hesabın var mı? giriş yap

  • şüphesiz ki bu fiyatları normalleştiren dallamalar birazdan başlık altına damlayacaktır.

    dolar bazında bile bu fiyatlar abes kaçıyor. ibiza'da, floransa'da bile böyle değil lan.

    turizmciler, galericiler, taksiciler, emlakçılar… mahşerin dört atlısı.

  • bugüne kadar;

    48 roman yazdı. tamamı türkiye'de basıldı.
    -the tommyknockers (altın kitaplar-şeffaf)
    -the dark half (altın kitaplar-hayatı emen karanlık)
    -black house (altın kitaplar-kara ev)
    kitapları sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    16 kısa roman yazdı. bunların tamamı türkiye'de 6 farklı kitapta (ceset, kuşku mevsimi, sis, maça kızı, geceyarısını dört geçe, kabuslar pazarı) yayınlandı. ilgili kitaplardan ceset sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir. maça kızı, bizde tek bir öykü şeklinde basıldı. ceset'teki ilk öykü olan the body ve sis'teki ilk öykü olan the mist kısa roman sayılıyor. geceyarısını dört geçe, önce ikiye ayrılıp geceyarısını iki geçe ve geceyarısını dört geçe olarak basıldı, daha sonra birleştirildi. 2 kısa romanı da kabuslar pazarı toplamasında yer alıyor.
    --------------------------------------------------------------------------------------------------

    7 kurgu dışı kitap yazdı. bunlardan yalnızca on writing türkiye'de altın kitaplar tarafından yazma sanatı adıyla basıldı. kitap, büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    7 kitabı richard bachman mahlasıyla yazdı. bizde, the long walk ve the running man biraraya getirilip azrail koşuyor adıyla yayınlandı. bu kitap sahaflarda bulunabilir. the rage, ceset kitabının ikinci hikayesi. diğer 4 kitaptan (roadwork, blaze, the thinner ve the regulators) ateş yolu sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    --------------------------------------------------------------------------------------------

    106 kısa hikaye yazdı. bu hikayeler abd'de 8 farklı kitapta yayınlandı. bu kitapların bizdeki karşılıkları;

    -night shift: 20 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin 11 tanesi, sahaflarda bulunabilecek olan, hayaletin garip huyları kitabında yer aldı. diğer 9 hikaye bizde basılmadı.

    -skeleton crew: 19 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin 7 tanesi bizde altın kitaplardan çıkan ve büyük kitap mağazalarında bulunabilen sis adlı toplamada yer aldı. diğer 12 hikaye bizde basılmadı.

    -nightmares and dreamscapes: 20 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin tamamı, inkılap yayınevinden çıkan ve ilk ve 3. cildi büyük mağazalarda, ikinci cildi sahaflarda bulunabilen rüyalar ve karabasanlar üçlüsünde yayınlandı. ayrıca 3. ciltte 1 şiir ve 1 kısa senaryo da yer almakta.

    -everything's eventual: 14 kısa hikayenin olduğu bu kitap aynıyla bizde karanlık öyküler adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -just after sunset: 13 kısa hikayenin olduğu bu kitap bizde aynıyla karanlık çökünce adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -full dark no stars: 4 kısa hikayenin tamamı aynıyla bizde zifiri karanlık yıldızsız gece adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -the bazaar of bad dreams : 16 kısa hikaye yer alıyor. 2 şiir ve yukarıda bahsettiğim 2 kısa romanla birlikte toplamanın tam hali aynıyla kabuslar pazarı adıyla bizde yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    not: yeni kitaplar çıktıkça güncellenecek.

    not 2: bu entry ekşi şeyler'e de girmiş lakin bilgiler hala güncel değil. tembelliği bırakıp güncellerim yakında.

  • yunan adaları varken bu adamlara mecbur değiliz artık, ileride türk müşterileri çok ararsınız bu kafa ile giderseniz. pandemi zamanı ve rus uçağı düşürüldüğü zaman adeta .öpek gibi yalvararak türk turist çekmeye çalışıyorlardı yabancılar gelmediği için, ne çabuk unuttular acaba...
    milliyete göre fiyat verecekseniz kendi ülke halkınıza daha uygun fiyat neden vermiyorsunuz ? her ülke kendi vatandaşını korur kollar ve pozitif ayrımcılık yapar, bizimkiler kendi halkını kazıklamak için hiç bir fırsatı kaçırmıyor.

    edit: bu eklediğim entry de ise başka bir otel rezaleti daha, burda ise milliyet farkı adı altında 450 euro alınmış: (bkz: #163908288)

  • akbabuş'la nazlı arasında geçen

    -yanıma gel.
    -orası tek kişilik.
    -o zaman üstüme gel. ağırlığını hissetmek istiyorum.

    diyaloğunun neresi komik anlamadım. bence acayip ince ve duygusal bir sahne o. genç yaşta tecavüze uğramış, sonra sevdiğinden koparılıp yıllarca başka tecavüzlere uğraması için başka yerlere sürüklenmiş bir kadının sevdiği adama yıllar sonra kavuştuğunda birbirlerine hala dokunamadıklarını ama kadının onca travmasına rağmen sevdiği adamı fiziksel olarak hissetmek istemesi bence çok iç parçalayıcı bir şey. birinin yanında uzanması; onun kokusunu, tenini, ağırlığı hissetmek; bunun neresi komik bre gafiller?

