hesabın var mı? giriş yap

  • eski bir akbank çalışanı olarak şunu rahatlıkla söylüyorum. gün gelir bu corona olayı biter, evde çalışanların hedefleri tutmadıgı (!) için işten çıkarılır.

    bu arada reklamda görüşülen kişiler muhtemelen premium müşteri. yoksa ailesi hakkında o kadar detay bilemezler muhabbeti de uzatmazlar.

  • anlamıyorum.

    söyleyecek o kadar çok şeyim, dışarı vurmak istediğim o kadar çok duygu var ki…

    baştan söyleyeyim, vicdani retin olması gereken bir hak olduğunu, askerlik konusunda en mantıklı ve zaten olması gerekenin de profesyonel ordu şekli olduğunu düşünüyorum. açıkçası diğer ülkelerin uygulamalarından çok haberim yok. ancak yine askerlik yapmak isteyenlere askerlik açık olabilir. herkesin kendi inancı, düşüncesi… deli gibi askerlik yapmak isteyenler de olabilir tabii.

    yalnız ben anlamıyorum. vicdani ret çıkacak diye etekleri tutuşan, vicdani retçilere ‘defolsun gitsinler madem’, ‘bunu da mı görecektik’, ‘şehitlerin ahı bulur sizi’ diyen; hiçbir hedef, amaç, sonuç yokken göz göre göre binlerce gencin bir hiç uğruna ‘şehit’ olmasını normal bulan, boş yere gencecik yaşta ölmek istemeyen insanlara demediğini bırakmayan insanları anlayamıyorum. zorla askere alınan, üstüne üstlük bu zorunlu görevi komutanlarından dayak yiyerek, komutanlara, komutanların ailelerine hizmet ederek, birkaç aylık ne idüğü belirsiz ‘eğitim’ sonrası ellerinde silahlarla, kedinin önüne mama koyar gibi teröristlerin önüne konulup güya ‘savaşarak’, psikolojileri bozularak geçiren ve daha da kötüsü bundan hiç gücenmeyen insanları anlamıyorum, anlayamıyorum.

    ‘’ben askere gider şehit olursam, karıma çoluğuma çocuğuma n’olur, kim bakar kim sahip çıkar?’’ diye soran adama, ‘’bunca zaman kaçmasaydın’’, ‘’ sanki her giden şehit oluyo ya sen de’’ diyen zihniyeti gerçekten anlayamıyorum.
    askerlik vatan borcu falan değildir. kimse kusura bakmasın, ben bu vatan için ölmeyi göze almam. benim öyle bir borcum yok. ‘askerlik yapmak istemeyen zaten hayındır, vatansızdır’ diyen insanlara cidden çok sinirleniyorum. o kadar cahiliz ki. o kadar saçma salak şeylerle yıllardır uyutulmuş, gözleri kapatılmış, mutlu olmayı bilmeyen, istemeyen bir halkız ki.

    diyor ki, ‘’yazıklar olsun’’ diyor; ‘’türklük diye bir şey de kalmadı’’. gözleri abartılı milliyetçilikle, saçma sapan ideolojilerle, dinle, mantık dışındaki her şeyle boyanmış insanlar. kusura bakmayın, türklük eğer bu şekilde savunduğunuz şeyse, ben türk de olmayayım dostlar. size kalsın türklük. gidin askere terörist öldürün, ölün. çünkü terörist öldürmekle, ölmekle pırıl pırıl bi ülke olcak türkiye’niz. komutanın karısına iyi vakit geçirtirseniz hemen bitecek terör, fakirlik, mutsuzluk. patatesleri düzgün soyarsanız muhteşem bir türk olursunuz işte.

    ben dinine de, vatanına da düşkün kimseye kötü bir düşünce beslemez, kötü söz söylemezken sırf düşüncelerim doğrultusunda boş yere ‘hizmet’ etmek istemiyorum diye ‘vatansız, vicdansız, beş para etmez’ biri olduğum için bu isyanım. askerliğin ‘vatan borcum’ olduğunu düşünmüyorum diye, sanki haberlerini duyduğumda üzülmüyormuşum sandıkları şehitlerin ahının en büyük belam olmasını istedikleri için. kusura bakmayın, vatanı korumak, terörü önlemek, engellemek, yok etmek benim işim değil, devletin işi. askerin işi. ama ben asker değilim. kurarsın adam gibi ordunu, kum torbasından set çeker gibi sokaktan adam toplayıp dizmezsin sınıra. o zaman ne yaparsan yap. ben öğrenciyim, belki bilim adamıyım, belki sanatçıyım, belki beş parasız işsiz bi adamım, belki anneyim belki babayım. ama kusura bakmayın, asker değilim. eğer türklük askere koşa koşa gitmekse, türk de olmayayım ziyanı yok. şehit olmak istemiyorum diye vicdansızsam, en vicdanlı siz olun. inanın hiç önemli değil, en yüce türk siz olun.

    nasıl diyor siz,

    her türk asker doğar. heh.

    ben anlamıyorum ondan.

