• raymond carver'in en güzel, en üzücü hikayelerinden birisidir. short cuts'da andie macdowell'in basrolü oynadigi, cocugu trafik kazasi sonrasi komaya giren anne babanin hikayesi.
  • bu öyküden iki sene önce yazılmış the bath isimli kısa bir öykü vardır. konu karakterler aynıdır ama daha kısa, detaysız bir öyküdür the bath. sonu çok belirsiz biter, hatta a small good thing'in yarısında falan biter olay örgüsü olarak. a small good thing için the bath'ın update edilmis versiyonu denir ve ikisi birlikte incelenir genelde. bu açıdan bana biraz william blake'in songs of innocence ve songs of experience adlı iki birbirinin devamı niteliğindeki şiir kitabını hatırlatır. (artık sanırım hep birarada yayınlanıyor, bordo siyah'tan çıkmıştı türkçesi aynı şekilde) orda da şiirlerdeki karakterler ve hatta şiiirlerin isimleri hemen hemen aynı ama konu bambaşkadır.
  • bu müthiş öykü, ayça sabuncuoğlu çevirisiyle can yayınları'ndan çıkan katedral'de yer almakta:

    http://www.idefix.com/…asp?sid=y5s54kfzi7kiidr9jrfg

    ailenin pastacıyla yüzleştikleri sahne, pastacının yaptığı vicdan muhasebesi, ailenin ve pastacının birbirilerini anlamaya başladıkları aydınlanma ânı, her okuyuşumda ilk kez okuyormuşum gibi nefesimi kesiyor hâlâ.
  • şahsımın nazarında raymond carver'ı edebiyat tanrıları panteonuna çıkaran olağanüstü metindir. edebiyat tam olarak bunun için var. bu öyküyü okuduktan sonra hissedeceğiniz duyguyu yakalayabilmeniz için. orada olduğunu daha önce hiç fark etmediğiniz bir duyguyu fark edebilmeniz için. hiç ölmeyeceksin carver üstad...
hesabın var mı? giriş yap