hesabın var mı? giriş yap

  • serander cafe'de istemeden duyduğum diyalogtur.

    -bu herif küçükken dikili'nin en salak çocuğuydu.
    +hadi lan ne yaptım da salak oldum?
    -sen değil miydin şirinleri görücem diye ormanı yakan? aga dinle bak. bu salak almış eline kibriti çalılıkları yakmış, plan da şöyle, çalılar yanınca şirinler dumandan boğulup ortaya çıkacak bu da şirinleri görecek. dikili'nin en büyük orman yangınını çıkardı.

    edit: imla

  • karanlık yansıma

    doppelganger, almanca kökenli bir terim olup, bir kişinin ikizini veya çiftini ifade eder. ancak, doppelganger kavramı sadece fiziksel benzerlikle sınırlı değildir; aynı zamanda daha derin ve mistik bir boyuta da sahiptir. doppelganger, bir kişinin kopyası veya hayaleti olarak tasvir edilir ve genellikle kişinin kötü bir öncüsü veya ölüm habercisi olarak kabul edilir.

    **kültürel kökenler:**

    doppelganger kavramı, alman mitolojisi ve folklorunda sıkça görülür, ancak benzer kavramlar dünyanın çeşitli kültürlerinde de bulunabilir. antik çağlardan beri, insanlar ikiz veya ikinci benliklerin varlığına inanmışlardır. alman yazar johann wolfgang von goethe'nin "faust" eserindeki mephistopheles'in faust'un doppelganger'ı olarak tasvir edilmesi, doppelganger kavramının popüler kültürdeki önemli temsilcilerinden biridir.

    **mistik ve doğaüstü özellikler:**

    doppelganger, sadece fiziksel bir ikiz değil, aynı zamanda bir kişinin ruhsal veya doğaüstü bir yansıması olarak da görülür. bir kişinin doppelganger'ı genellikle onun kötü talihinin veya yaklaşan bir trajedinin habercisi olarak kabul edilir. bazı kültürlerde, bir kişinin doppelganger'ını görmek, o kişinin ölümünün yaklaştığına dair bir işaret olarak algılanır.

    **popüler kültürde doppelganger:**

    doppelganger kavramı, edebiyat, film, televizyon ve diğer popüler kültür medyalarında sıkça kullanılmıştır. birçok hikaye, film ve roman, doppelganger'ın gizemli ve tehditkar doğasını vurgular. örneğin, edgar allan poe'nun "william wilson" adlı kısa hikayesi, bir kişinin kendi doppelganger'ıyla karşılaşmasını ve sonuçlarını anlatır.

    **psikolojik boyut:**

    doppelganger fenomeni bazen psikolojik bir açıdan da incelenir. jungian psikolojiye göre, doppelganger, kişinin kendi içsel çatışmalarını veya yansıtılmış korkularını temsil edebilir. rüyalar veya halüsinasyonlar yoluyla deneyimlenen doppelganger'lar, kişinin bilinçaltındaki derin duygusal veya zihinsel süreçlerin bir yansıması olabilir.

    doppelganger kavramı, tarih boyunca insanların hayal gücünü ve merakını uyandıran gizemli bir fenomendir. hem gerçeklik hem de mitoloji, doppelganger'ı birçok kültürde önemli bir tema haline getirmiştir. bu ikinci benlik kavramı, insanların doğaüstü ve ruhsal dünyaya olan ilgisini yansıtırken, aynı zamanda insan psikolojisinin derinliklerine de bir pencere açar.

    witcher evreninde bol bol görürüz.

    aynı zamanda bir kişinin doppelganger olup olmadığını anlamak için işe başlamak ve güzel para kazanmak istiyorsanız size ponpon kuzunun yayınladığı videoyu izlemenizi tavsiye ederim :

    izleyin

    görsel

  • şu an için oy çokluğuyla iptal ettiği söyleniyor. kararın doğruluğu yanlışlığı ayrı bir tartışma konusu belki. ama diğer kararların önünü açması adına umut verici olabilir. önce danıştay'ın saraya iptal kararı, şimdi de bu. selçuk şahin'in gidişi, akp'nin gidişi, yarın da van persie imza atıyor. 2015'i sevmeye başladım.
    (bkz: winter is coming)

  • rte'nin canik mitingindeki son sözleri.
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/26751967.asp

    "sizlerle muhabbete doyum olmaz. fakat tekkeköy'de bekliyorlar, aynı zamanda erzurum bekliyor. erzurum kongresi'ne de yetişeceğiz."

    sevr falan var onlara geç kalma, ordan bir moskova yap, hitler - ribbentrop paktı var, ordan da evine dönerken bi camp david'e uğra, cumhurbaşkanlığı garanti.

  • hoca tahtaya soru yazıyor. yazarken öğrencinin biri hangi takımı tuttuğunu sordu hocaya. hoca da bir eli cebinde olarak bize döndü "türkiye'de tutulacak tek bir takım var evladım" dedi. ben de tutamadım amk kendimi. "hocam şu anda da herhalde onu tutuyorsunuz" dedim. demez olaydım.

    "evet oğlum zil çalınca sana da tutturacam" demişti. herkes gülmüştü la bana. kalmıştım o dönem fizikten.

  • hoca ne yaptın.

    filmi bugün ikinci defa izledim ve çok daha iyi hazmettim. uzunca bir süre, 1001 çeşit okuması yapılabilecek bir başyapıt olduğuna ikna oldum.

    ilk izlediğimde kaçırdığım, ikincisinde yakaladığım bir an var ki; bir an ayağa kalkıp saygı duruşuna geçmek istedim.

    --- spoiler ---

    kitapçıda taşralı yazar ve sinan hararetli bir şekilde edebiyat tartışırken, dışarıda sağanak yağmur başlaması ve genç bir kızın kitapçıya girmesi...

    insanlar kitapçıyı ancak yağmurdan kaçarken sığınmak için girilebilecek bir yer olarak görürken, iki taşra yazarının boşu boşuna kendilerini paralamaları...

    --- spoiler ---

    hoca ne yaptın.

  • şu habere göre maltepe coşkun fen lisesi tarafından tübitak liselerarası proje yarışmasına sokulmuş proje. haber kaynağı pek güvenilir olmadığından az saydıracağım:

    - öğrecisine bilimsel metodu öğretmek için bu projeyi destekleyen hocalara bir.
    - bunu proje yarışmasına sokma cesareti bulan okul yönetimine iki.
    - proje diye bunu kabul edilir bulup direk reddetmediyse tübitak'a üç.
    - bunu eğer ola ki sergilenmeye değer bulduysa tübitak'a bir defa daha dört.
    - bunu nazar ispatlandı diye haber yapan kuruma iki kere olmak üzere altı.
    - ülkemin cinlerden elektrik üretme projelerinin desteklendiği ziya ül hak pakistan'ına dönmeye başladığını hissettiğim bu dönemde yaşadığım için kadere yedi.

    öğrencinin suçu yok, böyle bir proje yapmak aklına gelince adam gibi sample size nedir, ne deneyle sınanabilir vs anlatacak hocası yok başında belli ki.