ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yemekteyiz
-
simdi farkettim ki gercek hayat boyle bisey degil.
annemle yarismayi izledikten sonra yemek masasina oturduk.
her zaman parmaklarimla birlikte yedigim ayse kadin fasulyeyi tadip "damak zevkime uygun degil kubra hanim" diyerek reddettim. bir de ne goreyim kubra hanim beni masadan "git ne halin varsa gor serseri" diye kovdu; arkadan da gudumlu anne terligini firlatti.
su an odamda web kameraya bakarak
"bence bu hafta kubra hanim cok stres altindaydi, yemeklerin tadi yoktu" diye kayit yaparken anne yine gelip bu sefer bilgisayar kablosunu cekti, yatagima kactim.
yorgan altinda puan kartimi kaldiriyor ve 2 veriyorum o da yarin vercegi harcligin hatrina.
tanim: disarda olsalar hapur hupur yicekleri yemeklere sirf kamera karsisinda olduklarindan ve uc kurus para yuzunden burun kiviran ariza tipleri secen yarisma gorunumlu sahin.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
yalnızlığın ne olduğunu tuvalete girip sıçarken kapıyı kapatmayan bilir
lazerle göz ameliyatı
-
yaptırdıktan sonra şimdiye kadar yaşadığım en büyük pişmanlıklardan birini yaşadığım operasyon. korkudan şimdiye kadar yaptırmayan kafama sıçayım.
(çok mesaj gelince tek tek yazmamak adina buraya yazayim:)
dünya göz hastanesi’nde yaptırdım. altunizade. 2 tip önerdi doktor. lasek veya i-lasik.
lasek: kornea kaldırmak yok. işleyiş korkutucu değil. fakat 2 gün yanma, batma, baskı hissediliyor. bunu yapan arkadaşım var, oradan biliyorum. doktor da söylemişti bu semptomları.
benim olduğum i-lasik: makine korneayı kaldırıyor. laser yapılıyor ve doktor korneayı kapatıyor (detaylar önceki entry’lerde mevcut) olay anında ağrı, sızı, acı, hiç birşey yok. ama işlem korkutucu, korkmamak elde değil. ama acımayacağını bilince yine de çabuk geçiyor.
ağrı kesici bile almadım. çıktım operasyondan güneş gözlüğümü taktım taksiyle eve gittim. ertesi günü otobüsle doktor kontrolüne güneş gözlüğümü takarak tek başıma gittim. ilk gün sabah olmuştum operasyonu, o gün karanlık odada yattım bütün gün. hepsi bu.
25 sene gözlük takmış biri olarak, kesinlikle tavsiye ederim.
kasım-2014 itibariyle:
lasek: 2300 tl (6 taksit)
i-lasik: 3200 tl (6 taksit)
mayıs-2022 : gözler 8 senedir "0" miyop. yaşa bağlı hipermetrop başladı ama miyop yok. çok memnunum.
bim'den alınan star wars'ların şimdiki durumu
-
benimkiler karanlık tarafa geçti.
magnum altın kelebek ödülleri
-
serenay sarıkaya'nın bir sezon boyunca canlandırdığı golden retriever rolü üzerine en iyi kadın oyuncu ödülünü aldığı törendir.
yazarların şu an duymak istediği söz
-
vatandaşlık başvurunuz hiç yapmamış olmanıza rağmen bizim de bilmediğimiz bir şekilde kabul edilmiştir.
zaytung'un ankara-konya yht kazası haberi rezaleti
-
bence zaytung değil asıl şakayı ulaştırma bakanı yapmış gibi görünüyor.
sokakta dans eden filistinli kız
-
muhtemelen turist olarak gittikleri bir ülkede sokak sanatçısının müziğine lirik dansıyla eşlik eden filistinli kız. kız ilk önce çekiniyor ama babasının teşvikiyle mükemmel bir dansa başlıyor.
https://www.youtube.com/watch?v=gshtsyjlgbe
baskıcı toplumda büyüyüp, kendini ve kızını bu denli mükemmel yetiştirmiş babayı ayakta alkışlıyorum.
