ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi'den erkek düşürmeye çalışan tavşancık
-
(bkz: üslup bazında bizi benzetirler)'den sonrasını okumadım.
maşallah. ne yetenekler var sende be ekşi sözlük! ne yetenekler! adamın üslubunu karl marx'a benzetiyorlar! üstelik, kültürel değerlere de saygılı, karı-kızla alakası olmayan bir yazar! bravo!
mesela benim çektiğim planlara da hep 'yaa sanki steven spielberg çekmiş' derler. öyle yani. çok şanslısınız kızlar. bir tane değiliz ki. birimiz karl marx'a benzer, birimiz steven spielberg'e.
francisco tarrega
-
nokia zil sesini borçlu olduğumuz bestecidir.
gran vals
ispanyol müziğinde piyanoda albéniz kim ise gitarda tárrega odur. ikisinin arkadaş olduğunu belirterek hikayeye başlayalım.
tárrega'nın ailesi ona küçük yaşlarda gitar eğitimi aldırmıştır. tárrega, henüz 17 yaşındayken gitarını ispanya'nın en iyi gitar üreticisi olan antonio de torres'den satın alacaktır. torres ile yollarının kesişmesinin sebebi ise dolaylı olarak tárrega'nın ailesinin çocukluk döneminde castellón'a taşınması ile bağlantılıdır, zira tárrega burada ispanyol müzik tarihine damgasını vuran başka bir müzisyen ile tanışma fırsatını yakalayacaktır: julián arcas. tárrega burada arcas'ın öğrencisi olacaktır ve arcas'ın da gitarını yapan torres olduğundan tárrega, ispanya'nın en kaliteli gitarlarına erken yaşta ulaşma şansını elde edecektir.
müziğe istidadı olan tárrega'nın takdir edilmesi gereken bir yönü, onun maddi imkanları çok kısıtlı bir aileden gelirken yeteneğini kanıtlayarak bursla konservatuara girebilmiş olmasıdır. profesyonel anlamda ilk eğitimini aldığı okul günümüzde real conservatorio superior de música de madrid olarak geçer. çok geçmeden ünlenen tárrega, turnelere başlar ve öğretmenliğe soyunur.
ispanya önemli bir tarihsel olay yaşamıştır: la gloriosa. ispanya kraliçesi kötü yönetimi nedeniyle muhalefetin hedefi olmuştur ve kendisine karşı ayaklanmalar başlamıştır. alcolea muharebesi'nde kraliçeye bağlı güçlerin kaybetmesiyle kraliçe ii. isabel vatanını terkederek paris'e yerleşmek zorunda kalmıştır.
tárrega'nın şöhreti, paris'teki ii. isabel'e kadar ulaşır. isabel onu saray müzisyeni olması için çağırır ve tárrega mesleğini bir süreliğine paris'te icra eder.
francisco tarrega - isabel
tárrega'nın yolu, sonraki dönemlerde londra'ya da düşmüştür. lakin unutmamak gerekir ki bestecimiz bir ispanyoldur. sıcak hava sever, güneş sever. londra'nın kapalı havası tárrega'yı depresyona sürükler. ingiltere'nin karamsar ambiyansını avantaja çeviren tárrega, meşhur lágrima'yı böyle besteleyecektir. (lágrima, latince "lacrima"dan gelir ve "gözyaşı" anlamındadır.)
francisco tarrega - lagrima
57 yaşında dünyaya gözlerini kapayan besteci, ispanyol müzik tarihinin en önemli figürlerinden biri olarak tarihe geçecektir.
bazı eserleri:
tango maria
adelita
capricho árabe
yapılmış en aptalca dalgınlık
-
universiteyi kazandigimiz ilk sene okuduguz sehirde* hemen ev aramaya baslamistik haril haril o sokak bu sokak ev ararken bi emlakci abiyle karsilastik adamin halinden belliydi dolandirici oldugu (zaten daha sonra emniyet ve bir cok mafia tarafindan aranir bir abi olmustur kendisi).
-gencler elimde bi ev var bi oda bi salon!merkezde 80 milyon kirasi var*
-aa abi super hemen bakalim!
-ama anahtar bende deil tarif ediim siz gidin disardan gorun isterseniz?
