hesabın var mı? giriş yap

  • bu organizasyondan para kazanmakla övünen insanlar için

    çok güzel bir söz var;

    şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler.

    bakın şimdi size network marketing ile zengin olmamızı sağlayacak yepyeni bir organizasyon sunuyorum. hem de web sitesi gibi karmaşık, anlatması zahmetli bir ürün de koymayacağım ortaya. her şey çok daha kolay olacak.

    çünkü satacağımız ürün herkesin ihtiyacı olan
    hep kullandığımız
    hayati bir ürün

    üstelik sattığımız ürünü isterseniz işleyebilir
    işlediğiniz halini daha yüksek fiyatlara satabilir
    ekstra gelir elde edebilirsiniz

    ürünümüz patates.

    sistem şöyle işliyor, siz bana 200 lira veriyorsunuz ben de size bir patates veriyorum. patatesin yanında kişisel gelişiminize etki edecek sizi motive edecek kitaplar da vereceğim seminerler de düzenleyeceğim.

    siz de iki kişi bularak onlara birer patates sattığınızda sistem size 20 lira verecek. onlar ikişer kişi bulduklarında sistem size 60 lira verecek. bu böyle 20 basamak altınıza kadar devam edecek. eğer her şey düzgün ilerlerse 6 ayda evinizi arabanızı alıp sadece yatarak emekli olabilirsiniz.

    düşünsenize günümüzde kimin patatese ihtiyacı yok ki. satmak için uğraşmanıza bile gerek yok.

    eğer siz de yeni kurulacak holdingimde yer almak isterseniz bana mesajla ulaşın. 200 liraya bundan daha kolay patron olamazsınız.

    piramit düzeni (ponzi şeması) işte böyle harika bir sistem.
    buna karşı çıkanlar da gerizekalı.

    önemli not:
    şirketimizde takım elbise zorunluluğu da yok.
    al patatesi ver 200ü yürü git.

  • sokaktan sahiplenin. eğer gerçek bir kedi ile tanışmak istiyorsanız tekir kedi sahiplenin. tekir candır. bu arada tekir bir kedi cinsi değildir, tüy desenine verilen isimdir. kahverengi, gri veya sarman olabilirler, beyazları da olabilir. "challenge istiyorum, getirin lan en manyağını" diyorsanız şayet, kızıl tekir deneyin.

    tekir candır, kedi olduğunu hissettirir bir kere. asla biblo değildir, evin düzenini skip atar, koltuk perde bırakmaz. süt liman bir ortamda bile çotannk diye bir yerlerden havaya zıplar, evde haşerenin yaşama ihtimali teorik olarak sıfırdır. camlarınızda mutlaka sinekliğiniz olsun, ama oldu ya eve bir sinek girerse o sinek eninde sonunda kedinizin patisi altında can verecektir. sineğin yüksekte uçması tavana konması asla bir kurtuluş degildir. tekirinizin aklındadır o, arada bir volta atar ama gözü hep oradadır. eninde sonunda indirecektir.

    bir tekir sahiplendiğinizde mobilyalarınızın ömrünün maksimum 2 yıl sürebileceğini bilin, o yüzden ucuz mobilyaya yönelin.

    bu derece hareketli ve sinir bozucu olmasına rağmen yorulup uykusu geldiğinde içini çeker, dibinizde kıvrılır ve dünyanın en masum canlısı olur çıkar. işte tam bu duruma tanıklık ettiğiniz ilk an, ona aşık olursunuz. o andan itibaren (allah gecinden versin) anca ölüm sizi ayıracaktır, buna emin olabilirsiniz.

  • sam kardeşimizin '' yüzüğü sizin için taşıyamam bay frodo ama sizi taşıyabilirim'' sözünün de yer aldığı repliklerdir. fedakarlık başka türlü nasıl anlatılabilir ki? sırf bu cümle bile aslında asıl kahramanın sam olduğunu gösteriyor.

