hesabın var mı? giriş yap

  • bu insanlara sırf ırkı türk diye "gurur duydum, işte türk" demek biraz akıl tutulması gelmiyor mu arkadaşlar size de? bu insanların türkiye ile tek bağlantısı sadece burada doğmaları. bu insanlar alman eğitimi ve kültüründe yetişmiş insanlar. "almanyaya giden türk time'a kapak oluyor da türkiyedeki türk neden time'a kapak olamıyor?" diye düşünmek yerine neden almanyada yaşayan iki başarılı insanın kredisini kendimize çıkarıyoruz anlamış değilim.

    edit: özlem türeci hocamızın almanya'da doğduğunu yeşillendirenler oldu. sağolsunlar. elde var sadece uğur şahin hocamız ki o da yanlış hatırlamıyorsam 3 yaşında iken ailesi almanya'ya göçmüş. sıfıra sıfır elde var sıfır.

  • guzel bir restoranda yenen romantik bir aksam yemeginin ertesi günü isyerinde cüzdani karistirirken restoranin fisini bulmak. fise söyle bir göz attiktan sonra 8-10 parcaya bölüp masanin yanindaki cöp kutusuna atmak. sonra "allah allah bu yemek bu kadar az mi tutmustu ya?" diye düsünmek. üsenmeyip cöp kutusundan fisin parcalarini toplamak, birlestirip bantlamak ve fisi tekrar incelemek. icilen sarabin hesaba yazilmadigini farketmek (ki dikkatli bir okur yazimin basinda yemegin "romantik" oldugu belirtmemden sarabin fiyati hakkinda az bucuk fikir edinmis olmak). is cikisi her ne kadar evin ters yönünde teee anasinin terekesinde de olsa restorana gitmek, bize servis yapan garsonu bulup durumu aciklamak ve bu sarabin parasini ödemek istedigini söylemek. garsonun minnet bakislari arasinda durumu müdüre anlatmasi ve müdürün hassasiyetim icin tesekkür ederek sarabi ikram kabul etmemi istemesi. tam o sirada garsonun "bir dakika, bu gözlük sizin mi?" diyerek cekmeceden bir günes gözlügü cikarmasi. meger yepyeni gözlügü restoranda unutmus oldugumu farketmek. garsonla sarilip (evet sarildik) hayretler icinde oradan ayrilmak. bu olaydan sonra karma'ya inanmak.

    ben bilmiyor neden bu olayi böyle geronimo türkcesi'yle anlatmak.

  • 21 eylül 1986 ankaragücü beşiktaş maçında top hakeme çarpıp gol olmuş ve beşiktaş mağlup olmuştu ve o sezon beşiktaş 1 puan farkla şampiyonluğu kaçırmıştı. yani o gol olmasa şampiyondu. maçın hakemi ahmet akçay o maçtan sonra yaşadığı bir anıyı anlattı az önce bir programda.
    süleyman seba, maçtan sonra ahmet akçay'ı arıyor ve "hocam biz seni biliyoruz. bu senin ve bizim yaşadığımız bir talihsizlik oldu. bu aralar canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. kendini de üzme" diyor.
    hani şu "beşiktaşlı duruşu diyip duruyorsunuz. nedir lan bu duruş?" diye soranlar var ya. onlara bir örnek olsun isterim.

    edit: yıllar sonra videosunu buldum. buyrunuz efendim. https://youtu.be/bvyzaieabxm

  • hakkında bazı bilgiler :
    - dünyada 3 alt türü olduğu biliniyor.bu türler bulnudkları coğrafaya göre isimlendirilmekte. sırasıyla borneo sumatra ve yeni bulunan toba(veya tapunali) orangutanları

    - bir orangutan yaklaşık 40-45 yıl arası yaşar. dişilerinin yaşam ömrü bir miktar daha uzun. şaşırtıcı gelmediği gibi sebeplerine girmiyorum:)).

