ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
abdullah gül'ün mavi ekran verdiği an
-
ilgili videonun 1:41 anında danimarka basbakani'nin "abdullah bu ne diyo amk?" bakisi ve abdullah gul'un "olm ne sandin ulke ulke degil ki xd" seklindeki yuz ifadesi ile klasikler arasina girmis efsane olay.
tourette sendromu
-
çocuklarda görülebilecek olan devamlı olarak başını sallama
veya saçlarını arkaya alma, devamlı olarak burnunu çekme, kuş sesleri gibi
sesler çıkarma gibi garip hareketler aslında turet sendromu denilen bir hastalık
için başlıca belirtiler olabilir. beyindeki bu bozukluk nedeniyle bedensel
hareketlerde düzensizlik olur. turet sendromu; binlerce kişiyi etkilemektedir.
hastalar bazı hereketleri tekrar tekrar yapmakta ve kendi kontrolleri dışında
birtakım sesler çıkarmaktadırlar.
belirtileri nelerdir ?
tekrarlanan hareketlerin bazılarına “tik” denir. gözleri
kırpıştırmak, omuz silkmek, baş sallamak, yüzün seyirmesi ve devamlı tekrarlanan
bedensel hareketler bunlara örnek olarak gösterilebilir. turet sendromu
hastaları bazen başkalarının yaptığı hareketleri de devamlı tekrarlayıp
dururlar, hastaların çıkardıkları sesler arasında burun çekmek, kuru kuru
öksürerek boğazı temizlemek, öksürmek, hırıldamak bağırmak ve haykırmak gibi
sesler sayılabilir. bazı hastalar ise gerek kendi söyledikleri gerekse
başkalarının söylediği bazı sözcükleri devamlı olarak tekrar ederler. hatta
kasıtlı olmayarak bazı ayıp ve karşısındakini küçültücü sözleri de devamlı
olarak kullanırlar.
hastaların karşılaştığı zorluklar nelerdir ?
turet sendromu gerek hastalar gerekse aileleri için çok üzüntü verici
bir hastalıktır. işin kötüsü halk arasında genellikle bu hastalığın ne olduğu
pek bilinmediğinden hastalara akıl hastası veya terbiyesiz kişiler gözü ile
bakılır. tabii hastalar ne terbiyesiz kişilerdir ne de akıllarından zorları
vardır. turet sendromu olan bazı kişiler kendilerine uyuşturucu kullanan kişi
gözüyle bakıldığından film seyretmeye gittikleri sinemalardan ve yemek yemeye
gittikleri restoranlardan atılmaktadır. turet sendromu hastaları tiklerini ve
sözlerini kontrol elmeye çalıştıkça iş daha da kötüleşmektedir. hastalar için
gündelik basit işleri bile yapmak zordur, turet sendromu hastası olan bazı
çocuklar okulda öğretmenleri tarafından yaramaz ve huzur bozucu çocuklar olarak
bilinmektedir. bu nedenle öğretmenlerin ve okul danışmanlarının bu konuda daha
uyanık olmaları için eğitilmeleri gereklidir. bununla birlikte, bazı aileler
turet sendromlu çocuklarını durumlarından endişe ettikleri ve yardım için nereye
başvuracaklarını bilmedikleri için etraftan kaçırıp saklamaktadır.
tedavi edilebilir mi ?
bugüne kadar turet sendromu’nun tedavisi bulunmuş değildir. bazı
hastaların durumları ilaçlarla kontrol altına alınarak normal bir yaşam
sürmeleri mümkün olmaktadır. hastaların devamlı yaptıkları hareketler ve
çıkardıkları sesler genellikle stres ve heyecanlanma gibi duygulara bir tepki
olarak görüldüğünden stres kontrolü ve gevşeme egzersizleri yararlı
olabilmektedir.
kaynak: http://www.webhatti.com/…164513-turet-sendromu.html
sarhoşla aşık arasındaki fark
-
sarhoş biri iki görür; aşık ikiyi bir.