  • parmak yedirten bir hint yemeğidir. hazır sosunu türkiye'de bulmak çok zor olduğundan kendi işimizi kendimiz görmek gerekiyor... ama gerekli malzemelerin temini halinde evde de kolaylıkla yapılabilir. çok aç olmayan 5-6 kişiyi yanında pilav ile doyurabilecek bir tarifini de girelim ki bir faydamız dokunsun...

    tavuk marinatı için:

    5 tavuk göğsü (küp kesilmiş)
    4 yemek kaşığı yoğurt
    1 çay kaşığı doğranmış taze zencefil
    3 dövülmüş sarmısak
    karabiber, kimyon, muskat, dövülmüş kakule, toz kişniş, zerdeçal, garam masala (hepsinden 1 çay kaşığı)
    3 yemek kaşığı limon suyu
    4 yemek kaşığı sıvı yağ

    sos için:

    1 yemek kaşığı domates salçası
    1 yemek kaşığı domates püresi
    3 domates (kabukları soyulmuş ve küp doğranmış)
    2 çay kaşığı taze zencefil
    3 dövülmüş sarmısak
    2 soğan (ince kıyılmış)
    1 yeşil acı biber (ince doğranmış)
    2 çay kaşığı acı pul biber (acı zevkine göre artan/azalan oranlarda)
    3 karanfil tanesi
    8 kakule tohumu
    1 kutu krema
    2 kaşık tereyağı
    1 demet taze kişniş
    tuz, karabiber

    marinat için kullanılan bütün malzemeleri tavuklarla karıştırıp, buzdolabında bir gece bekletin.

    sos için büyük bir tavaya tereyağını (yanmasın diye az miktarda sıvı yağ ekleyerek) koyun ve baharatlarla birlikte soğan, sarmasak, zencefil ve biberi kavurun. üzerine domates püresi, salçası ile küp doğranmış taze domatesi ekleyin. 1 bardak su ekleyin, kısık ateşte pişmeye bırakın. isteğe göre tuz, karabiber ekleyin. sos kalın bir kıvama gelene kadar pişirin. son olarak kremayı ekleyin ve ateşin altını kapatın.

    bu arada marinata yatırdığınız tavukları marinat sosu ile birlikte 200 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirin.

    sos ile tavukları birleştirin. yemeğin üzerine kıyılmış taze kişniş ekleyin.

    baharatlar için (bkz: mısır çarşısı)
    taze kişniş için (bkz: macrocenter), (bkz: migros)
    taze zencefil için (bkz: macrocenter), (bkz: nuhun ambarı)

    not: bu tarifte türkiye’de bulunması en zor malzeme garam masaladır. bulunamaması halinde es geçilebilir. taze zencefil yokluğunda ise toz zencefil ikame edilir.

  • herkes bir günlüğüne de olsa terörist olacak bu ülkede. kaçarı yok. sıra kebapçılara gelmiş* şimdi pazarcılar düşünsün tehlike çanları onlar için çalmaya başlıyor, çember daralıyor.

    neyse ki ben 2 yıl önce falan teröristliğimi yapmıştım sırayı savdım. kafam rahat.

  • hayatı güzelleştiren ve insanı motive eden içecektir. aslında içecek değil, özenle yetiştirilmiş kahve meyvesinin çekirdeğidir ama doğru kavurma, doğru ekipman ve doğru ellerde mucizeye dönüşebilir. insanda bağımlılık yapar (kafein değil kalite bağımlılığı) ve masraflıdır. türkiye'de nereden, nasıl temin edebileceğinizi ve satın alırken nelere dikkat etmeniz gerektiğini anlatan kapsamlı bir de video mevcut.

  • ben olsam %60 isterim. çünkü arsa benim keyif benim. risk almayı da sevmem. beğenmeyen müteahhit başka arsalara yönelebilir.

  • yazın özellikle desenli bluz, tshirt, gömlek falan giyen kadınlara dikkat etmemi gösteren eylem. nedeni de bi ihtimal uçlarını görebilmek tabii ki.

    not: işbu entry ile ilgili mesaj göndersenize, çok yalnızım lan.