hesabın var mı? giriş yap

  • nasa 1997 yılında hubble uzay teleskobu'nda tuhaf arızaların ortaya çıktığını farkeder. öyle ki teleskop dünya çevresindeki yörüngesinde ilerlerken, üzerindeki hassas cihazlarda nedensizce bozulmalar meydana gelir. daha sonra farkedilir ki bu arızalar yalnız hubble'da değil, yörüngedeki diğer uydu ve teleskoplarda da oluşmaya başlar. neredeyse hergün ortaya çıkan nedensiz arızalar bilim adamlarının kafasını kurcalar haliyle, ve konuyla ilgili araştırma başlatılır.

    yapılan araştırmalar neticesinde arızaların enteresan bir ortak noktası keşfedilir. arızaların hepsi uzay araçları güney atlantik'in üzerinden geçerken ortaya çıkıyordu. kısa sürede bu bölge uzayın "bermuda şeytan üçgeni" olarak ünlendi. ününü de hakediyordu zira bu bölgeden geçen uzay mekiklerinin bilgisayar sistemleri bozuluyor, uydular arızalanıyor, astronotlar bu bölgede ışık parıltıları gördüklerini söylüyorlardı. güney atlantik anormalliği olarak adlandırılan bu olayların nedeni ise uzayın derinliklerinde değil dünyanın çekirdeğindeydi.

    dünyanın yerkabuğunun altında yaklaşık mars büyüklüğünde bir dış çekirdek bulunur. nikel demir alaşımından oluşan bu dış çekirdeğin sıcaklığı 3700 santigrad derece olduğundan burada bulunan metaller sıvı haldedir. dünyanın kendi etrafında dönmesi bu akışkanın hareket etmesini sağlar ve oluşan akıntılar dünya'nın üzerinde hayatı mümkün kılan manyetik alanı oluşturur.

    manyetik alan sayesinde uzayın derinliklerinden ve güneşten gelen yüklü parçacıklar bize ulaşmadan uzaya geri itelenir. dolayısıyla bu alanın zayıflaması ya da ortadan kalkması, bizim direkt olarak zararlı ışınlara maruz kalmamız demek olur.

    maalesef manyetik alanımız son 180 yıldır belirgin şekilde zayıflıyor. ve özellikle bir bölgede bu zayıflama daha hızlı gerçekleşiyor. tahmin edebileceğiniz gibi bu bölge güney atlantik. zayıflayan manyetik alan yüzünden buranın üzerinden geçen uydu ve uzay araçları güneş’ten gelen yüklü parçacıklara maruz kalıyorlar ve bu yüzden arızalanıyorlar. nasa’nın bu olay karşısında uyguladığı çözüm ise o bölge üzerinden geçen uydularını bir süreliğine kapatmak.

    bu zayıflamanın sebebi dış çekirdekteki akışkan metalde meydana gelen girdaplar, çalkantılar. bunlar zamanla manyetik alanda tersine yönelişe sebep oluyor. dolayısıyla manyetik alan zayıflıyor. bu süreç, manyetik alanın zayıflamasıyla başlayıp, tamamen ortadan kalkmasıyla devam edecek. daha sonra ters kutuplarda manyetik alan tekrar oluşacak. yani şimdiki kuzeyimiz güney, güneyimiz kuzey olacak. bu kesin olarak biliniyor çünkü bu tersine dönüşler daha önce yüzlerce kez yaşanmış. insanlardan önceki zamanlarda elbette. bu da eski kayaların içine hapsolmuş manyetik mineraller incelenerek ortaya çıkarılmış.

    daha enteresanı ise yaklaşık 7000 yıl süren bu tersine dönüş, tahmin edilenden daha karmaşık bir yapı ortaya çıkıp, dünya üzerinde 2 kuzey ve 2 güney oluşmasına, hatta kutupların ekvator çevresinde oluşmasına neden olabilir.

  • küçülme değildir fit olmadır o.
    dusunun kilolusunuz. doktora gidiyorsunuz ve kilo vermenizi söylüyor. siz de kilonuzun yüzde 1.8 ini kaybediyorsunuz. rahatliuorsunuz bir anlamda.

    oh be ak troll gibi yazmak çok kolaymış.

  • şurada zoomlama imkanı ile bulunan fotoğraftır.

    buradan da 56 mb'lık bir kopyasını indirebilirsiniz.

    extreme ultraviolet imager'ın (eui) 75 milyon kilometre uzaklıkta, dünya ile güneşin tam ortasındayken çektiği fotoğraftır. eui'nin güneşe bu kadar yakın olması nedeniyle, fotoğrafın güneşin tamamını kapsaması için, çekilen 25 ayrı fotoğrafın birleştirilmesi gerekmiştir. art arda 25 fotoğrafın çekilmesi 4 saatten daha uzun sürmüştür. sadece bir kareden diğerine odaklanmak dahi 10 dakika süre almıştır.

    25 fotoğrafın bütünü ile oluşturulan fotoğraf 9148 x 9112 çözünürlüğe sahiptir ve 83 milyondan fazla piksel (83 megapiksel) içerir. bu, 4k televizyonların gösterebildiğinden 10 kat daha iyi bir çözünürlük demektir. kaynak

  • gerçek hayattaki mealine örnek olarak şöyle bir olay geçmişti başımdan:
    3,5 yılı (acı-tatlı fakat kesinlikle fırtına gibi) birlikte geçirdiğim sevgilimden ayrılmıştım.
    sadece bir, iki ay sonra bir arkadaşla karşılaştım, şöyle bir diyalog geçti aramızda:
    ben: ee, napıyorsun, nasılsın?
    densiz: napalım ya, takılıyoruz. dün gece arkadaşlarla takıldık kordonda, selin* diye bir kız vardı. aa hatta seni de tanıyorumuş galiba, bir ara takılmışsınız....

    işte o noktada bende kayış koptu, görüntü gitti...."tanıyormuş galiba"... "bir ara takılmışsınız"..."bir ara takılmışsınız".
    ulan hayatımın fırtınasından bahsediyorsun. bu kadar mı çabuk eskiyor? daha iki ay oldu bu hale mi geldi bu konu? ulan 3,5 yıl ne zaman bir ara oldu? az daha evleniyordum ben onunla, adı nasıl takılmak oldu?

    işte onun gibi bir cümle bu: "poeple you may know" may!?

  • kahkaha krizine sokan tarihi karikatürün sahibi.

    osmanlı dönemi kıyafetleri ile fesli sarıklı 4 kişi;

    - hay mına koyiim yararlı cemiyette takılıyorum diye haftalardır zararlı cemiyette takılıyormuşum lan. oğlum niye uyandırmıyorsunuz adamı vicdansızlar...

    + abi valla biz de karıştırıyoruz hep... zararlılardan birtek mavri-mira'yı biliyorduk... biz de mi zararlıymışız?...