hesabın var mı? giriş yap

  • caydırıcılığı olmayan genelge.

    taksi yolcuyu kabul etmeyecek bu durum tespit edilecek, sonra taksiciye yolcuyu alması söylenecek ancak ve ancak taksi şöförü almamakta ısrar ederse yasal işlem yapılacak.

    günlük hayatta uygulaması şöyle olur tüm taksiciler aynen istemediği yolcuyu almamaya devam eder, arada bir yolcu çok merkezi ve polis'e kolay ulaşabileceği bir yerdeyse şikayet eder, taksici yolcuyu alır, kameralara bizde ekmek parası için uğraşıyoruz napalım günlük yevmiyem zor çıkıyor diye ajitasyon röportaj verir, baktılar polis çok sık durdurup zorla yolcu bildiriyor arkadan taksiciler lobisi polisi bağlar kontrolleri azaltın der olur biter.

    caydırıcılık böyle yapılmaz, taksici yolcuyu almadı mı, taaak 7 gün bağla arabayı, bir daha mı almadı taaak 30 gün daha, 3. de tamamen trafikten men et bak bakalım bir daha almamazlık yapabiliyorlarmı...

    taksi plakası sahibinin ne suçu var derseniz(ki bu sistemde en büyük suçlu onlar ama neyse...) o da yolcu kabul etmeyen şöförü çalıştırmaya ısrarla devam etmesin...

    edit : imla

  • akp nin son icraatı. bunlar garibana düşman, onu biliyoruz da . gariban da inadına onlara oy veriyor.

  • öyle ya da böyle, beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama çocuklar duymasın dizisi gerek rating, gerekse uzun süreli olması bakımından türk televizyonculuk tarihinde önemli bir yere sahip. (bakınız burası önemli, burada dizinin kalitesini tartışmıyoruz.)

    peki zamanında tekrarları bile rating listelerinde üst sıralarda yer alan bu dizinin aslında bizlerin hatta anne babalarımızın bile çocukluğunda yer alan taşdevri (bkz: taşdevri) (bkz: flintstones) çizgi dizisinden epey esinlenildiğini iddia etsem…

    haluk = fred çakmaktaş

    meltem = wilma çakmaktaş

    selami = barney moloztaş

    gönül = betty moloztaş

    havuç = bambam

    duygu = çakıl çakmaktaş

    çizgi dizide de fred (haluk) kaba saba iken barney (selami) light erkek.

    fred (haluk) ve barney (selami) aynı iş yerinde çalışıyorlar.

    barney (selami) ve betty (gönül)'ün de çocukları olmuyor.

    wilma (meltem) tüm maçoluğuna rağmen fred'in tırstığı karısı.

    fred (haluk) ve barney (selami)'nin patronu bay slate (bkz: bay slate) de tıpkı fıs fıs ismail (bkz: fıs fıs ismail) gibi sürekli başlarının birlikte belaya girdiği ama bölüm sonunda sorunu tatlıya bağladıkları bir karakter.

    daha yazamadığım ve irdelenirse çıkacak pek çok benzerlik sebebiyle tekrar iddia ediyorum ki, çocuklar duymasın taşdevri'nden araklanmıştır.

  • fonetik bir dil olmamakla kalmayip harf kombinasyonlari konusunda cosmakta olan bir dil oldugundan okunmasi buyuk bir problem olarak gorulur. lakin bu kombinasyonlari ogrenince su gibi de okunabilir (dogal olarak) ve bu da hic zor bisey diil, hatta usenmiyorum liste yapiyorum su an..