  • kazanırken iyiydi geleceğin para birimiydi ... kaybedince de, kriz savaş haa öyle mi ?

    buyurun sokaklar sizin, kimse size garanti mi verdi?

    kendinizi zora sokacak miktarları, ne olduğu bilinmeyen bir şeye yatıran net kumarbazdır.

    zorunlu edit: bitcoin'in batacağını ima etmedim, sadece belli sayıda (5-10 kişi) sermayederin kontrolünde olan, istedikleri zaman çıkartan istediklerinde düşen bir para birimi, bütün coinler de ona endeksli, ne bekliyorsunuz ki ne olacağı tamamen muamma

  • henuz okumadiysaniz, okuyun tabi.

    ama eger, isa uzerine bilginiz, benim gibi, din kulturu ve ahlak bilgisi mufredati ile sinirliysa, mumkunse bu kitabi okumaya baslamadan once, isa'nin son gunu uzerine minik bir arastirma yapin. kitabi okumadan once isa'nin yargilanmasi ve carmiha gerilmesi hakkinda daha fazla bilgiye sahip olsaydim sanirim kitaptan daha fazla zevk alabilirdim. kitabi okumaya basladiysaniz ya da okumayi bitirmis olsaniz bile, yine de bir goz atin bence.

    bunlari not etmekle birlikte, isa hakkinda hicbirsey bilmeseniz bile -kimbilir, belki de din kulturu ve ahlak bilgisi dersinden muaf olan sansli azinliktan biri de sizsinizdir- bu, kitabi anlamaniz ve sevmeniz icin bir engel teskil etmeyecektir. yine de, sanirim, ben kitabi bir sure sonra tekrar okuyacagim; bu sefer isa'nin son gunu uzerine epey donanimli olarak.

    zamaninda, sevgilim, zorla bana harry potter serisinin ilk kitabini okutmustu. evet zorla. o denli haz etmem yani fantastik edebiyattan. master i margarita o kategoriye dahil etmek ne denli mumkundur bilemiyorum. ama sunu soyleyebilirim ki burada hakkinda daha once yazilmis olan seyleri okumus olsaydim, edinecegim onyargi ile, kitaba baslamazdim bile.

    ve buyuk bir eseri iskalardim.

    hikayenin bir ayaginin olagan/gercek hayat uzerine oturmus olmasi, fantastik ayaginin da daha ziyade dini referenslar icermesi, romani, benim gibi bir gercekcilik duskunu biri icin bile, elden dusurulemez kiliyor. en fazla, seytanin oyunlari karsisinda, buna sahit olan bir moskovali kadar sasiriyorsunuz. ve sayfalari cevirdikce, yine bazi moskovalilar gibi, olan bitene inanmaya baslayip, sorunu sizin o 'besinci boyutu' goremiyor olmaniza bagliyorsunuz. o denli inandirici oluyor her sey.

    ve bir seye daha inaniyorsunuz romanin sonunda: bulgakov, besinci boyutu gorebiliyor olmali. yoksa, bu denli genis bir hayal gucu, normal bir insan icin haddinden fazla.

  • iki sevgili olan arkadaştan, kız olan evliliki anlatmaktadır, oglan arkadas bulmaya calismakta, soyle bir diyalog gecmistir.

    kız : biz simdi napıyoruz?
    ogl : cikiyoruz
    k : ilerde ne yapıcaz?
    e : cikicaz
    k : daha ilerde ne yapıcaz?
    e : cikmaya devam edicez...
    k : ama daha da ilerde diyorum.
    e : bana o sözü söyletemezsin..

  • öğrencinin ne yaptığını anlayamamış olmalarından kaynaklı olabilir. seviye üstü demişler reddetme sebebine. tamam da, kimin seviyesinin üstü?

    sizin mi, çocuğun mu?

  • varsova daki evi freta sokaginda olan radyum bilgini. muze yapmislar evini. kimseciklerin olmadigi saatlerde gittiginizde ikinci katin merdivenlerinin bittigi yerde salona acilan kucuk sahanligin yanindaki kocaman pencereden, marie nin bir zamanlar kosup oynadigi bahceye bakmak, onun zamanindaki yasami o evin bizzat duvarlari arasinda hayal etmeye calismak onun hayatina dair yazilmis kitabi okumak kadar hos bir duygu. 16 freta sokağı varşova yolunuz dustugunde belki ugramak istersiniz.