    - bir orangutan ilk 9 yılını annesi ile geçirir. hayatta kalma becerilerini bu dönemde uygulamalı olarak öğrenir. bu sürede besin bulma ve seçme, ağaçlarda yatak yapma, tehlikeden uzaklaşma (özellikle yılanlar) ve yakın dövüş(yok tabi bunu ben uydurdum) eğitimi alırlar.

    - orangutanlar otobur hayvanlar oldukları için babanın avlanmak gibi bir görevi yoktur. bununla beraber aileyi koruma (zaman zaman hayvan saldırıları veya başka erkek orangutanın saldırısı oluyor), besin toplama gibi görevleri olsa da orangutanlar pek ailece takılmazlar. baba anneden ayrı beslenebilir. başka bir ağaçta vakit geçirebilir. şahsen hak veriyoruz :))

    - yine orangutanlar diğer insansı maymunlara göre daha münzevi takılırlar. kalabalık gruplar halinde sosyal aktiviteleri örneğin goril ve şempanzeye göre azdır. sadece yere indiklerinde yakın ağaçlardaki orangutanlarla sosyalleşirler. ki zamanlarının çoğu ağaçların üstünde geçer iri gövdelerine rağmen.

    - yetişkin bir orangutan yaklaşık 1.2 - 1.4 metre civarı. sağlıklı ve iyi beslenmiş bir yetişkin 80 kilo civarı takılır.

    - orangutanların temel besinleri meyveler(muz, kokonat gibi), ağaç yaprakları ve ağaç kabukların oyarak ulaştıkları süttür. nadiren de olsa ağaçlardaki çok küçük böcekleri yiyebilirler. genel olarak kaslı ve fit bir yapıları olmakla beraber çocuk orangutanların karın bölgeleri bir miktar şiş gözükür.

    - avcı bir hayvan türü olmadıkları için fazla kavgacı değillerdir. ancak erkekler arası alfalık kavgaları olur ve bunlar ölümle sonuçlanabilir. zaman zaman da bölgedeki bazı köpeksi maymun türleri ile kavga ederler.

    - orangutan ölümlerinin çoğu eğer hastalık ve doğal sebepler değilse ağaçtan düşme veya sulak yerlerde boğulmadır. orangutanlar yüzmeyi pek sevmez ancak mecbur kalırlarsa çok hızlı öğrenirler.

    - orangutanları taklit yetenekleri inanılmazdır. eğer insanlarla iletişimi varsa ki zaman zaman oluyor onların yaptıklarını hızlıca öğrenebilirler. internette gördüğünüz bir çok komik orangutan videosunun temel sebebi bu. alet kullanandan(çekiç, testere) kilit açana, şapka takandan dans edene kadar bir çok örnek hep bu yetenekten geliyor.

    - orangutanların kendinin farkında olma (bkz: self recognition) yeteneklerinin olduğu çeşitli gözlemlerle kanıtlanmştır.

    - palm yağı yüzünden kesilen ormanlar orangutanların yaşam alanlarını tehdit etmekte. ayrıca illegal bir şekilde pet olarak kullanılıyorlar. bu yüzden evsiz kalan, avlanan veya öldürülen orangutanların yavruları gönüllü örgütler tarafından rehabilitasyon merkezlerinde eğitiliyor. en bilinenleri "bos foundation". youtube sayfası : https://www.youtube.com/c/bosfoundation

  • chp bereketi ile geldi maşallah, eskiden baraj kururdu şimdi temmuz'da yağmur yağıyor, aynı bereket ülkenin başına gelsin.

    çok iyi oluyormuş böyle yazmak ya :d

  • öyle karakterlidir ki;

    ununu elemiş eleğini asmış, 80 küsür yaşındaki başbakan'ın annesi tenzile erdoğan vefat eder, yayınlanmak üzere olan programı iptal eder...

    ama daha hayatının baharında, sırf senin ve benim için hayatını kaybeden 29 vatan evladının ardından, vur patlasın çal oynasın program yapar...

    belki bir yerde padişahına sevimli görünmüştür ama unutmasın ki bu devran da döner...

    nihayetinde, artık gözümde ve gönlümde de, zerre değeri olmayan bir adam acun... sanıyorum ki, bir milletin de...