hesabın var mı? giriş yap

  • bu festival bir bakıma müzik konusunda devrim niteliğinde olmuştur. yapıldığı dönemde dünya genelinde insanlar üzerinde artan baskıların bir patlaması olarak da değerlendirilebilir aslında.

    3 gün süren festivalde katılımın beklenenden çok daha fazla olması insanların baskıcı toplumlardan aslında ne kadar sıkıldığınında göstergesidir. bu sebeptendir ki festival sloganı peace & music şeklinde olmuştur. aslında bu festivale hippi festivali de diyebiliriz, hippiler festivalden sonra günümüzde bile hacı olmak için bu bölgeye gitmektedirler.

    festivale katılan gruplar kadar bir o kadar grup da çeşitli sebepler yüzünden festivale katılmamıştır. the doors, led zeppelin, bob dylan katılmayanlara birkaç örnek olabilir. tabi bunların yanında jimi'nin, janis ablamızın, jefferson airplane'nin performanslarını da yabana atmamak lazım.

    jimi hendrix sahneden indikten birkaç saat sonra katıldığı radio programında şöyle demiştir;

    “woodstock’ın barışçıllığını ve çok, çok, çok iyi müziğini sevdim. iyi müzik’ten kastım hakiki müzik, çok uzun zamandır hasretle bu müziği bekleyen insanlar vardı. insanlar çamurda yattılar, yağmurda ıslandılar, şuna maruz kaldılar, buna maruz kaldılar, ama neticede galip geldiler. bence başarılı bir festivaldi... insanlar sokak çetelerinden, militan gruplardan, başkan’ın palavralarından usandılar... başka türlü bir şey, başka bir yön, başka bir istikamet arıyorlar. ve doğru kulvarda koştuklarını, doğru şarkıyı söylediklerini biliyorlar... fakat, nereden çıktı bu insanlar’?”

  • iyiden iyiye insanı güldüren manadır.

    hele bu sözde 'mana'yı dile getirirken takındıkları o ciddi tavır yok mu ahaha ya tamam sizsiziniz amk siz.

    -büyük beşiktaş taraftarı he de hödödür
    -şerefli beşiktaşız biz renkliler anlamaz.
    -onurlu duruşumuz var bizim.

    blabla

    yok ebesinin örekesi afedersin. taraftarsın ulan sen ne bu oligarşiye savaş açmış don kişot tavırları, ne bu jan darc havaları, ne bu takımına laf geldiğinde kendisine ''tavuk'' denmiş marty mcfly ciddiyeti.

    yapmayın komiksiniz.

  • "virgülden sonra ‘that’ gelmez gibi formüller uygulanıyordu. bu adaylar arasında adaletsizliğe neden oluyordu” dedi."

    iyi de bunu bilen adam bilmeyenden daha avantajlı olmalı zaten. bilmeyene adaletsizlik oluyor demek de ne demek? sınavın amacı bilenle bilmeyeni ayırmak değil mi zaten?

  • salı günü masumlar apartmanı, çarşamba günü sadakatsiz/masumiyet, perşembe günü camdaki kız, cuma günü kırmızı oda var. her birisi boktan hayatların dizisi. en masum olanında, üç dört kişinin evli olmasına rağmen farklı iki kadından çocuğu var.

    diyelim bunlardan kaçtınız, çukur var, maraşlı var. edho var. daha yeni yayından kalkan ramo vardı. arıza vardı.

    bunlardan da kaçtınız. kuruluş osman var. selçuklu var. herkesin hain olduğu abdulhamid var.

    arkadaş bu ülkede bir tane komedi dizisi olmayacak mı yahu? ekmek teknesi kıvamında bir aile dizisi çekilmeyecek mi? leyla ile mecnun absürtlüğünde bir komedi gelmeyecek mi? beğenmediğimiz yalan dünya ayarında bir komediye bile hasretiz şu an.

    herkesin, psikolojik problemlerle dolu boktan hayatlarını bize empoze etmek zorunda mısınız? ben haftanın her günü tv ekranında farklı bir iğrenç hayatı görmek zorunda mıyım? bir ülkenin ekranındaki tek komedi yapımı güldür güldür olabilir mi ya?

    emeği geçen herkese yazıklar olsun.

    edit: son cümle yumuşatıldı.

  • 1945 ikinci dünya savaşından sonra abd soğuk savaşı başlattı

    1949 sovyetler birliğine karşı nato kuruldu. nato avrupa'da genişlemeye ve silahlanmaya başladı

    1955 nato'nun karşısında sovyetler birliği liderliğinde varşova paktı kuruldu. kurulduğu yıl dünya güvenliği için nato ve varşova paktının dağıtılması isteği abd tarafından red edildi.

    1960'lı yıllarda yaşanan gerginlikler ve küba olayı iki tarafı savaşın eşiğine getirdi. fransa, almanya ve italya gibi bazı avrupa ülkeleri olası bir savaştan duydukları korku ile ilişkileri yumuşatmak için diplomatik girişimlerde bulunmaya başladılar.

    1970'li yıllar iki taraf üye ülkelerinin topraklarına nükleer silah yerleştirmeye başladı. abd, yumuşak diplomasi dilini savunan almanya gibi avrupa ülkelerini dinlemedi ve avrupayı silahlandırmaya devam etti.