    *e, eu, œ = "ö" okunur (oë = "oe" okunur - père noël = "per noel") (bkz: trema)
    *ez, et, er, é, è, ê, ai = "e" okunur (bazilari acik bazilari kapali ama o cok onemli degil bosver) (aï = "ai" - hawaï = "havai")
    *au, eau, o = "o"
    *ou = "u"
    *u = "ü"
    *oi = "ua" (oï = "oi")
    *en = genellikle "an" ve enne = genellikle "en" (sondaysa kesin)
    *ph = "f"
    *gn = "ny" (espagnol = "espanyol") (ispanyolcadaki ñ gibi)
    *y = i (sesli harftir) (bkz: i grec)
    *g = ardindan y, i, ya da e geliyorsa "j"; o, u, a veya sessiz harf geliyorsa "g" diye okunur
    *c = aynen ardindan y i e geliyorsa "s", o u a ya da sessiz harf (h haric) geliyorsa "k" diye okunur.
    *ch = "ş" (yunanca'dan gecen sozcuklerde "k" okunur - choléra = "kolera")
    *ç = nerede olursa olsun "s" (genelde bundan sonra o u ya da a gelir) (bkz: c cédille)
    *dj = "c"
    *tch = "ç" (c ve ç sesleri fransizca'da yokmus, tch rusca'dan; dj arapca'dan giren sozcukler icin uydurulmus.. belli zaten..)
    *ill+sesli = yy+sesli (brillant = "briyyan") (tek l ile oldugunda da tek "y" gibi okunuyor - soleil = "soley")
    *s = genelde "s" diye okunur ama iki sesli arasindaysa "z" sesini verir (brésil = "brezil")
    *r = "kusacak gibi" okunur
    *h = okunmaz ama bazi h ile baslayan sozcuklerde sanki okunuyormus gibi davranman gerekir nedense article'ler soz konusu oldugunda falan.. neyse okunmaz yani.. (bkz: h muet)
    *x = sozcuk sonundaysa okunmaz (bazi sozcukler cogul olduklarinda s yerine x alirlar), sozcuk basinda ya da ortasinda oldugunda "z" diye okunur (xavier = "zavye")

    *tek ya da sozcuk sonunda oldugunda un = "ön", une= "ün", in ="en", ine = "in" okunur nerdeyse, nerdeyse dedigim burnun kapaliymis gibi "en" dedigini dusun.. oyle.. ("ne diyosun yaa anlamadim bisey?" diyosan sorun diil en de gitsin) ("genellikle" diym bunun icin de) (ornek de veriym dur: martin = "marten", martine= "martin")
    *"-tion" ekleri "siyon" diye okunur ama bunu yazmasaydim da icgudusel olarak oyle okurdun bence.. "-tiel, tielle" ekleri de "siyel" diye okunur.
    *sozcuk sonlarindaki harfler genellikle (%97) okunmaz. son harf a, u, i, y, o, é, r ("er" ile bitenler haric), l, m ve n ise okunur.
    *q'dan sonra hep u gelir ve oradaki u okunmaz nerde olursa olsun ("coq" ve "cinq" istisna) yani que ile biten sozcukler aslinda "k" ile biter. (fantastique = "fantastik")
    ama mesela que tek basinaysa "kö" diye okunur. bu da son harfin okunmamasi kuralinin istisnasi ama yuh neyi okuyacaksin onu da okumasan.. mantikli yani kiziyosunuz ediyosunuz da..

    neyse digerleri turkcedeki gibi (unutmadiysam)
    bu kadar yani, bunlari bilirsen sakir sakir okursun fransizca. istisnalar var tabii arada sacmalayabilirsin ama olsun o kadar, en azindan ozel isimleri dogru okumaya yardimci olur bu liste bence, ki onemli bir sey.. besançon, bretagne, peugeot (pejo diil "pöjo"), michelin, pain quotidien, printemps, sainte pulchérie, yves saint laurent, cointreau, l'occitane, maille falan filan..

    (pinocchio'ya eklemeleri icin tesekkurler)

  • homer simpson ve ailesinin yasadigi eyalet. malumunuz simpsonlar springfield sehrinde yasiyor ama dizi boyunca hicbir zaman dizinin hangi eyalette gectigi soylenmiyor. abd'de 32 farkli eyalette "springfield" adinda sehir oldugu icin simpsons'un hangisinde gectigi diziyi uzun zamandir takip edenler tarafindan surekli tartisilan bir konuydu. aslinda bir cok ipucu illinois'i veya indiana'yi gosteriyordu. zaten springfield illinois'in baskenti oldugu icin ayri bir oneme sahipti ve dizideki sehre benzeyen bir cok yani vardi.

    aslinda dizinin baslangicinda ufukta bazi daglar gozukuyordu ve illinois ve indiana gibi eyaletlerin tepsi gibi duz olmasi ve buyuk bir daga ev sahipligi yapmamasi bu sehirleri kisa surede elemeliydi ama dizinin hayranlari tarafindan buna pek dikkat edilmedi. genelde o donemde ortaya cikan aile konulu komedi dizileri midwest bolgesinde gectigi icin (ornegin married with children) bu dizinin de burada gectigi dusunulmus.

