• aşağıdaki bilgiler osmansoysal.com dan alınmıştır.

    çin’de, mesleğiniz ne olursa olsun, ya ‘köylü’ ya da ‘kentli’ olarak doğarsınız (ve nüfusa bu şekilde kaydedilirsiniz). yetişkin bir köylüye toprak parçası verilir ve ancak kayıtlı olduğu yerde geçerli olmak üzere sosyal güvenliğe, ücretsiz tedavi ve çocukları için eğitim hakkına sahip olur. ikametini başka bir bölgeye taşıdığında arazisini ve sosyal haklarını tümüyle kaybeder.

    bu hukou sistemi 50’li yılların başında, tüm üçüncü dünya ülkelerinin gündeminde olan köyden kente göç olgusunu engellemek için oluşturuldu. bugün 900 milyon çinli köylüden söz ediliyor, bu sayı kara afrika nüfusundan daha fazla. hukou sistemi tartışmalı da olsa meyvelerini verebilmiştir. manille, bombay, lagos, buenos aires gibi kentler insanlık dışı koşullar altında üst üste yığılmış milyonlarca ve milyonlarca nüfusu barındırmaya çalışmaktadır. çin’de bu tür gecekondu mahallelerini görmek mümkün değildir. bu konuda financial times’te şu yazı yayınlandı: « çin, hukou adlı oldukça sıkı uygulanan ikamet izni sistemi sayesinde, gelişmekte olan ülkelerdeki birçok kentin yarası haline dönüşen köstebek yuvalarının oluşumunu engellemeyi bildi. bu sistem kırdan kente göçü daimi olarak zorlaştırmaktadır. »
  • çin'deki nüfus kayıt sistemine verilen isim. bir nevi yurt içi pasaport işlevi görür. köylü ve kentli vatandaşları birbirinden ayıran bu sistem sebebiyle her vatandaş eşit haklara sahip olmayabilir.

    hukou sistemine göre her ailenin bir çocuğu olabilmektedir. eğer aile birden fazla çocuk sahibi olmak isterse devlete ciddi miktarda para ödemesi gerekir. bu parayı ödemek istemeyen ancak yine de birden fazla çocuk sahibi olan aileler ilk çocuklarından sonrakileri nüfusa kayıt ettirmezler. bu çocuklara heihaizi yani "kara çocuk" denilmektedir.

    modern hukou sistemi 1958 yılında kalıcı olarak yürürlüğe girmiştir. sistemin temel amacı sosyal, politik ve ekonomik dengeyi sağlamaktır. çin halk cumhuriyeti ilk kurulduğu zamanlarda ülkenin toprakları büyük oranda kırsaldı ve ülkenin gelir kaynağının çok büyük kısmını tarım oluşturuyordu. hızlıca sanayileşmek isteyen çin, ağır sanayide sovyet modelini uyguladı. bu modeli uygulamak içinse ülke genelinde tarım ürünlerinin fiyatları değerinden daha fazla düşürülürken, sanayi ürünlerinin fiyatları değerinden daha fazla artırıldı. maliyet fiyatından daha ucuza ürünlerini satmak zorunda kalan çiftçiler mecburen sanayi sektörüne geçmek zorunda kaldı. bu sayede çin, sanayi sektöründe çalışacak iş gücünü bulmuş oldu. ancak tam bir denge oturtulamadığı için tarım sektöründeki işçilerin sayısı gün geçtikçe azalırken sanayi sektörü ise kapasitesinin üzerinde iş gücüne doğru gitmekteydi. bu sebeple çin, hukou sistemini devreye alarak sanayi ve tarım sektörü işçilerini, kırsal ve kent vatandaşlarını birbirlerinden ayırdı.

    bireyler ülke tarafından kırsal veya kent vatandaşı olarak kategorize edilir ve kendilerinin karşı bölgeye geçmeden kendi bölgelerinde çalışması beklenir. yani çiftçi olarak doğan bir vatandaş kendi isteği doğrultusunda sanayi çalışanı olamaz, köyden kente göç edemez. bunun için devlete başvurması ve bu başvurunun incelenip kabul edilmesi gerekir. devlet her sene belli miktarda kişi için hokuo değişikliği yapar, bu sebeple hukou değişikliği oldukça zorlu bir süreçtir.

    vatandaşlar değişim belgesi almadan karşı bölgeye geçebilirler ancak geçtikleri bölgede çalışamaz, eğitim alamaz, kamu hizmetlerinden faydalanamaz, sağlık hizmeti alamazlar. yani bir nevi mülteci durumuna düşerler.