    1980'li yıllar reagan ve gorbaçov liderliğinde abd-sovyetler arasında yumuşama başladı.

    1987 yılında abd ve sovyetler arasında orta menzilli nükleer güçler anlaşması imzalandı.

    1991 gorbaçov'un perestroika ve glasnost adını verdiği reformlar soğuk savaşı bitirdi. bu reformlar sovyetler birliğinin dağılmasına sebep oldu. abd ve rusya ilişkileri başladı. rusya sovyetlerin dağılmasından sonra ekonomik olarak çöktü.

    1994 rusya 'nato barış için ortaklık program'ına katıldı.

    1997 clinton ve yeltsin önderliğinde nato/rusya işbirliği antlaşması yapıldı. bu antlaşmaya göre; nato rusya'ya doğru genişlemeyecek, üye ülkeleri silahlandırmayacak, nato-rusya ortak hareket edecek, rusya'ya komşu ülkeler birliğe alınmayacak ve silahlandırılmayacaktı. aynı yıl nato-rusya, kurucu senedi/ güvenlik antlaşması imzaladı

    1999 abd, rusya'nın ekonomik zayıflığından faydalanıp eski varşova paktı üyeleri olan macaristan, çek cumhuriyeti ve polonya'yı nato'ya dahil etti rusya buna sert tepki gösterdi. abd'yi verdiği sözü tutmamakve anlaşmalara uymamakla suçladı

    2002 rusya'nın kaygılarını ve tepkilerini dinlemeyen abd; yine rusya'nın eski müttefikleri olan slovenya, romanya, slovakya, litvanya, letonya estonya ve bulgaristan'ı nato'ya üye yaparak rusya'nın sınırlarına dayandı. rusya'nın tüm tepkilerine rağmen bu ülkeleri silahlandırıp rusya'yı nato şemsiyesi altında kuşatmaya devam etti.

    2000'li yıllar, rusya enerji kaynakları ve ekonomik reformlarla ekonomisini düzeltti. zaten var olan askeri gücünü ekonomi gücü ile destekleyerek bölgede daha agresif bir politika izlemeye başladı.

    2008 abd gürcistan ve ukrayna'yı nato üyesi yapacağını taahhüt etti. rusya bunun kabul edilemeyeceğini ve abd'den bu taahüdünün derhal iptal edilmesini istedi. aynı zamanda rusya sınırlarına silah konuşlandırmama sözünü vermesini istedi. abd rusya'nın isteklerini ciddiye almadı. rusya gürcistan'a askeri müdahalede bulundu.

    2014 ukrayna hükümeti nato/abd'ye yakınlaşmanın ülkenin geleceği açısından sorunlu olduğunu belirtip, imf'yi ülkede istemediğini ve avrupa birliği ile anlaşmak yerine rusya ile güçlü ilişkiler kurmayı tercih ettiği için; abd'nin organizasyon ve kışkırtması ile halk ayaklandı. turuncu devrim adı ile anılan olaylarda seçilmiş iktidar devrildi. rus nüfusun yoğunlukta olduğu donetsk ve luhanks'ta yeni hükümetin ayrılıkçılara uyguladığı şiddetli baskıdan dolayı rusya bu bölgelere destek verdi. rusya bu olayların sonucunda kırım'ı ilhak etti.

    2021 abd başkanı biden ukrayna'nın nato üyeliği için düğmeye bastı. rusya, bunu asla kabul etmeyeceğini belirterek abd'yi, avrupa birliğini ve ukrayna'yı defalarca uyardı. ukrayna'nın nato'ya üye olmasını ve nükleer silahlandırılmasını kendi ülkesine karşı yapılmış bir kuşatma olacağını ve bunun savaş sebebi olacağını belirtti.

    sonuç: rusya yaptığı tüm çağrılara ve diplomasiye rağmen hiç bir sonuç alamayınca ukrayna'ya silahlı müdahalede bulundu..

  • fenalık geçiren kıza geçmiş olsun ama içindeki diğer 253 yolcuya daha bi geçmiş olsun. hani uçak 7 saat istanbul üzerinde tur atacağına kuzey kutbuna ne biliyim en azından bir svalbard’a falan gidip gelseydi keşke yani empati yapıyorum 7 saat boyunca devasa bi tenekenin içinde sürekli bağcılar, gaziosmanpaşa esenler manzarasına tepeden maruz kalıyorsun..ne zor bi imtihan. uçaktaki yolcuların hepsi ekmeğe falan bastı herhalde kuran yırttılar başka açıklaması yok. geçmiş olsun yine.

  • büyük kaosa yol açacak bir uygulamadır. trafiği azalmak şöyle dursun tam tersine artıracaktır.

    örneğin 40 kişilik bir işbankası ataşehir servisi kalktığında, o 40 kişiden en az 20'si arabasıyla gelmeyi tercih edecek. 1 araçtan tasarruf sağlayayım derken, 19 ilave araç sokacaksın trafiğe..

    nasıl bir düşüncedir, anlamak mümkün değil. her aktarmada ayrı ücret basılan toplu taşımadan kazandıkları paralar az geldi anlaşılan..