  • malum ırk diyince kızıyorsunuz sonra.

    bunlar böyle işte, heryerde mafyalaşır, asarım keserim ayağı yaparlar, akıllarınca erkeklik taslarlar.

    yolda yürüyen karıya kıza bakıp asılırlar, laf atarlar. sonra namustan bahsederler.

    kendi karılarını kızlarını öldürüp töre derler.

    tüm uyuşturucu piyasası bunlardadır, hırsızlık, yankesicilik, kara para aklama, çetecilik bunlardadır.

  • oo sözlükte yok. bezuarcığımızı yazmak bize kısmetmiş.

    bezuar, anadolu dağ (yaban) keçisinin adıdır. bezuar keçisi olarak da geçer. anadolu, akdeniz ve orta doğu'da yayılım gösterir. dağ keçisi, evcil keçi de olmak üzere keçi türlerini içine alan genel keçi cinsidir. yani evveliyatta keçi, dağ keçisidir, sonradan evcilleşip ovaya inmiştir. avrupa'da alpler, pireneler; asya'da kafkaslar, sibirya vb. yörelerde farklı türleri bulunan dağ keçisinin yavrusu oğlak, erkeği tekedir.

    konumuz anatolyan olandır: akdeniz havzasının biricik hayvanı bezuar. bezuarlar, çok yakışıklı hayvanlardır. görkemli boynuzları vardır. en dik yamaçlarda rahatça gezer. o koca boynuzlarıyla düz duvarda yürüyor izlenimi uyandırıp insanı hayretten hayrete sürükler. dişisi için boynuzlarını ölümüne tokuşturması, tek başına dağlarda gezerken müthiş boynuzlarını kafasında taşımasından daha hayretengiz değildir. alametifarika sakalı, yüzünde daim gülümsemesiyle* dikkate şayan, cins bir hayvandır.

    bezuarın bir özelliği de, yılan soktuğu zaman derhal yine bir akdeniz bitkisi olan sütleğen bulup yemesidir. normal öğününde zehirli olduğu için rağbet etmediği sütleğeni yılan soktuğunda yemesi, sütleğende zehirle bir arada bulunan panzehir özelliğini bilmesindendir. derdin derman olması dedikleri de işte böyle olsa gerektir*... sütleğen, çok klas bir bitkidir. akdeniz'de birçok türü vardır. özellikle baharda toroslarda, antalya'nın, kaş'ın, fethiye'nin yükseklerinde sarı, yeşil, kırmızı çiçekler açan sütleğenler, yaz mevsiminde yüksek sıcaklıkla oluşan fazla nemi de emer. bu yüzden akdeniz için mühim bir canlıdır. aşağıları bitirdiniz, bari yükseklere, dostumuz sütleğenlere dokunmayınız, istirham ederiz.

    bezuarların avlanması, türün devamlılığı için yasaklanmıştır. devlet, bir istisna olarak yaşlı bezuarların avı için, işin uzmanı yabancı avcılara belli bir para karşılığında izin vermektedir.

    bezuar, akdeniz'in kutsal hayvanıdır. keçi yetiştiriciliği, çobanlığı yaygın bir geçim kaynağı, bir yaşam biçimidir; kadın-erkek ailece yapılır. adalarda (yunan adaları), kutsal günlerde oğlak kesilir. özellikle bahar ve yaz yortularında, hayvansal ürün yemedikleri oruçlarından sonra ortodokslar, oğlak keserek bayram ederler. bahar sonunda doğan oğlak, mesela yazın ağustos'ta, panaghia gününde kurban edilir. datça'da, böyle geç doğan ve yazın kesilen oğlağa "yaz oğlağı" denir. normal döngüde oğlak mart dolayı doğar, yani mayıs-haziran yemelik oğlak zamanıdır. tandırda yapılan oğlak eti, kanımca dört ayaklı etlerin en lezzetlisidir.

    ne yapalım, o kadar çok seviyoruz ki afiyetle yiyoruz. sevmek böyledir, seven sevdiğini etiyle kemiğiyle yemeden huzur bulmaz. aşk kelimesinin sarmaşıkla aynı kökten gelmesi gibi... o mu seni yiyor, sen mi onu bilemediğin zaman, yatır kurbanı, kes başı, sonrası bayram evelallah.

    *** kaynak: büyüklerimiz, dostlarımız, hayatımız.