ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk otomobil sürücülerinin en çok yaptığı hata
-
yaya gecitlerini onemsememek.
ulan ne zaman yaya gecidinde durup birine yol versem arkamda aci fren sesleri, gozlerimde korku..
ak-saray
-
muaviye: yeni sarayım nasıl olmuş ebû zer
ebû zer: kendi paranla yaptırdıysan israf, halkın parasıyla yaptırdıysan haram olmuş
göğe bakma durağı
-
turgut uyar şiiri
ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
şu aranıp duran korkak ellerimi tut
bu evleri atla bu evleri de bunları da
göğe bakalım
falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
inecek var deriz otobüs durur ineriz
bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
beni bırak göğe bakalım
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin, bir ellerim yeter belleyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım
türkiye'de savaş çıksa avrupa bizi alır mı
-
bize bir ülke saldırsa, saldıran ülke yerine bize yaptırım uygularlar. daha fazla bir şey yazmaya gerek yok sanırım.
tavuk pilav satarak ayda 12000 tl kazanmak
-
küçük işletmelerin geliri aylık ortalama kazancı 10-20 bin tl aralığındadır. bunlar harbiden küçük olanlar tabi. normal küçüklükte olanlar 30-50 bin tl arası kazanır.
türkiye'de eğitim, diploma vs. para kazandırmaz. dünyanın hiçbir yerinde maaşlı çalışan zengin olamaz bu ayrı bir konu ama türkiye'de maaşlı çalışarak orta sınıfa bile gelinemiyor şu an.
onun dışında emekli olmak falan geçelim. emeklilik yaşı 65. bugün emekli olana kadar yaşayacak mıyız o bile meçhul. verdikleri maaş ise 3 kuruş. sen 3-5 bin tl maaş alıp 2.5-3 bin tl de emekli maaşı aldığın da ne olacak?
adam kazancının fazlasını biriktirse emekli maaşı olarak alacağın paranın 2 katını faizle alır. en kötü parasını altına falan koysa siz emekli olduktan sonra 40 sene boyunca alacağınız maaşın kat kat fazlasını cebine koymuş olur adam.
kendimizi avutmaya gerek yok. türkiye'de bir bakkal bile profesörden de doktordan da fazla kazanır.
siz de kendinize güveniyorsanız yaparsınız bu işleri. güvenmiyorsanız da yapacak bir şey yok. ben bu işi yapamam diyorsan paranla nasıl yatırım yapacağını araştırırsın. maaşlı çalışırsın ama paranla risk alırsın.
aksi takdirde avrupa'da çocuğun biriktirdiği harçlık kadar maaş alırsın.
bugün almanya'da bir çocuğa günlük 10 euro harçlık verseler ve çocuk bunu 30 gün biriktirse 300 euro yapıyor. tl karşılığı 4800 tl.
yani almanya'da bir velet harçlıkları ile sizi işe alıp çalıştırabilir. durum bu.
doğum kontrolüyle kısırlaştırdılar
-
tanrıyı oynamaya kalkışan rte nin serzenişidir. yalan söylediğinin açıklaması maalesef kendisidir. türk siyasi ve tarihine maalesef boktan harflerle kazımıştır kendisinin adını.
türkiye'de en itici insanların bulunduğu şehir
-
(bkz: trabzon).
betizmmm
-
bir adet yurtdışına çıkıp hadsizliğiyle oradaki insanları da rahatsız eden sümeyye.
utanç kaynağısınız, saygısız ortadoğulular.
annenin payına düşen mirası hacılayan dayı
-
bir şekilde mirastan bir kısım hakkı kendine yontan dayıdır.
ayı gibi dayıdır.
4 ocak 2021 boğaziçi üniversitesi protestosu
-
boğaziçi üniversitesi öğrencilerinin çağrısıyla 2. kayyum rektör melih bulu'yu protesto etmek amacıyla güney kampüs kapısı önünde saat 14.00'te gerçekleşecek protestodur.
''rektörler okul bileşenleri tarafından seçilmelidir! üniversitelerin çok sesli, özgür, özerk yapısını savunan öğrenciler olarak rektörlerin atama yoluyla değil üniversite bileşenlerince seçilmesini talep ediyoruz.''
