ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
25 ocak m.ö. 2251 keops piramidi iş kazası
-
amk yıl olmuş m.ö. 2251, hala kaynak vermeden haber başlığı açan var. papirüsün nerede kardeşim? sıçtınız sözlüğün içine.
edit: hahah şu an düşündüm de, biz 2251 yıl sonra isa'nın doğacağını nereden biliyoruz amk??
jeyan mahfi
-
unutulmaz bir ses. oynadigi yapimlar - (14 film)
sahra 2004
yadigar 2004
ekmek teknesi 2002
tatlı hayat 2001
dadi 2000
gurbetciler 1996
sehnaz tango 1996
bozkurt obasi 1954
beklenen sarki 1953
ucuruma dogru 1949
efsuncu baba 1949
gençlik gunahi 1947
seven ne yapmaz 1947
allahın cenneti 1939
turkan soray seslendirmesi:
kuskun cicek 1979
acele koca aranıyor 1975
senlik var / bal kiz 1974
yuregimde yare var 1974
dert bende 1973
mahpus 1973
sultan gelin 1973
yalanci / cok yalnizim 1973
cile 1972
sisli hatiralar 1972
vukuat var 1972
zulum 1972
bir genç kizin romanı 1971
bir kadin kayboldu 1971
gelin cicegi 1971
melek mi seytan mi? / asrin kadini 1971
sevmek ve ölmek zamani 1971
yedi kocali hurmuz 1971
mavi esarp 1971
aglayan melek 1970
arim balim petegim 1970
birleşen yollar 1970
bülbül yuvası 1970
fosforlu cevriye 1969
gunah bende mi ? 1969
kolen olayim 1969
sana donmeyeceğim 1969
seninle olmek istiyorum 1969
hapishane gelini 1968
vesikalı yarim 1968
altin küpeler 1966
el kizi 1966
kenarin dilberi 1966
meleklerin intikamı 1966
meyhanenin gülü 1966
elveda sevgilim 1965
garip bir izdivac 1965
seven kadin unutmaz 1965
ekmekçi kadın 1965
gençlik rüzgarı 1964
kader kapıyı caldı 1964
kızgın delikanli 1964
calınan ask 1963
badem şekeri 1963
beni osman öldürdü 1963
bütün sucumuz sevmek 1963
iki kocalı kadın 1963
ask yarışı 1962
dikmen yıldızı 1962
sevimli haydut 1961
utanmaz adam 1961
siyah melek (zincirler kırılırken) 1961
köyde bir kiz sevdim 1960
pamela'nın karşısına çıkan otuz yaş üstü adamlar
-
muhtemelen kendilerine (bkz: 28 aralık 2022 eyt kararı) sonucu emeklilik şansı çıkmıştır.o yüzden istanbul artık kendilerini hapsetmek zorunda değil. memleketlerine dönebilirler.
ısı ile sıcaklık arasındaki fark
-
ısı ve sıcaklık; futbol ve şiddet, saygı ve yalakalık gibi arasında belli bir fark olan iki kavram değil, iki apayrı olgudur ama aynı futbol ve şiddet, saygı ve yalakalık örneklerinde olduğu gibi sürekli birbirleriyle karıştırılırlar. dolayısıyla fark, ancak iki olgunun ayrı ayrı tanımını yapmakla açıklanabilir.
ısı, bir enerji türüdür. diğer enerji türlerine çevrilebilir. her madde de belli bir miktar ısı içerir. ısı birimi olarak enerji birimleri kullanılır (joule, kalori, vs).
sıcaklık ise maddenin bir hal özelliğidir. madde ısı enerjisi aldığında sıcaklığı genellikle artar. aslında madde herhangi bir şekilde enerji aldığında sıcaklığı genellikle artar. dizel motorda piston havayı sıkıştırdığında havanın sıcaklığı mazotun yanma sıcaklığına ulaşacak kadar artar, mazot silindire püskürtüldüğünde elektrik kıvılcımı olmadan yanar. bir ataşı alıp belli bir noktasını deliler gibi bükerek veya bir bozuk parayı elinize sürterek sıcaklığını artırabilirsiniz. sıcaklık birimi derecedir, fizik, kimya vb erbabı arasında "derece celcius", "derece fahrenheit" diye okunur. (not: 20 santigrad derece 10 santigrad derecenin iki katı sıcak değildir, isteyen 10 ve 20 santigrad derece sıcaklıkları fahrenheit'a çevirip görebilir. 1000 joule 500 joule'ün iki katıdır.)
