hesabın var mı? giriş yap

  • hiç konuşmadan birlikte saatlerce vakit geçirecek kadar ve hatta bundan tarifi zor bir haz duyacak kadar yakın olmak, benim için herhangi bir insan ilişkisinde ulaşılabilecek en son noktadır.

    tanıdığım onca insan içinde karşılıklı olarak bu kadar içten bir sevgi bağı kurduğum birkaç kişi var yalnızca. örneğin kendi kardeşlerimden bile sadece biriyle bu ölçüde derin bir ilişki kurabildim.

    bu durumun ne kadar özel bir lütuf olduğunu dün akşam daha bir iyi anladım. favori kardeşimle haliç'teki teknelerden birine binip kalabalık şehirden biraz uzakta, karanlık denizin içinde sessizce yol aldık bir süre. ilk o fark etti, anın tadını çıkarmak ve iletişim kurmak için konuşmak zorunda değildik. hatta bu sükunetin içinde sanki daha da iyi anlıyorduk birbirimizi. huzur tam da böyle bir şey demekti. sevdiğin ve seni sevdiğinden emin olduğun can dostunla yan yana oturup kelimeler olmadan anlaşmak...

  • serin hikaye degil birader. 32 yasindaki adami kucaginda 5 aylik bebegi, yaninda 5 valizi ve bebek arabasiyla sinirden aglatan bir hikaye. su an bile haksizliga ugramanin verdigi sinirle agliyorum.

    sen musterini yanlis yonlendir, havaalaninda gerekli destegi verme, 5 aylik bebegiyle ortada birak. ucak kacsin. sonra da hatani telafi etmek icin yeni bilet duzenleyip ozur dileyecegine, dosyayi kapat, yeni bilet veremeyiz de. yapacaginiz ise sicayim, insanliginiza da sicayim.

  • kararına saygı duymam için o kararın sonuçlarının sadece seni bağlaması lazım. öyle olsaydı senin sefil hayatın ve fikirlerin umrumda olmazdı zaten. ama burda durum öyle değil. gerçi bu da belki yüz kere anlatıldı her yerde, hala anlamıyorsanız ya da anlamak işinize gelmiyorsa ümitsiz vakasınız.

  • hayal kırıklığına uğrayanlar ne bekliyordu merak ediyorum. londra veya amsterdam gibi bir yer mi bekliyordunuz da hayal kırıklığına uğradınız, şehir ruhsuz çıktı ya da “italya’nın kayseri’si” oldu.

    kısıtlı zamanı olan ve ayaklarına güvenenler için klasik rotaların dışında kalan tavsiyeler:

    gezi kısmı

    basilica di sant’ambrogio’dan başlayın. sonra castello sforzesco’ya gidin. sonra duomo ve çevresi. oradan santuario di san bernardino alle ossa. bu kilisede yakındaki hastanede vefat edenlerin kafataslarıyla dolu bir kısım var, mutlaka görülmeli. oradan da porta venezia taraflarına geçersiniz. casa galimberti gibi çok güzel yapılarla dolu. akşam olduğunda da navigli kısımları görülebilir.

    başka gezilecek görülecek yerler de vardır elbet de bir gün içerisinde max bu kadar olur.

    yeme kısmı

    pizzayı piz veya gino sorbillo’da yiyin. ikisi de çok iyidir ama benim tercihim ikincisinden yana. piz’deki pizzanın benzerini istanbul’da nappo’da da yiyebilirsiniz ama gino sorbillo’nun benzeri yok. margherita piz’de 8 euro gino sorbillo’da 9.40 euro (ama piz’e göre daha büyük).

    luini’den panzerotti yiyin, 3-4 euro civarı.

    kahve için nowhere, cafezal ve orsonero. nowhere kendi kahvesini kavurur, harikadır. orsonero da gardelli kahvelerini kullanır, o da iyidir. yok bana o kadar fark etmiyor kahveden fazla anlamam diyorsanız duomo’nun oradaki lavazza’ya falan gidin.

    bir de starbucks reserve var. hemen “starbucks’a mı gidilir amk” demeyin. orada başka hiçbir starbucks’ta bulunmayan değişik çeşit içecekler var. tatlılarını da princi diye çok meşhur bir yerden alıyorlar, ayrıca princi’ye gitmeyecekseniz sırf tatlılardan yemek için bile buraya gidilir.

    dondurmayı gelateria la romana’da yiyin. kahvaltı için de pavé, nowhere veya gelsomina tavsiye ederim.

  • bilimsel ismi: musca domestica (ev sineği)
    diptera (çiftkanatlılar) takımında hemen her ortama uyum sağlamış bir üyesidir. çöplüklerde üremeyi sever. gelişim evreleri sırası ile yumurta, larva, pupa ve erişkindir. erişkinlerin ortalama ömrü bir hafta kadardır. genelde sıcak aylar da görülse de kışın binaların sıcak kısımlarında da erişkin sinekler görülebilir. ağız organelleri yalayıcı şekildedir. özellikle şekerli maddeleri çok sever. yiyeceklere ve her yere konduğu için anthrax (şarbon), entamoeba histolytica, giardia intestinalis gibi mikropları insan ve hayvanlara bulaştırmaktadır.
    mücadele: çeşitli yönlerden zordur. özellikle çeşitli ilaçlara karşı direnç kazanmıştır. tuzak şeklinde ilaçlar (yapışkan vs.) ile mücadele edilebilir. pencerelere sinek teli takılabilir. üreme alanları çöplük gibi pis yerler olduğu için bu alanlar mümkün olduğunca yerleşim alanlarından uzak olmalıdır. hatta bunları sineklik ile öldürmek bile mekanik mücadele yöntemlerinden birisidir.

  • askerden dönüp işsiz kaldığım zamanlarda çok kez yaşadık biz bunu. defalarca masa altından para uzattı bana.

    sonrasında ne mi oldu? evlendik.
    şimdi tüm hesapları ben ödüyorum.