-olur olur tarif et sen!
(ev bulunur bir hanın en ust katı merdivenlerden kapatilarak ev yapilmistir)
-olm manyak yerde la bu ev!
-abi ben bu terasi gordum yaa yeter bana! terasa bak offf, ordek fln besleriz olm keser yeriz ahahah
-ulan du olm bu evin ici nasil acaba yaa nasil yok anahtar adamda anlamadim!*
-olm tutalim bu evi biz, cok pis ortam yapariz, karilar fln terasta allaaaa!
-abi tutalim
-ulan tutalim yaa
(emlakciya geri gidilir )
-arkadaslar bi ufak depozitosu var ama o evin!
-ne kadar abi?
-250 milyon
-ıghhh oha be abi fazla deil mi?
-isinize gelirse!
-tamam abi sen bakma arkadasa, tutuoruz evi.
(anahtar falanca kisiden gidilir alinir ve eve girilir. ev toplasan 50 metre kare biseydir ama yeterli gorunur gozumuze)
(guzel bir is cikarmanin keyfiyle terasta iki arkadas konusuyoruz)
-abi terasaa bak beee!ulan ordek alalim ciddi soluom bak!ahaha
-olm odalar fln da guzel yaa ii etmisiz evi tutmakla! yaz gelsin abi suraya bi cekyat bi mangal aliriz gece han bizim olum okuz soksak kimse duymaz. allaaaa!! ahahah*
(o sirada 3. ark gelir telasli ve korkmus bi sekilde)
-lan abi ben evde tuvalet ve banyo yu bulamiorum yaa? bi baksaniza siz!
-ahahahaha hadi leeenn!
-yok abi cidden bulamadim baska bi oda mi var lan goremioz?
-du abi nasil olur?
-abi kapi fln olmasin odalarda gecilen fln iice bakin!!!*
-...
-...
-...
(evet evde banyo ve tuvalet yoktur ne yazik ki)
-alo emlakci abi bu evin banyosu tuvaleti yok! sen bizi kazikladin
-ee ben size var demedim ki bi oda bi salon ev dedim. alla alla
-abi biz cikaz bu evden
-tamam cikin siz bilirsiniz depozito yanar ama soliim!
-abi a..na goim senin!
-lan kufretme!!! cikmasaydiniz lan sizde alla alla. yiyosa al parayi!
-peki abi*.
(o evde bi ay kalinir o sirada butun cami tuvaletcileri ve hamanciyla ahbab olunur. )
yetimi okşayınca öbür tarafa eft yapıyorsun
-
aile ve sosyal politikalar bakanı fatma şahin'in tamamı “nerede mağdur varsa, nerede mazlum varsa onun yanındayız. öyle kolay bir inançtan geliyoruz ki başını eğmiş bir yetimin başını okşadığın zaman öbür tarafa eft yapmış oluyorsun. çok kolay aslında” şeklinde olan açıklaması. habertürk'ün haberi
sayın bakanımızın inançla parayı böyle güzel şekilde sentezleyebilmesine hayran kaldım. ben de şimdi gidip koca türkiyedeki 24 sokak çocuğundan birini bulup başını okşayıp eft yollayacağım. gelsin sevaplar, bonuslar.
yüzde 40 oy alan cumhurbaşkanı seçilmeli
-
bence ilgili yasa şu şekilde değiştirilmeli;
"reis-i cumhur adaylarından sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretleri, ilk turda ne kadar oy alırsa, alınan o oy miktarı seçilmek için yeterlidir.
diğer adaylardan biri sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretlerinden daha fazla oy almış ise, seçim iptal edilir.
akabinde yapılacak seçimlerde 2. maddenin tekrarı halinde, seçimler sayın recep tayyip erdoğan beyefendi hazretlerinin belirleyeceği bir tarihe kadar ertelenir.
bu sürede cumhurbaşkanlığını vekaleten kendisi yürütür."
hugo ve nebula ödülünü aynı anda kazanan romanlar
-
birbirinden güzel kitaplardır. ancak pek çoğunun çevirisi veya baskısı dilimizde yoktur.
