hesabın var mı? giriş yap

  • dvd'sine değişik final alternatifleri de koyulmuş olan ayardır.

    adam: biliyor musun ne var, bence berber diye bir şey yok.

    berber: bu nasıl olabilir ki? ben buradayım ve bir berberim.

    adam: hayır, yok. çünkü olsaydı, caddede yürüyen uzun saçlı ve sakallı adamlar olmazdı.

    berber: hayır, ben buradayım berber olarak, ama tek berber ben değilim, bir sürü berber var, sen nasıl bana geliyorsan başka insanlar başka berberlere gidiyor. bu insanların özgür iradesiyle seçimine bağlı bir şey, isteyen evinde traş olur veya traş olmak istemediği zaman traş olmaz. peki sana "bütün bu sakallıları topla bana getir hepsini traş edeceğim," desem bana ne cevap verirsin? insanları zorla, baskıyla tutup buraya mı toplarsın, yoksa benim traşım bana yeter, benim sorumlu olduğum benim başım, banane elalemin traşından mı dersin?

    adam: dur ben biraz daha çalışıp öyle geleyim.

  • ilk madeni paralar kalıplarla değil darp usulü ile üretilirdi. yani erimiş haldeki maden belli bir hacimde ölçülerek bir satıh üzerine damlatılır o eriyik kendi kendine yayıldığında yuvarlak bir şekil alırdı. sonrasında maden halen şekil almaya uygun bir sıcaklıkta iken, bir dişi mühürün üzerine konulur ve üzerine bir başka mühürün darp edilmesi ile şekil alırdı. bu durumda zaten yuvarlağa yakın haldeki maden üzerine gelen darbe ile her yönde genişlerdi. şekiller de paranın tamanında değil sadece ortasında yer alıyordu. tabi bu arada paranın kalınlığı darbe etkisi vb sebeplerle sikke tam bir yuvarlak da olmuyordu. bu teknolojiye bağlı kalındığında darpın parayı her yönde genişletmesinden ötürü yuvarlak dışında bir şekil yapmak oldukça zor olsa gerek.*

    bu sistem çok uzun dönemler boyunca korunmuştur. sikkelerin madenlerinin kenarlarından tırtıklanmaması için geliştirilen teknoloji göreceli olarak çok yakın tarihlidir. biraz kulak dolgunluğu ile bu teknolojinin mesela bizim için abdülmecit zamanında mecidiyelerin basımına kadar sürdüğünü belirtelim.

    peki neden daha sonraki dönemlerde yuvarlağın yanında farklı şekiller hiç denenmemiştir?
    benim aklıma bazıları zorlama olmakla birlikte bazı cevaplar geliyor.

    1- köşeler yuvarlatılsa bile çabuk aşınabilir.
    2- bütün madeni paraların dar bir silindir şeklinde olması, sadece paranın çapına bakarak paraların birbirinden ayırt edilmesine imkan tanıyor.
    3- portreler yuvarlak şekiller için daha uygun.
    4- yeni basılan paraların toplumca kabul görmesi çok önemli. o yüzden şekil konusunda muhafazakar davranılıyor.

    * bu prosedürü kafamda canlandırdım. ihtimaldir ki madenler ince silindir kalıplara dökülüyor da olabilir. ama o zaman darp edilmeden önce ve halen yumuşak halde iken mühür üzerine taşınması sorun olacaktır. madenin doğrudan mühürün üzerine damlatılması da kenara taşmak, tam ortalanmamak gibi nedenlerde mümkün olmuyordur. dolayısı ile en mantıklı çözüm öncelikle madenin düz bir satıhta soğutulması gibi görünüyor. her durumda mühürler arasındaki maden darp sonucu her yönde genleşecektir bu da ona yuvarlağa yakın bir şekil verir.

  • sözlük sayesinde tarihe karışabilecek bir his.

    üşenmedim okudum hepsini ve diyorum ki ''bu kadar yalnız varken, niye bu kadar yalnız var?''
    sözlük elinizin altında. tanışın, kaynaşın, evlenin be kardeşim.
    tanımaksa tanımak işte. bu başlık yetmezse evlilikle ilgili diğer başlıkları kurcala ne bileyim... armut piş ağzıma düş mü var? evlenmek isteyen ama ''şu şu şu sebepten olamadı'' diyen yazarın profiline gir, bak anlatmıştır kendisini, şöyle biriyim böyle biriyim diye satır aralarında en azından. az çok nasıl bir dünya görüşü var anlarsın. sonra da at mesajını gitsin. yansın mesajınız var yeşilleri, çalsın davullar.

  • adamı terk etmiş belli ki. proust'un dediği gibi; bir ilişki biterken şefkatli konuşan taraf, artık sevmeyen taraftır.