    dizinin yapimcisi ve yazari olan matt groening ne zaman bir konferansa veya tv programina katilsa kendisine ilk sorulan sorulardan biri hep "simpsons dizisinin gectigi springfield hangi sprinfield?" oluyordu ve kendisi her zaman bu soruyu yuvarlak cevaplarla gecistiriyordu. en sonunda kisa bir sure once cevabin "oregon" oldugunu ortaya cikartan net bir ipucu geldi. bay groening "springfield benim dogup buyudugum memleketimin cok yakininda" diyerek ipucu verdiginde hersey artik cok acikti cunku kendisi portland'da dogup buyumustu ve en yakindaki springfield oregon'daydi.

    bu gercek ortaya ciktiktan sonra oregon eyaletindeki springfield kasabasi ziyaretcilerin akinina ugramaya basladi. sehri ziyaret edenler "harbiden de benziyormus" demeye basladi. birazdan sehirdeki esnaf da uyaniklik yapip bir cok mekani simpsons temali olarak yeniden dizayn etmeye baslayinca sehrin ekonomisi bir anda yeniden canlandi. ornegin bugun sehrin duvarlarinda simpsons grafitileri ve her yerde simpsons temali heykeller mevcut. bolge halki kisa sure icinde cinlik yaparak olayi paraya cevirmek icin ne gerekiyorsa yapmis.

    su sayfa olay fotografli olarak aciklanmis ve dizideki cesitli mekanlarin gercek hayattaki versiyonlari gosterilmis: http://goo.gl/ti54bm

    sunu da ekleyeyim, dizideki bir cok olay homer'in calistigi nukleer elektrik tesisinde geciyor ama oregon'da buyuk olcude temiz enerjiye gecildigi icin 1992'den beri hicbir nukleer elektrik tesisi bulunmuyor. zaten tartismalar surerken cogu insanin oregon'daki springfield'i direk listeden elemesinin en buyuk sebeplerinden biri de buydu.

    hazir baslamisken biraz daha bilgi vereyim. matt groening daha lise yillarindayken "bart simpson" adinda bir roman yaziyor ve afacan bir cocugun basindan gecen olaylari anlatiyor. yillar sonra diziye konu olan bart ile kitaptaki bart arasinda epeyce paralel mevcut.

    ------------------

    bu arada oregon'da gecen bir baska populer kultur ogesi de twilight film serisi. her ne kadar kitaba ve senaryoya gore olay washington eyaletinde gecse de filmdeki tum manzarali sahneler oregon'da cekilmis. ornegin plaj sahneleri cannon beach kasabasinda cekilmis ve orman sahnelerinin cogu da tillamook ve clatsop ormanlarinda cekilmis. yine de bunun reklamini springfield kadar iyi yapamamislar cunku bu filmin turizmi buyuk olcude washington'daki forks kasabasina akiyor. demek ki springfield esnafi cannon beach'e gore daha cinmis.

  • çocuğa zaten istemediği şey yaptırılmış.haber yapıp milyonlarca kişiye bunu yaymak sosyal zorbalıktır. bilin istedim.

  • az once gulnihal isimli bir yarışmacınin hatay ve mersinli olduğunu söyleyerek melezlik var dedigi yarışma. nur yerlitas da oryantalizm var ruhunda deyince evet oynamayi severim dedi.
    ahahahahah lan neyse ben bir sey demiyorum.

  • devletin içinde satılmışlar olmasa hiçbir kartel hiçbir devletle baş edemez

  • sapıklıktır. sapık her yerde vardır, ona kimsenin lafı yok. ingiltere'deki çocuk tecavüzcüsü müebbet alıyor, bunu duyan insanlar dehşete düşüyor. burada ne oluyor? yedi yıl tecavüz edilen çocuğun annesi bile "çocuğum suçlu" diyebiliyor. bizim şikayet ettiğimiz münferit sapıklar değil, onlar bin yıllardır hep vardı ve maalesef hep olacaklar. bizim şikayetimiz koca bir memleketin bu sapıkları aklayabilecek derecede sapık olması.