hesabın var mı? giriş yap

  • besteler içinde ise amme hizmeti yapmış olan ve kamu güvenliği lehine hareket ettiğinden bahisle ceza almaması gereken hırsız.

    besteler içinde yoksa boşa atmış ama.

  • "allah için yola çıkanı allah yolda bırakır mı?"

    bildiğim kadarıyla peygamberin torunu çölden çıkamamış orada aç susuz ölmüştür.

    demek ki allah için yola çıkmamış, allah yolunda olan yezid'miş çünkü yezid yolda kalmadı, her işi rast gitti.

  • getir'den sipariş verdiğimi unutmuşum 2 saattir zil çalıyo çocuğa kapıyı açmıyorum. bi de ekstra yavaş hareket ediyorum dışarıdan duyulmasın evde olduğum diye. en son telefonla aradı haaaaaaaa dedim. pardon banyodaydım kusura bakma dedim, inandırıcı olsun diye bornoz giydim ama saçlar kupkuru. gecenin ikisinde bornozla çocuğa kapıyı açtım. tüm bu anlamsızlıkların aramızda kalması için 20 lira gibi çok gereksiz bi bahşiş verdim. bahşişi fazla bulan ve beni bornozla karşısında gören çocuk daha da gerildi. bi yanlış anlaşılma olmaması için yarım saattir uygulamada kuryeyi övüyorum şöyle getirdi böyle getirdi süper çocuk diye.

    yıllar sonra gelen edit: 2019'un 20 lirası.

  • adam bir şey yapmamış ki, niye bu kadar abartıldı.
    ödülünü al ondan sonra konuş kardeşim sen de.
    ödül kaldı adamın elinde.

  • istihbarat teşkiltları arasında yarışma yapılıyormuş. finale kgb(şimdi fsb), cia, mossad ve mit kalmış.
    demişlerki ormana bir zürafa sakladık kim önce getirirse o birinci olacak. cia gitmiş 2 saat sonra zürafa ile gelmiş, kgb gitmiş 1,5 saat sonra gelmiş, mossad gitmiş 1 saat sonra zürafa ile gelmiş. mit gitmiş yarım saat sonra fil ile gelmişler ama filin kafa göz yarılmış.
    - adamlar yahu bu fil demişler.
    fil hemen atılmış:
    - abi valla ben zürafayım

  • seinfeld'i izledikçe bu zamana kadar izlediğim hiçbir sitcom'ın gerçek hayata yakın olmadığını fark ettim.

    daha öncesinde friends'in 90'ların günlük yaşamına daha yakın bir dünya sunduğunu, modern family'nin ise modern aile hayatını (2009 - 2020) anlattığı için gerçek yaşamın direkt içerisinden olduğunu düşünüyordum lakin seinfeld'de işlenen her konu, günlük hayatta aslında birebir karşılaştığımız ya da karşılaşmamızın muhtemel olduğu şeylerden direkt olarak besleniyor.

    izledikçe aslında diğer sitcomların ne kadar gerçek dünyadan uzak, kurgusal bir alanda ilerlediğini anlıyorsunuz.

    misal, seinfeld'in çok ilgincime giden bir bölümü vardı: the parking space

    bu bölüme adını veren olay ise şu: george, jerry'nin evinin yakınlarında boş bir park alanı buluyor. bulduğu alana arabayı park etmeye çalışırken ileri gidiyor, ve geriye doğru park etmeye çalışıyor. ancak george oradan çıktığında başka bir araba gelip, o park alanına direkt olarak arabanın ucuyla girdiği için park kavgası çıkıyor. kavgada ise sunulan argüman şu: 'çıktığın için bu park alanı benim hakkım'.

    bu olayı ben çocukken annem, babam araba park ederken hep düşünürdüm, park ederken geriye çıkıp tekrar girerken başkası gelse ne olacak, kimin yeri şimdi diye ve seinfeld'de bunu görünce açıkçası komiğime gitmesiyle beraber bunun amerika'da o dönemlerde bir problem olduğunu öğrenmek şaşırttı.

    park alanıyla ilgili bir diğer bölüm ise the parking garage.

    bu bölümde yanlış hatırlamıyorsam jerry, george, elaine ve kramer, 4'ü beraber avm'ye gidiyorlardı. avm'nin içerisindeki otoparkta, önce aracı park ettikleri yeri, sonrasında ise o dönem telefon olmadığı için birbirlerini kaybediyorlardı. bu olay anlatılırken çok sıradan bir şekilde anlatılıyor, sanki o otoparkta gerçekten biri aracını kaybetmiş ve sizde onu izliyorsunuz gibi.