sözlük yazarlarının prensipleri
-
sikseler yapmam dediğim şeylerin büyük ihtimalle %90ından fazlasını, gerçekten sikseler yaparım.
fizikalizm
-
edit: ingilizce karşılığı olan "physicalism"'den, bazı hocalarımın da tavsiyesi doğrultusunda böyle çevirdim. bu entrydeki ingilizce terimleri de türkçelerini öğrendikçe düzelteceğim inşallah.
genel olarak metafiziksel, daha özelde zihin felsefesinde zihinsel durumlar hakkında bir pozisyondur.
genel anlamıyla başlayalım. bir fizikaliste göre evrendeki herşey fizikseldir veya fiziksel nesnelere ve özelliklere dayanır. evrende var olan şeyler, fizikçilerin var olduğunu iddia ettiği ya da ilerde var olduğunu iddia edecekleri şeylerdir. gerçek dünyada fiziksel dünyanın ötesinde olan birşey yoktur. buna ek olarak evren hakkında söylenebilecek her şeyin fiziğin dili ile söylenebileceği iddiasını içerebilir, içermeyebilir.
fizikalizm, soyut nesneleri, sayıları, kümeleri, ihtimalleri, tümelleri, zihinsel durumları ve olayları içeren ontolojileri, bunlar fiziksel durumlar, olaylar ve nesnelerden bağımsız düşünüldüğü sürece reddeder.
kimi felsefeciler fizikalizmin sağlam bir metafiziksel pozisyon olduğunu düşünse de çok sayıda problemi olan bir doktrindir. tam olarak neyin fiziksel olarak kabul edileceğinin belirsizliğinden başlayarak binbir karşı argümana yelken açılır.
zihin felsefesi özelinde fizikalizm, kabaca zihnin maddeden bağımsız var olamayacağını ve her tözün tamamen fiziksel olduğunu iddia eden doktrindir. en katısından en yumuşağına doğru farklı fizikalist pozisyonlara bakmak gerekirse:
1) eliminative materialism: sadece beyindeki nörokimyasal olaylar vardır. öznel deneyim, zihinsel durumlar ve bilinç bir illüzyondur.
2) reductive materialism: zihinsel durumlar vardır. her zihinsel durum türü, bir fiziksel durum türü ile denktir.
3) supervenience: bir özellik türü f, g olması sebebiyle f ise, f’ler g’lere ”supervene” ederler (!). zihinsel durumlar, fiziksel durumlar olmaları sebebiyle zihinsel durumlardır: zihinsel durumlar fiziksel durumlara “supervene” ederler. biyolojik özellikler kimyasal özelliklere, kimyasal özellikler de fiziksel özelliklere “supervene” ederler (bu saçma sapan cümleler için üzgünüm ancak türkçesinin ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yok, önerim bile yok). indirgemecilikten farkı yok gibi gözükse de indirgemeciliğin bazı sinsi problemlerini aşmak için ortaya sürülmüş kuramlardır. işlevselciler (bkz: işlevselcilik/@bane) genelde “supervenience” kavramını severler.
4) property dualism: zihinsel özellikler hiç bir şekilde fiziksel özellikler değillerdir. evrende sadece madde olabilir, ancak bu maddenin bir kısmının zihinsel özellikleri vardır.
1 ve 2 kesinlikle fizikalist pozisyonlardır. 3 ve 4'ün fizikalist olmadığı iddia edilebilir; yine de bu başlıkta incelemenin iyi olacağını düşündüm.
not 1: fizikalizmi savunan birinin çeşitli nedenlerden ötürü ateizmi de savunması beklenir.
not 2: tarihteki bazı fizikalistler: thomas hobbes, david armstrong, paul & patricia churchland, willard van orman quine (quine fizikalist olduğunu söylemekle birlikte bazı soyut nesnelerin (küme gibi) var olduğuna inandığını da belirtmiştir).
george bernard shaw
-
"hatalarla dolu bir hayat, bomboş geçirilmiş bir hayattan çok daha faydalı ve onurludur."