  • bilim insanları yapay zekayı kullanarak 60 yılı aşkın süredir ilk kez yeni antibiyotikler keşfetti

    yapay zekânın (ai) kullanımı tıp söz konusu olduğunda oyunun kurallarını değiştiriyor ve bu teknoloji bilim insanlarının 60 yıl sonra ilk yeni antibiyotiğin kilidini açmasına yardımcı oluyor.

    her yıl dünya çapında binlerce kişinin ölümüne neden olan ilaca dirençli bir bakteriyi öldürebilen yeni bir bileşiğin keşfi, antibiyotik direncine karşı mücadelede bir dönüm noktası olabilir.

    massachusetts teknoloji enstitüsü'nde (mit) tıp mühendisliği ve bilim profesörü ve çalışmanın yazarlarından biri olan james collins yaptığı açıklamada, "buradaki içgörü, belirli moleküllerin iyi antibiyotikler olacağına dair tahminlerini yapmak için modeller tarafından neler öğrenildiğini görebilmemizdi" dedi.

    "çalışmamız, kimyasal yapı açısından bugüne kadar sahip olmadığımız şekilde, zaman açısından verimli, kaynak açısından verimli ve mekanik açıdan anlayışlı bir çerçeve sunuyor".

    sonuçlar bugün nature dergisinde yayınlandı ve 21 araştırmacıdan oluşan bir ekip tarafından ortaklaşa yazıldı.

    projenin arkasındaki ekip, yeni bileşiğin aktivitesini ve toksisitesini tahmin etmek için bir derin öğrenme modeli kullandı.

    derin öğrenme, açık programlama olmadan verilerden özellikleri otomatik olarak öğrenmek ve temsil etmek için yapay sinir ağlarının kullanılmasını içerir.

    potansiyel ilaç adaylarının belirlenmesini hızlandırmak, özelliklerini tahmin etmek ve ilaç geliştirme sürecini optimize etmek için ilaç keşfinde giderek daha fazla uygulanmaktadır.

    bu vakada araştırmacılar metisiline dirençli staphylococcus aureus'a (mrsa) odaklandı.

    mrsa enfeksiyonları, hafif cilt enfeksiyonlarından zatürre ve kan dolaşımı enfeksiyonları gibi daha ciddi ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden durumlara kadar değişebilir.

    avrupa hastalık önleme ve kontrol merkezi'ne (ecdc) göre, avrupa birliği'nde her yıl yaklaşık 150.000 mrsa enfeksiyonu meydana gelirken, antimikrobiyal dirençli enfeksiyonlar nedeniyle blokta yılda yaklaşık 35.000 kişi hayatını kaybediyor.

    mıt araştırmacı ekibi, genişletilmiş veri kümelerini kullanarak kapsamlı bir şekilde genişletilmiş bir derin öğrenme modelini eğitti.

    eğitim verilerini oluşturmak için yaklaşık 39.000 bileşik mrsa'ya karşı antibiyotik aktiviteleri açısından değerlendirildi. daha sonra, hem elde edilen veriler hem de bileşiklerin kimyasal yapılarına ilişkin ayrıntılar modele girildi.

    "bu çalışmada yapmak istediğimiz şey kara kutuyu açmaktı. bu modeller, sinirsel bağlantıları taklit eden çok sayıda hesaplamadan oluşuyor ve kimse kaputun altında neler olup bittiğini gerçekten bilmiyor," diyor mıt ve harvard'da doktora sonrası araştırmacı ve çalışmanın baş yazarlarından biri olan felix wong.

    potansiyel ilaçların seçimini iyileştirmek için araştırmacılar üç ek derin öğrenme modeli kullandılar. bu modeller, bileşiklerin üç farklı insan hücresi türü üzerindeki toksisitesini değerlendirmek üzere eğitildi.

    araştırmacılar, bu toksisite tahminlerini daha önce belirlenen antimikrobiyal aktivite ile entegre ederek, insan vücuduna en az zarar vererek mikroplarla etkili bir şekilde mücadele edebilecek bileşikleri belirledi.

    bu model seti kullanılarak, piyasada bulunan yaklaşık 12 milyon bileşik tarandı.

    modeller, moleküllerdeki belirli kimyasal alt yapılara göre kategorize edilen ve mrsa'ya karşı öngörülen aktiviteyi sergileyen beş farklı sınıftan bileşikleri tanımladı.

    daha sonra araştırmacılar bu bileşiklerden yaklaşık 280 tanesini elde etmiş ve laboratuvar ortamında mrsa'ya karşı testler gerçekleştirmiştir. bu yaklaşım, aynı sınıftan iki umut verici antibiyotik adayını belirlemelerine yol açtı.

    biri mrsa deri enfeksiyonu, diğeri mrsa sistemik enfeksiyonu olmak üzere iki fare modelini içeren deneylerde, bu bileşiklerin her biri mrsa popülasyonunu 10 kat azalttı.

    kaynak; euronews.text

    makale