hesabın var mı? giriş yap

  • kıyamam ya nasıl da boynu bükük savaş mağduru...ülkesinde barış olsa toprağını terk edip bize sığınır mıydı bu masum yavrucak:(

  • yemekte abimle sezar sosunun salatayı ne güzel yaptığından bahsederken ortaokulda okuyan yeğenim muhabbete dalar:

    - jülio sezar mı?
    - jülio değil, jül sezar denir. sen sezar'ın kim olduğunu biliyor musun?
    - biliyorum benfica'nın kalecisi.

  • tokyo'ya özgü olmayan durum. ben edinburgh'da benzer şartlarda yaşıyorum. ilk başlarda yatakta bir taraftan diğer tarafa dönerken başımı duvara her vurduğumda ''yatak bile küçücük anasını satayım'' diyordum çünkü benim bünye dönüşü o noktada bitirmeye alışık değil. evdeki yatağım yayla gibiydi, yayıla yayıla yatıyordum. ama burda 4x2 m2 büyüklüğünde el kadar yere aylık 650 pound kira verdiğimden sorgulamayı bıraktım.

    türkiye'deyken birlikte çalıştığım ingiliz arkadaşımla buraya geldikten sonraki ilk konuşmamı hatırlıyorum. kendisi londra'da oldukça büyük ve lüks bir evde yaşıyor. tr'de yayla gibi 3+1 evde yalnız yaşadığımı bildiğinden burdaki durumumu sordu. ''my house is like a dumpster'' dedim, ben acı acı anlatırken o kahkahayı patlattı.

    neyse, sonuç olarak single yaşayan insanların çok, kiraların yüksek ve yaşamın pahalı olduğu yerler için sıradan bir durum bu. buralarda kimse 3+1 ev kiralayıp 2000 pound kira vermiyor. onun yerine 6 odalı, her odası küçük bir ev olan bir flat'de aylık 650 pound'a kalabiliyorsunuz mesela. veya adı sizi yanıltmasın ama 10m2 büyüklüğündeki stüdyolara 1000 pound da verebilirsiniz.

    tüm bunlara ve aradaki x5 gibi bir parite farkına rağmen emlağın bizden ucuz olması ise tam bir muamma. burada 100 bin pound'a aldığın evi 2000 pound'dan kiraya verebiliyorken bizde 100 bin pound'a sıradan bir ev alıp en fazla 1500-2000 liradan kiraya verebilirsin. demekki tr'deki emlak balonu ürgüp'deki sıcak hava balonlarını geçmiş!

  • her kelimesiyle ve her sahnesiyle sözlüğe selam ileten, selamlarını ince ince işlemiş yoğurt sosuyla içimizi ferahlatan bir reklam.

    uzmanlık alanlarını dinlerken nefesim kesilen deniz!!!
    oy kullanmak sansürü çözer.
    gel sandık çok güzel.

  • bursu kapabilmek için kişinin kendini hem acındırması hem de kendine hayran bırakması gereken diyaloglardır. şöyle ki;

    - en son okuduğunuz kitap?
    - sefiller...
    - kim yazmış peki*?
    - victor hugo yazmış biz oynuyoruz..

  • gerçekten sevdiğiniz biriyle evlenirseniz aklınızdan geçmeyecek olanlardır. tabi ki sıkıntı olur, tartışma olur lakin insan kardeşiyle yeri geliyor tepişiyor sonunda bir gülümseme her şeyi unutturuyor. evlilik mide bulandırıcı detaylar taşımıyor sevgi, saygı ve güven varsa. meraba ben güzin abla lan.

  • “bir politikacı ‘evet’ diyorsa, aslında ‘belki’ demek istiyordur. eğer ‘belki’ diyorsa, ‘hayır' demek istiyordur. ‘hayır’ diyorsa da, gerçek bir politikacı değildir. bir hanımefendi ‘hayır’ diyorsa, ‘belki’ demek istiyordur. eğer ‘belki’ diyorsa, aslında ‘evet’ demek istiyordur. bir hanımefendi ‘evet’ diyorsa, o gerçek bir hanımefendi değildir."

    sebastián pinera *