1966/1965 : dune , frank herbert
1970/1969 : the left hand of darkness (karanlığın sol eli) , ursula k. le guin
1971/1970 : ringworld(halka dünya) , larry niven
1973/1972 : the gods themselves (işte tanrılar) , ısaac asimov
1974/1973 : rendezvous with rama (rama'yla buluşma) , arthur c. clarke
1975/1974 : the dispossessed (mülksüzler) , ursula k. le guin
1976/1975 : the forever war (bitmeyen savaş) , joe haldeman
1978/1977 : gateway , frederik pohl
1979/1978 : dreamsnake , vonda mcıntyre
1980/1979 : the fountains of paradise , arthur c. clarke
1984/1983 : startide rising , david brin
1985/1984 : neuromancer , william gibson
1986/1985 : ender's game (ender'ın oyunu), orson scott card
1987/1986 : speaker for the dead (ölülerin sözcüsü) , orson scott card
1993/1992 : doomsday book , connie willis
1998 : forever peace , joe haldeman
2002 : american gods(amerikan tanrıları) , neil gaiman
2004 : paladin of souls , lois mcmaster bujold
2008/2007 : the yiddish policemen's union , michael chabon
2010/2009 : the windup girl , paolo bacigalupi
2011/2010 : blackout/all clear , connie willis
2012/2011 : among others , jo walton
2014/2013 : ancillary justice (adalet) , ann leckie
2018/2017 the stone sky, n. k. jemisin
ithaki'nin hepsini basması dileğiyle...
lisede reddedilen çocuğun 10 yıl sonra taş olması
-
annesine el kaldırdığı içindir.
halay çeken cin görüntüleri
-
cinler halay çekemez mi kardeşim? illa istiyorsunuz ki gecenin bir vakti garip sesler çıkarıp insanları korkutsun. napmışlar? hakaret yok, başkalarını rahatsız etmek yok, kendi hallerinde takılıyorlar. eğlenmek cinlerin de hakkı.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
- "oyunu kime vereceksin" dedi
+ "hırsız vatan haini olmayana" dedim
- "nedir bu akp düşmanlığınız" dedi
+ halbuki ben isim telafuz etmemiştim.
yeni çamoluk otomotiv
-
50 milyar bağışlayacak adamın kapı komşusu mu olur
cezalar beni yıldırmaz ben yine taciz ederim
-
açık bir şekilde "beni idam etmeniz şart, toplum hayatına uygun değilim, kendimi düzeltmem, eğitmem ve etik değerlere sahip olabilmem mümkün değil, ilgililere arz ederim." diyen adam.
alternatif age of empires karakterleri
-
yancı :
anti-kahraman bir karakterdir. uslu uslu tarlasını ekenlerin yanına gidip "hşş bak arpa iyi gidicek bu sene,sen hala veriyosun buğdayı,yanlış yapıyosun" der,ev yapanlara bulaşır "age atladın diye betondan yapıyon ama bak ben kerpiçten şaşma derim yine" biçiminde. askeri binaların başında bekler,içerden asker çıktıkça alkışlar "helal abim benim ne de güzel olmuşsun sen" diye çoşar.pisliktir,boş bırakınca catapultların vidasıyla,ipiyle oynar bela olur.
ristretto
-
sanılanın aksine en yüksek kafein oranına sahip olan kahve değildir. kahve tadı en yoğun olan kahvedir. decafden sonra en az kafeine sahip kahve de denilebilir. zira bir ölçek kahvedeki kafein miktarı sabittir ve ne kadar çok kafein isteniyorsa o kadar uzun çekilir. ristretto bir ölçek kahvenin içinden 3-4 saniye süre ile geçen bir kahve olduğu için taze kahvenin en yoğun aromalarını alır. fakat ölçekteki kahvenin kafeininin hepsini alabilmesi için içinden daha uzun süre su geçmesi gerekir. bu uzun çekim kahvelere lungo denir.
iki hesap merciimiz var hakk'a ve halka
-
ahmet davutoğlu'nun beyanatı. hani şu obama çağırdığında ehe ehe diye koşarak giden bakan. yani diyor ki, yargı benden hesap soramaz, halk seçtikçe burdayım.
ne güzel değil mi, ben parasız eğitim istiyorum diye pankart açınca yargı var, sen yolsuzluk yapınca beni sadece allah yargılar.
haber