(bkz: 5 ocak 2021 boğaziçi üniversitesi protestosu)
bugün boğaziçi'de başlayan direnişin sembolü bu fotoğraf olacaktır: https://ibb.co/nkmhjdw
polisin üniversite kapısını kelepçelemeye çalıştığı anlar: https://mobile.twitter.com/…tus/1346094101574406150
canlı yayın linkleri: https://www.twitch.tv/cuneyttcakir
https://twitch.tv/mustafayldrmm
edit 1: polisler tabii ki öğrencilerden önce toplanmış.
https://ibb.co/snfncym
https://ibb.co/r5h7ymk
edit 2: öğrenciler de toplanmaya başladı.
https://ibb.co/bjcyq2s
https://ibb.co/54jbm2l
https://ibb.co/znfmpx4
edit 3: basın açıklaması başladı.
https://ibb.co/25f0frz
edit 4: boğaziçi üniversitesi'nde şu ana kadarki en kalabalık prostesto olduğunu düşünüyorum. basın açıklamalarından sonra bir forum düzenlemek için kuzey kampüse geçiliyor.
https://ibb.co/bntzhpb
https://ibb.co/cj2chkm
edit 5: kuzey kampüs içinde forum başladı.
https://ibb.co/yqcj1ky
https://ibb.co/2n8ytjk
edit 6: polisle öğrenciler arasında arbede çıktı. polis şu an güney kapı önüne barikat kurmuş durumda ve grubu dağıtmak için anons yapıyor.
https://twitter.com/…si1/status/1346085174459715584
https://ibb.co/nw26qrx
edit 7: polis güney kampüs kapısına kelepçelemeye çalışıyor.
https://mobile.twitter.com/…tus/1346094101574406150
edit 8: polis müdahalesi sert bir şekilde tekrar başladı. plastik mermi, biber gazı, su ve tomalarla direniş dağıtılmaya çalışılıyor.
https://twitter.com/…sit/status/1346109619807154177
https://streamable.com/e7eua2
edit 9: öğrenciler çarşamba günü tekrar buluşmak üzere dağılmaya başladı. (bkz: 6 ocak 2021 boğaziçi üniversitesi protestosu)
https://streamable.com/0dpgxe
küvet sahnesinin türk aile yapısına aykırı olması
-
siyasal islam sözlüğü:
kız-erkek birlikteliği haram,
erkek-erkek birlikteliği haram,
kız-kız birlikteliği haram...
tarikat yurtlarında tecavüz helal,
kadın cinayetleri helal,
üç kelimeyle kadın boşama helal,
kadının üstüne kuma getirme helal,
amcanın yeğene tecavüzü helal,
erbaşın köylü kıza tecavüzü helal,
bilumum şerefsizlik ve ahlaksızlık helal...
antep emniyet binası önündeki şüphelinin vurulması
-
nee canlı bomba mı durduruldu. bunların durması ve istikrar için oyum akpye
hayao miyazaki
-
miyazaki'nin filmlerinde çok güçlü bir ruh leitmotifi var. öyle ki, filmlerin can alıcı sahnelerini ruh'tan ayrı şekilde yorumlayamıyoruz. örneğin gökteki kale'de madenlerde yaşayan pom'un, sheeta'nın kolyesinin esrarını fark ettiği sahnede güçlü bir animizmle karşılaşıyoruz. animizm insan dışındaki fenomenlerde de ruh'un bulunduğunu, bu sebeple de bütün nesnelerin bilince sahip olduğunu söyler. pom da yeraltında yaşaması ile taşların fısıldaması arasında bağ kurmuyor mu? işte bu animizmin bir örneği. gökteki kale'ye karşılık prenses mononoke ise tamamıyla animistik filmdir.
imdi, miyazaki'nin filmlerinden çıkartılması gereken ilk ders şudur: her nesnenin ruh'u olduğu için, bütün nesnelere saygı duyulmalıdır. filmlerdeki karakterleri iyi ve kötü olarak ayırırsak, iyilerin bütün nesnelere saygılı, kötülerin ise saygısızca davrandığını görebiliriz.