    başka dizilerde aynı konu işlendiğinde, izleyiciyi güldürmek için binbir türlü öğe sıkıştırılabilecek iken seinfeld'de bu öğeler olmuyor ya da göze batmayacak şekilde, olayı değiştirmeyecek kadar az miktarda kullanılıyor.

    george ile jerry'nin ilişkiler hakkındaki sohbetleri, kramer ve jerry'nin manav ile tartışma yaşayıp kovulması, elaine'in yeni restoran sahibinin çalıştırdığı tüm garsonların elaine'in tabiri ile 'taş gibi' olması nedeniyle işe alımda 'ayrımcılık' yapıldığını düşünmesi, amerika'daki yabancıların vize problemi yaşaması ve daha bir sürü şu an aklıma gelmeyen gerçek hayat içerisinde birebir aynısıyla karşılaşılabilecek olay anlatılıyor.

    ve en ilginci de ne biliyor musunuz? dizideki işlenen olayların birçoğunun hala günümüzde karşılığı var. dönem ne kadar değişse de, özellikle toplum içerisinde yaşanan olaylar pek de değişmemiş. anlamlandırabiliyorsunuz.

  • gecenin 3 falan gibi bi saatinde babam bi arkadaşından eve dönmektedir . malum rakılar su gibi gitmiştir . derken polis çevirir :
    polis : iyi geceler beyfendi .
    babam : iyi gejeler memur beğy .
    polis: ehliyet , ruhsat , alkol var mı ?
    babam: vağla memur bey hebji var .

  • parmak yedirten bir hint yemeğidir. hazır sosunu türkiye'de bulmak çok zor olduğundan kendi işimizi kendimiz görmek gerekiyor... ama gerekli malzemelerin temini halinde evde de kolaylıkla yapılabilir. çok aç olmayan 5-6 kişiyi yanında pilav ile doyurabilecek bir tarifini de girelim ki bir faydamız dokunsun...

    tavuk marinatı için:

    5 tavuk göğsü (küp kesilmiş)
    4 yemek kaşığı yoğurt
    1 çay kaşığı doğranmış taze zencefil
    3 dövülmüş sarmısak
    karabiber, kimyon, muskat, dövülmüş kakule, toz kişniş, zerdeçal, garam masala (hepsinden 1 çay kaşığı)
    3 yemek kaşığı limon suyu
    4 yemek kaşığı sıvı yağ

    sos için:

    1 yemek kaşığı domates salçası
    1 yemek kaşığı domates püresi
    3 domates (kabukları soyulmuş ve küp doğranmış)
    2 çay kaşığı taze zencefil
    3 dövülmüş sarmısak
    2 soğan (ince kıyılmış)
    1 yeşil acı biber (ince doğranmış)
    2 çay kaşığı acı pul biber (acı zevkine göre artan/azalan oranlarda)
    3 karanfil tanesi
    8 kakule tohumu
    1 kutu krema
    2 kaşık tereyağı
    1 demet taze kişniş
    tuz, karabiber

    marinat için kullanılan bütün malzemeleri tavuklarla karıştırıp, buzdolabında bir gece bekletin.

    sos için büyük bir tavaya tereyağını (yanmasın diye az miktarda sıvı yağ ekleyerek) koyun ve baharatlarla birlikte soğan, sarmasak, zencefil ve biberi kavurun. üzerine domates püresi, salçası ile küp doğranmış taze domatesi ekleyin. 1 bardak su ekleyin, kısık ateşte pişmeye bırakın. isteğe göre tuz, karabiber ekleyin. sos kalın bir kıvama gelene kadar pişirin. son olarak kremayı ekleyin ve ateşin altını kapatın.

    bu arada marinata yatırdığınız tavukları marinat sosu ile birlikte 200 derecede önceden ısıtılmış fırında pişirin.

    sos ile tavukları birleştirin. yemeğin üzerine kıyılmış taze kişniş ekleyin.

    baharatlar için (bkz: mısır çarşısı)
    taze kişniş için (bkz: macrocenter), (bkz: migros)
    taze zencefil için (bkz: macrocenter), (bkz: nuhun ambarı)

    not: bu tarifte türkiye’de bulunması en zor malzeme garam masaladır. bulunamaması halinde es geçilebilir. taze zencefil yokluğunda ise toz zencefil ikame edilir.