hesabın var mı? giriş yap

  • ortalıkta sosyal medya dışında henüz kaynak yok, kazakistan’ın da en az 30 yıldır baskıyla yönetildiği de hepimizin malumu.

    hükümetinin çin ile yaptığı uzun vadeli doğalgaz satış anlaşmasının halk nezdinde ülkenin kaynaklarını çin’e peşkeş çekmek olarak algılanması, bu anlaşma içerisindeki kazak şirketlerinin nursultan nazarbayev’e yakın kişilere ait olması, zaten enerji sektöründeki çalışma koşullarının insani olmaktan çok uzak oluşu, uzun süredir çalışma koşulları için yapılan protestoların hep polis tarafından müdahalelere uğraması ve en nihayetinde de akaryakıta yapılan %100 zam; olayların niçin şimdi çıktığına yönelik gerekçeler olarak gösterilse de tüm bunların aslında sadece bardağı taşıran son damlalar olduğu konusunda ülke gündemini takip edenler hemfikir. gerçek neden olarak ise kazakistan’ın yaklaşık 35 yıldır tek bir kişinin keyfine göre yönetiliyor oluşu, hükümetin gırtlağına kadar yolsuzluğa batmış hale gelmesi ve halkın, özellikle de işçi kesiminin yaşam standartlarının yerlerde sürünmesi olarak gösterilebilir.

    yaşadığımız ülkeyle oldukça benzer sıkıntılar.

    pek çok sosyal medya kullanıcısı kazakistan’daki protestoların görüntülerini kazakistan halkının haklı tepkisi, kazakların özgürlüğe giden yoldaki cesur adımları olarak görürken binlerce kilometre ötede, zulme karşı ayaklanan halkın kazak hükümeti dışında endişelendirdiği bir kesim daha var: biz, yani türkler. yerli twitter hesaplarımız yine büyük resmi görmüşler. meğer kazak halkı aslında yıllardır refah, bolluk ve huzur içinde yaşıyormuş ama halkı sokağa döken abd, rusya, çin ve otpor’muş.

    hedef de tabii ki türk birliği; yersen.

    halileo sıcacık yatağından bildirdi. mikrofonlarımız taaa kazakistan’daki olaylardan bile mağdur olabilen siyasal islamcılar ve kucaklarında oturan minik turancılarda.

  • biz bu adamların sahasında kupa kaldırdık. yaptıkları tek şey ışıkları kapatmaktı. onun da goygoy'unu çevirdik. kapa ışıkları ya da en kötü aç çimleri sulama sistemini vs. vs...

    sahaya girip, futbolculara saldırmak nedir? kendini savunmaya çalışınca da ceza vermek nedir? aksine trabzonspor'a güvenlik zaafiyetinden ceza yağmalı ve içeri giren taraftarlar da alabilecekleri en ağır cezayı almalı. soğuttunuz futboldan, mahvettiniz futbolu ulan!

    edit: "kadıköy sokaklarında polis arabası yakıldı" vs diye mesaj atmaya gerek yok. "saha içi" ve "saha dışı" olayların farkını iyi idrak etmeli. kaldı ki böyle bir olumlama söylemi de olamaz. saha içinde karanlıkta efendi efendi kaldırdık kupamızı ve yapılan protesto da uzun yıllar sürdürdüğümüz geyiğe dönüştü.

    ayrıca baydı artık özellikle trabzonspor ve beşiktaş taraftarının, sonra da diğerlerinin "biz deliyiz, her şeyi yaparız, öyleyiz, böyleyiz" böbürlenme adı altında sergiledikleri serserilik ve şuursuzluklar, deliyseniz gidin tedavi olun. 4 büyük takımdan ikisini temsil eden insanlarsınız siz, aklınızı başınıza toplayın mk.

  • -akşam namazı kaç rekat?
    -abi bilmiyorum çocuklarım var benim nolur bırakın gideyim.
    -aferim, bilinemez zaten, devam et.

  • aracı sağa çekip kol ve bacakları hareket ettirmek. özellikle uzun yoldaysanız önceliğiniz uyumak olsun, ama aceleniz varsa biraz hareket edip kan akışını hızlandırmanız faydalı olur.