fark herkes tarafından anlaşılabilsin diye bu iki kavram arasındaki bazı nüansları söyleyelim: iki farklı maddeye aynı ısıyı verdiğinizde sıcaklıkları aynı miktarda artmaz. iki madde arasında ısı farkı olması ısı akışına yol açmaz, sıcaklık farkı olması ısı akışına yol açar. ısı akışının hızı maddelerin arasındaki ısının değil, sıcaklığın farkına göre değişir. 10 derecede 10 gram suyla 20 gram suyun sıcaklıkları aynıdır, ama 20 gram suyun ısısı 10 gram suyunkinin iki katıdır. bir maddenin ne kadar genleşeceği o maddenin sıcaklığına bağlıdır, ısısına değil. (hesaplarken genleşme katsayısı sıcaklık artışıyla çarpılır, ısı artışıyla değil.)
bakın burada iki kavramın birbirine karışmasına zemin hazırlayan bir duruma şahit olmaktayız. üçüncü paragraf boyunca sıcaklık artar, sıcaklığı artırabilirsiniz falan yazdım. halbuki başka yerde olsa ısınır, ısıtabilirsiniz derim, değil mi? sıcaklığın artmasına ısınma denmesinin de bu iki kavramın birbirine karıştırılmasında payı vardır.
gündelik hayatta fark önemli değildir. "ısı 40 derece" denildiğinde herkes anlar. bir şeyin sıcaklığını artırmak istediğimizde genellikle ısı uygularız, uygulamadığımız zaman da yapılan işin adı 'ısıtmak'tır. zaten fizik profesörleri bile kütlelerinin değil ağırlıklarının 70 kilo olduğunu söyler. ancak fark vardır ve sadece gündelik hayatta önemli değildir. dükkan sahibine gidip "kestiğin faturayla tuttuğun stok kaydı arasındaki fark da çok gereksiz bir detay yani, ikisinde de malın senden çıktığı belli" dediğinizde dükkan sahibi size kafa atabilir, ya sabır çekebilir veya doğrusunu anlatıcam diye adamda kafa bırakmayabilir. aynı adam bilimle, teknikle ilgili bir iş yaparken "ısıyla sıcaklık arasında fark mı olurmuş" dediğinizde de aynı seçenekleri önünde bulacaktır.
(bkz: kutle ile agirlik arasindaki fark)
11 yaşındaki çocuğa ilişki teklifi yapmak
-
yurt dışında da çokça örneği görülen olay. hatta bir program vardı internet üzerinden pedoları bulup ifşa ediyorlardı reality show tadında. tabii işin içine polis vs. de giriyordu. aslında bizim ülke için de fena olmaz lan. hem sapıklar yakalanır hem de deli gibi reyting alır. acun ılıcalı'yı göreve çağırıyorum.
edit: neil manke söyledi programın adı to catch a predatormış.
kıvanç tatlıtuğ'un havuza atlayışı
-
ananske diyerek acıyla kelebeklemeye devam etmiştir. bu duyguyu bilirim. dolmuşta ön koltuğa oturmaya çalışırken kafamı tavana vurduğumda, aynı şekilde bende acıyla hayatımın akışına devam etmişimdir.
29 kasım 2021 istanbul'da yaşanan fırtına
-
beylikdüzü'nde kıyamet koptu , arabamın ön kaput yamuldu ağaç uçması sonucu..
görsel
görsel
görsel
görsel
üstteki fotodaki binaya, karşı bloktan uçan çatının videosu
yaran facebook durum güncellemeleri
-
çocukken müzik kesilince sandalyelere oturmaya çalıştığımız oyun, meğerse hep metrobüsün alıştırmasıymış.
people you may know'da eski sevgiliyi görmek
-
gerçek hayattaki mealine örnek olarak şöyle bir olay geçmişti başımdan:
3,5 yılı (acı-tatlı fakat kesinlikle fırtına gibi) birlikte geçirdiğim sevgilimden ayrılmıştım.
sadece bir, iki ay sonra bir arkadaşla karşılaştım, şöyle bir diyalog geçti aramızda:
ben: ee, napıyorsun, nasılsın?
densiz: napalım ya, takılıyoruz. dün gece arkadaşlarla takıldık kordonda, selin* diye bir kız vardı. aa hatta seni de tanıyorumuş galiba, bir ara takılmışsınız....
işte o noktada bende kayış koptu, görüntü gitti...."tanıyormuş galiba"... "bir ara takılmışsınız"..."bir ara takılmışsınız".
ulan hayatımın fırtınasından bahsediyorsun. bu kadar mı çabuk eskiyor? daha iki ay oldu bu hale mi geldi bu konu? ulan 3,5 yıl ne zaman bir ara oldu? az daha evleniyordum ben onunla, adı nasıl takılmak oldu?
işte onun gibi bir cümle bu: "poeple you may know" may!?
volvo'nun saatte maksimum 180 kilometre uygulaması
-
(bkz: makasçı kekolar öfkeli)