ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
lassie ile sivas kangal arasındaki farklar
-
lassie bir köpek adıdır,sivas kangal ise bir köpek cinsi.
kılıçdaroğlu'na oy yok ikinci turda da yok
-
(bkz: aptal troll)
kaynatılan sütü içinde ölen mikroplarla içmek
-
küçüklüğümden beri, içindeki mikropların ölmesi için kaynatıldığı söylenirdi.
"e o zaman biz o ölen mikropların cesetlerini de birlikte içiyoruz?" sorusunu akla getiren durumdur.
the unsinkable sam
-
adına world of warships'te bir etkinlik bulunan ve denk geldiğim inanılmaz deniz hikayelerinden birinin kahramanı kedi.
kedimiz sam kariyerine kriegsmarine personeli olarak başlıyor. sam, dkm bismarck ekibi ile birlikte rheinübung operasyonuna katılıyor. bismarck'ın sonu hepimizin malumu. batan gemiden bir tahtaya tutunarak denizde salınan sam'i hms cossack personeli kurtarıyor. sam hem taraf değiştiriyor hem de görev yaptığı gemi sınıfı değişiyor. gerçekten de nazi rejiminden müttefik kuvvetlere geçiyor. bu defa kendisi bir destroyer mensubu. hms cossack'la müttefik ikmal gemilerini koruma peşindeyken cossack'a torpido isabet ediyor. yine bir tahta parçasının üzerinde denizde kendi halinde takılan sam'i bu sefer de zamanında bismarck'ın batırılmasında kilit rol oynamış hms ark royal mürettebatı aralarına alıyor. adını da bu defa kazanıyor ( önceden cossack'takiler oscar derlermiş). sam bu defa da uçak gemisi personeli oluyor. ne var ki ark royal de u-boat'un tekinden torpido yiyince sam bu defa kırık bir uçak kanadının üzerinde suya geri dönüyor.
ingilizler sam'i yine kurtarıyor ama karaya naklediyorlar. biraz da uğursuz bulunuyor kendisi. bir süre gibraltar'da sonra da ömrünün sonuna kadar belfast'ta kalıyor. baktığınızda suyun içinde feryat figan alevler içinde gelen ölümü 3 defa atlatmış ve aslında suyu sevmeyen bir varlık. binlerce ölünün üç defa bize yadigar diye teslim ettiği güzellik.
https://www.zmescience.com/…nsinkable-sam-cat-wwii/
antonov an-225
-
iç kapasitesi 250 ton olmasına rağmen asıl amacı üzerinde bir şey taşımaktı. evet bildiğimiz tepesinde, sırtında. bunun nedeni de abd’nin aya yaptığı yolculuk esnasında kullandığı mekiği bir kargo uçağı sırtında taşımasıydı. ruslar bunun altında kalamazdı ve zaten mevcut olan yine antonov yapımı en büyük uçak baz alınarak, 32 tekerlekli, 6 turbo fan motorlu bu insan harikası üretildi.
savaş uçakları dahil olmak üzere, rusların abd’ye göre üstün olduğu konulardan birinin havacılık olduğunu düşünüyorum. antonov ukraynalı olduğundan dolayı sovyetler de diyebilirim.
7/24 çalışma koşullarına ayak uydurabilecek
-
ekseriyetle iş ilanlarında karşılaşılan bir cümle. sanki atm cihazı arıyor pezevenk.
http://f1210.hizliresim.com/12/p/f4hkc.jpg
tam işten çıkarken gelen hasta
camel'a %46.1 zam gelmesi
-
kendi kimliğini içtiği sigara üzerinden şekillendiren,başkalarıyla aynı sigara markasını paylaşmanın orjinalliklerini zedeleyeceğine düşünen insanları sevindirmiştir.
metroda aşık olduğu adamın videosunu çeken kız
-
yüzde bi kilo boya. erkek gözetleyip videoyla taciz. bu tacizi internet yoluyla yayınlama ama başı kapalı. allah'ın emrini yerine getirmiş yani!
t: kafası karışık bir kızdır.
izmir'den ağrı'ya kadar temizlik yapılması
-
en son ortaokulda falanken böyle şeyler konuşuyorduk arkadaşlarla. nasıl milliyetçiyiz o zamanlar piuuu. asıyoruz, kesiyoruz, deli yürek kafası var, haydarinnaa.
ergenlik yasaklanmalı bence. o dönem bitene kadar ev hapsinde tutulmalı veletler, tüm sosyal iletişimleri yasaklanmalı, haftada 1 kitap okuyup özeti çıkartma mecburiyeti verilmeli.
şu temizlik fikrinden bile çok daha mantıklı değil mi lan?
bir şantiyede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
- şantiyeyi keçi sürüsünün basması
- işçilerden birinin elinde bıçakla keçilerden birini yakalayıp " keseyim mi şefim? şurda bi ateş yakar çeviririz. " diye bir öneride bulunması ve bu konuda oldukça ciddi olması ( çok açtı galiba )
- keçilerin çobanının atıyla bi hışım çıkıp gelmesi
- çobanın zenci olması, işçinin korkup keçiyi salması
gibi bir dizi egzantrik olaylardır...
imei kayıt ücretinin 500 lira olması
-
şimdi 20.000 tl olmuş. sizin ben ananızı
malesef saçmalıktır. yurtdışından aldığınız bir cihazı sırf ülkede kullanın diye alınan öşür vergisi gibimsi bir şeydir. zaten kendi kazandığım parayla emeğini çekip aldığım şeye devletin "dur hele cihazının yarısı ya da çeyreği gadan da para vir" demesidir.
5 dakika sonraki ben'e mektup
-
"bu entry'yi editle."
edit: peki kardeşim.
erkan petekkaya
-
anadolu çomarının az ünlü versiyonu.