hesabın var mı? giriş yap

  • erkekler tuvaletinden "carrrrrrt" şeklinde ped açma sesleri yükselirdi.
    ses çıkmasın diye yavaş yavaş açmaya çalışırlardı, fakat bu kez de "cczzzzz" şeklinde daha uzun süreli sesler çıkardı.
    "ulan en iyisi bir kerette açayım" modunda olurlarsa, kısa süreli fakat desibeli daha yüksek olan "caaaaaart" sesi duyulurdu.
    eninde sonunda o sesin duyulacağı teorisini erkekler de bilirlerdi.

  • ülkede,
    adalet olmadığı için avukatlığın,
    güvenlik olmadığı için polisliğin,
    habercilik olmadığı için gazeteciliğin,
    eğitim sistemi olmadığı için öğretmenliğin pek bir anlamı kalmadı.
    bilim olmadığı için de mühendislik bitiyor.

    hadi herkes imam olsun.

  • hayatım boyunca gördüğüm en büyük ahmaklığı anlatacağım.

    x bir firma beni aradı. onlara baştan x maaş alıyorum dengi ve üstünü veremeyecekseniz hiç oraya getirtmeyin dedim.

    ikitelli'ye kadar gittim. görüşme bitti işime döndüm. ertesi gün aradılar memnun kaldık vs sonunda maaşı teklif ettiler ufak çaplı şok yaşadım.

    en son sinirlendim ben size şu kadar maaş altında teklif ederseniz oraya çağırmayın demedim mi diye sordum. belki fikriniz değişir diye düşünmeden utanmadan cevap verdi.

    ağzıma geleni söyledim ve kapattım. gerçekten ik çalışanlarının büyük kısmından nefret ediyorum. bu kadar önemli bölüme böyle çapsız insanlar nasıl yerleşiyor aklım almıyor.

    not : böyle bir olay ile debeye girmek istemezdim.

    büdüt : ik personelleri umarım buraları okuyorlardır. çoğu insan ilgili bölümde çalışan arkadaşlardan inanılmaz şikayetçi

  • hollanda seçim sonuçlarına bakıyorum % 65 akp.
    adam orda esrarını tüttürüyor, kokainini çekiyor bana da akp'yi laik görüyor amk keşi.

  • bilimsel merak, gözlemcilik, araştırma ruhu ve gerizekalılığın ilginç bir bileşimi sayılabilecek eylem. bitkilerin gündüzleri karbondioksit alıp, oksijen vermesi; geceleri oksijen alıp karbondioksit vermesi şeklinde son derece güdik bir şekilde körpe zihinlere sokulmuş olan bu tabiat atraksiyonu bana hep ilginç gelmiştir. fotosentez konusunu öğrendiğim o andan itibaren oturma odasındaki aşk merdivenini takibe aldım. bitkinin gündüzleri verdiği oksijeni görebilecekmişim, o ana tanık olabilecekmişim gibi gelirdi hep. kimi zaman "aha oksijeni verdi herhalde" diyerek içime boş boş hava çekerdim. o zaman ebru şallı'nın tv8'deki pilates dersleri yoktu ama fotosentez esnasında ebru şallı'nın şimdi çıkardığı gibi "vüüüüüühhhhh ev-veet kaburgalar harika vüüüüüühhh ev-veet sırtımız börek gibi" lafları eşliğinde, sanki böyle vüüüüüüh vüüüüh diye bir oksijen verme sesi duyar gibi olurdum. oksijen veriyor muydu bilmiyorum gerçi. oksijen verdi verecek diye aşk merdivenini izlerken uyurdum bazen. akşama doğruysa büyük bir korku içinde uyanırdım. zira akşamları karbondioksit verip beni öldürebilirdi aşk merdiveni.

    öğrendiğim her konuyu annemle babamla paylaşma alışkanlığımın bir sonucu olarak geceleri aşk merdiveni ile aynı ortamda bulunmamamız gerektiğini anlattım onlara. karbondioksit veren aşk merdiveni sağlığımıza zarar verebilirdi çünkü. babam, annem, küçük kardeşim ve babannem beni gülümseyerek dinlerlerdi. bana hiç inanmadılar... bir sabah uyandığımda oturma odasında cansız bedenlerini gördüm. ahahaha yok lan şaka... allah etmesin töbe estağfurullah... babannem oturma odasında aşk merdiveninin gölgesinde yatmasına rağmen maşallah 94 yaşına kadar yaşadı. arkadaşlarıyla konken oynarken çıkan kavgada vurulmasaydı belki de hala yaşardı...aslında yaşlı-masum-sevimli demeyeceksin, kızgınlıkları çok fena oluyor nenelerimizin dedelerimizin. ölenlere rahmet, yaşayanlara sıhhat dilerken bu entryimi de milli eğitim bakanlığına seslenerek bitirmek istiyorum: yıllar yılı yanlış anlatmışsınız fotosentezi, bitki gece karbondioksiti verdi verecek diye çocukluğumun en güzel günlerini acıyla, gerilimle geçirdim. olmadı milli eğitim bakanlığı, yanlış yaptın, seni şimdi kınamaya başlasam ömrüm yetmez.... yazık.

  • lan bu audi kupasina kim istedi katilmayi. bize skoda kupasi falan olsaydi soyle sparta prag, legia varsova falan.

  • dünyanın sonu bir şekilde insanlık tarafından getirilmez ise teorik olarak ne zaman gerçekleşebilir hep beraber bakalım:

    dünyaya çarpacak büyük bir asteroit ya da kuyruklu yıldız tüm yaşamı sonlandırsa bile dünyayı yok edecek kadar bir enerjiye sahip olmayacaktır. birkaç ışık yılı içerisinde bir süpernova da olmayacaktır.

    ancak güneş sistemindeki yörüngesel dengesizlikler sonunda dünya ile diğer yerbenzeri gezegenlerden biri olan merkür, venüs ya da mars arasında feci bir çarpışmaya yol açabilir. bunun önümüzdeki 5 milyar yıl içerisinde olma olasılığı ise yalnızca yüzde 1'dir.

    dünyanın tamamen olması için en olası senaryo güneş bir "kırmızı dev"e (red giant) dönüşürken yutulmasıdır. güneşin çekirdeğindeki termonükleer yakıt hidrojen tükendikçe güneşin dış kabuğu genişlemeye başlayacaktır.

    evriminin bu aşamasında güneş önemli miktarda kütle kaybedecek sonucunda da dünyanın yörüngesi de genişleyecektir. bu teoride, yörünge genişlemesinin dünyanın güneşin yıkıcı etkisinden kaçması için yeterince geniş olmayacağı ve sonunda güneşin dünyayı buharlaştıracağı ve bünyesine katacağı öne sürülmektedir.

    bu kavurucu yıkım da oldukça uzaktadır. yapılan bazı hesaplamalar senaryonun yaklaşık 7.59 milyar yıl sonra gerçekleşecektir.

    öyle ya da böyle önümüzdeki 100 milyar yıl içerisinde bu son gerçekleşecek ancak evrenin henüz sadece 13.5-14 milyar yaşında olduğunu da düşünürsek dünya için şimdilik endişelenmeye gerek yok gibi gözüküyor. (kendiniz için endişelenmeye devam edebilirsiniz tabii...)

    kaynak: bbc science focus

  • oğlunu okutup, büyütüp, itü ye sokmuş annenin ben ayaklarını öperim. değil ona ezik demek telaffuzuna bile laf söylemek senin haddine mi? be şerefsiz!