- george bernard shaw -
2017 ygs'yi kaçıran çocuklar
-
acımadığım çocuklardır. gençlerde zaten sorumluluk sıfır. sınav giriş bilmem nelerinde küpe, saat vb getirmeyin diye belirttikleri halde yıllardır küpe sıkıntısı cekiliyor o kuyruklarda.
hayır. hayat toz pembe değil. dünya ve kurallar sizin etrafınızda dönmüyor. bu 15 dk meselesini de hadi okumak bir yana duymamış olamazsınız.
dersanenizde, okulunuzda eminim ki hocalar bu meseleye değinmiştir.
gençler dedim ama toplumda böyle önemsemeyen, aman canım sendeciler büyüyünce, hiç bir geçerli mazereti olmadan 9 bucuktaki toplantıya 10 bucukta gelebilme rahatlığındalar.
sonra da bu memleket neden böyle, ben dışarda okuyacam yeaaa der durursunuz.
senin görevin o sınava girmekse şayet, bir başka görevin de o sınavın kurallarına uymak. küpe takmayın diyorlarsa takmayacaksın, 15 dk kala kimse içeri alınmaz diyorlarsa 15 dk kala oraya varmayacaksın.
ha kurallar eleştiriye açıktır, o ayrı bir mesele. ama uymak icap ediyor.
ekşi sözlük'ün ünlülere gelirinden pay vermesi
-
yeni bi ali atıf bir saçmalaması, kendisi diyor ki,
--- spoiler ---
"...ekşi sözlük reklam alan bir mecra. site trafiğini arttıran unsurlar da tanınan kişiler. ekşi sözlük yazarları yorum girdikçe, başkaları da girip okuyor, trafik artıyor. ekşi sözlük'ün sahibi de sayfaları reklam verene pazarlayıp gelir elde ediyor
bu durumda ekşi sözlük'ün tanınan kişilere bir tür pay ödemesi gerekmez mi? çünkü ekşi sözlük bir iş modeli ve ünlüler de bu modelin malzemesi...
alın size hukuki bir konu daha?..."
--- spoiler ---
hayatımda duyduğum en düz mantıkla söylenmiş söz bu olsa gerek, onu geçtim daha yazarlar olarak biz bile pay alamazken ünlülere verilsin yakarım bu sözlüğü.
şehit savcıdan 10 kurşun çıktı
-
1. odada bir adet tabanca bulunmuştur.
2. teröristlerden bahtiyar daha ufak, çevik ve şafak'tan dört yaş büyüktür. silahı kullanan muhtemelen bahtiyar'dır.
3. diğer terörist şafak uzun boyludur, daracık odada saklanacak pek bir yer olmadığından savcıyı kendine siper etmiştir.
4. şehit savcının bedeninde 10 kurşun yarası vardır, bunların 3'ü kafaya isabet etmiştir.
5. hangi kurşunun tabancadan, hangi kurşunun otomatik tüfekten çıktığı önemli değildir. önden ve arkadan açılan yaralar durumu ortaya koymuştur.
6. özel harekat, savcıyı korumak için hiçbir şey yapmamıştır. başarılı olarak lanse edilen operasyon büyük bir fiyaskodur.
nick bulmam lazim'in başlık parsellemesi
-
ilk defa bi ak trollun zeki bir hareket yaptigini goruyorum.
bu ite daha fazla para verin lan.
spor salonunda telefonu elinden hiç bırakmayan tip
-
bir doğa kanunu. bunu al kütüphaneye koy, o telefon yine elinde. al bunu nasa'nın yerçekimsiz ortamlı odasına koy, o telefon elinde. paraşütle aşağı at elinde. havuza sok elinde. pizza yedir elinde, film izlet elinde, bisiklet sürdür elinde. ulan ne var o telefonun içinde o kadar mühim ne var arkadaş?? facebook'ta biri mi dürtmüş seni ne var allahın cezası?! tamam sakinim. başta da dediğim gibi. bir realite artık bu insanlar. her yerdeler ve ben bu durumdan rahatsızım. rahatsız olmayanlara da gıcığım kusura bakmayın.