köy kahvesini.

  • ali ece'ye, 20 sene anlatacak malzeme çıkartan takım. bir başlayacak; ah vardy nasıl forvetti, vay be mahrez'in çalımları. aaa bak schmeichel hele, tam babasının oğluydu. arada tottenham'ı da övecek yayılacak koltuğa hevesli hevesli anlatacak, türkiyede bu adamdan daha çok sevinen olmamıştır yemin ediyorum.

  • en son buzdolabımın arızasını giderdim.

    buzdolabım, dondurucu olmayan normal bölümündeki yani, en alttaki çekmecesinde bulunan tüm meyve sebzeleri buza çeviriyordu. sebebini bi türlü bulamadık.

    servisi aramadan önce youtube'dan bakayım dedim epey bi' izlenen bir video buldum.

    videodaki saçsız abi, dolabın en arkasını açın diyordu. motorun pervanesinin tozdan dönemez duruma gelmiş olabileceğini, bir de tahliye deliğinin tıkanmış olabileceğini söylüyordu.

    eşimle dolabı çektik fişi prizden çıkarıp arkasını açtım ve adamın dediği gibi 9 yıllık dolabımın pervanesi tozdan görünmez hale gelmişti. denemek için fişi taktık ve pervane dönmüyordu. sonra fişi tekrar çıkarıp elektrik süpürgesi ile iyice tozu çektim sonra da bezle güzelce sildim. motorun üzerine de soğuk suyla ıslatılmış bezle biraz baskı yapın falan diyordu bu yolla motoru da soğutup tahliye deliğine de baktık. orası da toz ve diğer şeylerle tıkanmıştı. çöp şiş ile ufak ufak baskı yapıp onu da açtım. çiçek gibi oldu.

    sonra fişi taktık ve bilin bakalım noldu?
    pervane ilk günkü gibi dönmeye başladı. ay arkadaş.

    dolabı 1-2 gün gözlemledik ve gerçekten de düzelmişti. resmen bir sürü masraftan kurtulduk. şu an bayağı iyi çalışıyor.

    teşekkürler youtube ve ilgili videodaki sinirli anlatım tarzı olan saçsız adam.

  • suriyelilere vatandaşlık vererek çözecek sanırım. artık "suriyeli" değil "türkiyeli" sorunu olacaklar.
    6 ayda başka türlü çözülemez o sorun.