    hukou sisteminin faydalarını genel olarak şehirde yaşayanlar görmektedir. 20. yüzyılın ortalarında meydana gelen büyük kıtlık döneminde çiftçi vatandaşlar toplanarak tarlalara götürülmüş ve burada elde ettikleri ürünlerin büyük kısmı vergi adı altında toplanarak şehirde yaşayanlara dağıtılmıştır. bunun neticesinde kırsal kesimde yaşayan vatandaşlar yiyecek bulamamış ve kıtlık yaşamışlardır.

    kıtlık döneminden sonra çiftçiler yine sorun yaşarken şehirliler birçok sosyo-ekonomik hizmetlerin faydalarını görmeye devam etmiştir. günümüzde bile bir sanayi çalışanının geliri, çiftçinin gelirinin yaklaşık 6 katıdır. çiftçiler 3 kat daha fazla vergi ödemek zorunda olmalarına rağmen daha düşük kalitede eğitim, sağlık hizmeti ve kamu hizmeti almaktadır.

    hukou sisteminde çiftçi vatandaşların çalışmaları için gerekli olan araziyi devlet sağlamaktadır. ancak çiftçi vatandaş şehirde yaşamaya karar verir ve hukou değişikliği yaparsa, devlet araziyi çiftçinin elinden alır. şehire gidip iş bulamayan vatandaş tekrar köye dönmek isterse yeniden yaptığı hukou değişikliği onaylanmayabilir veya onaylanmasına rağmen çiftçiye eski arazisi verilmeyebilir.

    1970'li yılların sonlarında yapılan reformdan bu yana tahmini olarak 260 milyon köylü yasa dışı yollarla şehirlere göç etmiştir. bu göçmenler resmi olarak iş bulamadığı için yasa dışı işler yapmak zorunda kalmışlardır. artan suç ve işsizlik oranlarından dolayı sorumlu tutulanlar genel olarak bu kişilerdir. bu kişilere şehirde ev verilmediği için parklarda, sokaklarda, tren istasyonlarında günlerini geçirirler.

    ülkedeki bu hızlı sanayileşmenin getirdiği sorunlardan ötürü hukou sistemi 1984 yılında ülkenin ekonomik gereksinimlerini karşılamak üzere tekrar düzenlenmiştir. bu düzenlemeyle birlikte şehirlerin kapıları köylülere açılmıştır. çiftçilerin belirli şartları sağlamaları durumunda aldıkları belge ile şehirde kalmalarına izin verilmektedir. eğer çiftçi bir şirket çalışanıysa (veya şehre gelmeden işini bulduysa), kalacak yeri varsa ve kalacağı süre boyunca yeterli yiyeceği (veya yiyecek alacak parası) varsa gerekli belge kendisine verilir ve bu belgeyle şehre giriş yapabilir. ancak bu belge sadece o şehir için geçerlidir, başka bir şehre bu belgeyle giriş yapılamaz.

    1992 yılında başka bir izin belgesi verilmeye başlanmıştır. mavi damga ismi verilen bu belge sayesinde vatandaşlar kendi yaşadıkları şehirden daha büyük şehirlere yasal olarak göç edebilmektedir. ağırlıklı olarak yabancı yatırımcıların ve yurt geneli çalışan büyük şirketlerin bulunduğu şehirlere bu belge olmadan girilemez. bu belge ise genel olarak ilgili firmalarla ilişkisi olanlara verilir.

    2001 yılında çin, dünya ticaret örgütü üyesi olduktan sonra hukou sistemi tekrar değişikliğe uğramıştır. dtö üyesi olmasının ardından çin'de çiftçilik sektörü yabancı yatırımcılar sebebiyle rekabete maruz bırakılmış ve bunun sonucunda zaten düşük hayat standartlarına sahip olan çiftçiler yine madur olmuşlardır ancak kısa süre içerisinde devlet tekstil ve elbise sektörüne girmiş ve yine büyük oranda iş gücüne ihtiyaç duyulmuş, bu ihtiyaç ise köyülerden karşılanarak hem çiftçilerin şehre gitmesinin önü açılmış, hemde sanayi sektöründe herhangi bir duraksama yaşanmamıştır.
  • covid-19 salgınıyla haberdar olduğum ırkçı sistem.

    sınıfsız bir toplumu savunan komünizm gibi bir hareketin adını taşıyan çin komünist partisine de çok yakışmış!

    araştırdıkça içim daraldı. toplum yararı gözetilmiş ama kişinin en temel özgürlüklerine set vurulmuş. seyahat, eğitim, sağlık...

    millet olarak değişikler.
  • çin, dijital çağa ayak uydurmak, yeni dünya düzenini kendi etrafında şekillendirmek için bu sistemi esnetme yoluna gitti. biliyor ki, konjonktür ne derse o oluyor. toplumu ayrıştırarak, batı medeniyetini geçemeyeceklerini anlamış olacaklar ki, bazı uygulamalarda yumuşama emaresi gösteriyorlar tüm dünyaya.
hesabın var mı? giriş yap