ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
11 mayıs 2020 annemi kaybetmem
-
edit: bu entry acıdan kendi kendini zehirleyerek öldürmüştür. hepinize sonsuz teşekkürler.
para verilmek istenmeyen şeyler
-
(bkz: emlakçı)
karşı cinse dönüşülse yapılacak ilk şey
-
izbandut gibi bir herif olmak isterdim. trafikte ayılık yapanları döverdim. dövmesem de dövecekmiş gibi yapardım mesela.
ikinci olarak da kalın ses isterim. kadınlığın en kötü yanlarından biri ses. ne dersen de, ne kadar karizmatik konuşursan konuş... vıyyvk vıyyk diye çıkıyor sesim, tizleşiyor. halbuki erkek olsam hey heyyy yine de hey heyy diye konuşurdum.
erkeğe değil ayıya dönüşmek istiyorum sanırım.
sözlük yazarlarının zenginlik kıstasları
-
ortak gidilen bir mekanda kim ne yedi ne içti hesaplamayıp en yüksek meblağı masaya bırakıp kapının önüne çıkıp telefonla konuşmaktır. daha napsın? 'ben zenginim' diye bağırsın mı?
kalitesiz olduğu halde kaliteli sanılan şeyler
-
adam bim çikolatalarını kaliteli zannedenler var sanıyor, yazık.
raymond carver
-
amerikan kısa öyküsünün en babalarından, zehir gibi, çivi gibi, hap gibi bir yazar. çehov’un yalınlığını, süssüzlüğünü, edebiyatsızlığını alın, savaş sonrası amerikan coğrafyasına taşıyın, içine highsmith’in şiddet-dehşet-kötülük tohumunu sallayın; güzelce karıştırıp salıverin kafkaesk bir zemine bu bulamacı. öyle korkusuz, öyle tabiî, öyle insanca yayılacaktır ki, ortaya bildiğimiz, aşinâ olduğumuz hiçbir şeye benzemeyen şehevî bir lezzet çıkacaktır. işte bu olağanüstü lezzetin yaratıcısıdır raymond carver. bütün usta öykücüler gibi, önce kurup sonra bozar o. kurarken nasıl sakin, nasıl serinkanlı, nasıl korkutucu ölçüde dümdüz ise, bozarken de o denli usta, o denli dehşet verici, o denli çoşku doludur. tıpkı hayat gibidir öyküleri, vurucu son sözlerden, ağlamaklı finallerden, parıltılı karakterlerden yoksun. bir bitmemişlik vardır öykülerinde, bir de tabii, acıtan bir dürüstlük. bir raymond carver öyküsü, ‘a small good thing’ oluverir hayat gailesinin orta yerinde. uzaktan vüs’at o bener’e el eder.
yaran fıkralar
-
papaz, iki metre ilerisinde duran zangoça hiddetle sorar:
''gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı? ''
zangoçta derin bir sessizlik... papaz iyice köpürür...!!!
''sana soruyorum be adam! duymuyor musun beni?
'hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
"olacak şey mi! iki adım öteden beni duymuyorsun..''
zangoç bıyık altından güler:
'' isterseniz yer değiştirelim anlarsınız...''
yer değiştirirler. bu kez zangoç seslenir:
''kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?"
papaz (mırıldanarak):
''hakikaten yahu! buradan hiç bir şey duyulmuyor''
bahçeli erdoğan'ın yardımcısı olacak
-
14 yıldır yar ve yardımcısı değil mi zaten?
serkan inci'nin ekşi sözlük satıldı iddiası
-
sözlük hakkındaki en yaratıcı iddia halen "ekşi açılmadı sadece kenyadan korsan serverdan yayında,bilingual habital dismorfik polarizasyonu tanjansiye edemediklerinden yayın kesintili" beyanıyla (2011) erol köse'de, bence kendisinin tahtına oynamaya gerek yok.
insanın içini bir anda acıtan sözler
-
"böceğin bile yumurtalarını kaplama ritüelini merak ediyosun, dünyadaki her boku merak ediyosun, bakıp okuyup öğreniyosun. beni niye hiç merak etmedin?"
2015 eurovision şarkı yarışması
-
san marino ne aq. vatikan da versin bari. dağda ki çobanla aynı oyumuz.