ruh'u kabul etmenin sonuçları vardır. çünkü ruh bütün metafizik kuramlarının temelidir. ruh yoksa metafizik de yoktur. antik yunan'ın en maddeci filozofları olan tabiat filozofları bile ruh'u inkâr etmemişler; ruh'un, kabul ettikleri arkhe'nin bir formu olduğunu iddia etmişlerdir. meselâ demokritos'u ele alalım. o, bütün doğanın temeline madde olan atomu yerleştiriyor. düşüncelerin ve duyguların oluşumunu bile atomlara bağlıyor, bunların atomların vücuda akışının ürünleri olduklarını iddia ediyor. gelgelelim böylesi maddeci bir filozof ruh'u inkâr etmiyor. ruh'un, küre biçiminde olan kusursuz atomların ürünü olduğunu söylüyor. evet, demokritos'ta ruh kavramı alabildiğine maddîdir, ama en nihayetine vardır. yine materyalist olan sammos'lu hippon, arkhe'nin su olduğunu kabul ediyor. ona göre ruh, yaratıcı gücü olan bir çeşit suymuş. en koyu maddecilerin bile ruh'u kabul etmelerindeki sebep, hareketi salt maddeyle izah edememeleridir. antik çağlarda yaşamış ve eserleri günümüze kadar ulaşabilmiş filozofların kosmogonia'larında en maddeci olanlarının dâhi olağanüstülüğe başvurduklarını görmemizin sebebi budur.
maddecilerin yapamadığını (veya yapmadığını) anaksagoras yapıyor ve ruh'u ilk defa maddeden ayrı olarak ele alıyor. artık felsefeye düalizm hâkim olmaya başlıyor. bir tarafta saf madde, diğer tarafta ise nous'a sahip bir ruh. nous, yani akıl artık maddeyi yöneten hâkim güç konumunda oluyor. işte, sokrates'in anaksagoras'ı tabiat filozoflarından daha akıllı görmesinin sebebi yaptığı bu ayırımdır. dikkât edin, sokrates ethik'in kurucusudur. ethik, maddeyi yöneten ruh kuramının tabiî sonucudur; çünkü temelde "madde nasıl yönetilmelidir" sorusuna yanıt aramaktır.
miyazaki'nin filmlerinde de ethik oldukça önemli bir yer tutar. ruh'u önemseyen iyi karakterlerin maddeyi "iyilik" için kullanmaya çalıştıklarını, ruh'u umursamayan kötü karakterlerin ise egoistçe arzularına kavuşmak, bir başka ifadeyle "kötülük" için kullandıklarını görürüz. demek ki miyazaki filmlerinden çıkarmamız gereken ikinci ders şudur: insanlar maddeyi, bir başka ifadeyle "gücü", ortak iyilik için kullanmalıdırlar. meselâ gökteki kale'deki olağanüstü güce sahip olan bir robotun, doğa'yı korumak için elinden geleni yapması bunu temsil etmektedir.
son olarak bir şeyden daha bahsedip yazıyı daha fazla uzatmamak istiyorum. miyazaki'nin, iyi ve kötü karakterlerin yanı sıra devletin de yer aldığı filmlerinde bir şey fark ettim. kötü karakterlerin hemen hepsi iyiliği bulabiliyor. ama devlet yetkilisi olanlar bulamıyor. bunun sebebi, kötü de olsalar insanların içindeki kalp tüm heyecanıyla çarpıyor. duygular hâkim olmaya devam ediyor. kalp çarpmaya devam ettiği için iyiliği bir kez tattı mı bırakmak istemiyor. meselâ dola'yı dönüştüren güç tanıklık ettiği aşk'tı, aşk ise iyilerin iyisidir. ama muska devlet yetkilisiydi, duygularını bir köşeye itmiş ve olaylara yalnızca aklın penceresiyle bakıyordu. kalbini söndürmüştü. dolayısıyla iyiliği hiçbir zaman tadamadı, dolayısıyla dönüşemedi. tam da burada, hint felsefesinde (veya doğu felsefesinde) oldukça önemli bir yere sahip olan güneş ve ay, yani kalp ve akıl metaforunu anımsamak ufuk açıcı olabilir. nasıl ki ay, ışığını güneş'ten alıyorsa; akıl da ışığını kalp'ten almalıdır.