edit: kızın dans ettiği yer italya'ymış.
arkada çalan şarkı; https://www.youtube.com/…-1u8xvk54&feature=youtu.be
instagram'daki her gece alemlere akan kızlar
-
30'undan sonra artık düzgün bir erkekle evlenmek isteyecektir :d
20 nisan 2019 selçuk bayraktar'ın attığı tweet
-
ayıptır.
https://www.dw.com/…48397760/ibbfaaliyet-raporu.pdf
https://eksiup.com/6c6508cff600
https://eksiup.com/05a92399b772
https://eksiup.com/a8a08f092218
https://eksiup.com/cb3f590eb354
başarılarını takdir etsem de ya ibb tarafından yayımlanan rapor yanlış ya da selçuk bayraktar yalan söylüyor.
robert kolej
-
sonuçta bir meslek lisesi değildir.
meslek lisesinden mezun olunca en azından kolunda altın bilezik oluyor. iş öğreniyorsun. mezun olduğun an gidip çalışabilecek kapasiten oluyor. ama bu okuldan mezun olduğunuzda sadece bütçeniz eksiliyor.
benim meslek lisesi tercihim tamamen bu yüzden.
ludwig van beethoven
-
(4)
--- ek bilgiler ---
müzik tarihinin yumurta-tavuk konusu; beethoven’in klasik mi, romantik mi olduğu sorunu üzerine hala uzlaşılamamış bir konudur. beethoven bir klasik besteci gibi bestelemiş. sonra bu klasik formları değiştirmiş ama en nihayetinde kendi değiştirdiği formlara çoğunlukla bağlı kalmıştır. oysa romantik dönem beto’nun bu değiştirdiği formların erimesi üzerine şekillenmiştir. dolayısıyla romantik formları yarattığı halde bunları kendisi patlatamadığı için biçimsel olarak romantik görülmez. ama içerik olarak, müzik anlayışı olarak son iki dönemin romantikliğinden şüphe duyulacağını sanmıyorum. hemen aynı tartışmanın shakespare için de mevcut olması da ilginç bir tesadüf. içerik olarak romantik tiyatro oyunları yazan shakes, bu oyunları klasizmin 5 perde kuralının dışına çıkmadan yazdığı için bir türlü kategorize edilemez. şimdi gelin aklını biçimlerinin gelişimiyle bozmuş, sanatı deneyimlemeyi unutmuş anten tarihçilere kulak asmayalım. büyük deha denilen insan zaten, varoluşu gereği, girdiği her türlü kategorizasyonu sündüren insandır. böylelerinin illa bir döneme sokulması gerekmemekte. kendine has, dönemler arası, hatta dönemler üstü bir zattır beto..
ölümü de tarihte bir ilki yaşattı. cenazesine 20.000’in üzerinde viyanalı geldi. oysa yine viyana’da, 30 yıl önce ölen zavallı mozart’ın cenazesine -eğer cenazeciyi de sayarsak- 4 kişi gelmişti. bu, toplumun müziğe olan ilgisinin ne derece değiştiğinin istatistiki bir göstergesi ve sonraki yüzyıllarda hiç azalmayacak bu ilgiyi yine beto’ya borçluyuz..
kişilik olarak etrafındakilere kan kusturduğu, alkolik olduğu, müziği konusunda, son derece haklı da olsa, büyük bir küstahlığa sahip olduğu bilinmekte. dış görünümü hakkında günümüzde sağda solda uçuşan artistik saçlı, karizmatik bakışlı portrelerine, gary oldman’a ed harris’e kanmayalım, aslında oldukça çirkin bir adam olması kuvvetle muhtemel. bu minvalde birkaç portresini zor da olsa bulmak mümkün. ayrıca en büyük veriyi kardeşine yazdığı bir mektupta kendi fiziğini ayrıntılı olarak tanımlası ve kadınlarla olan ilişkilerinin hep platonik düzeyde kalmasını da bu dış görünüşüne bağlaması sağlıyor. bu derece tutkulu, yer yer müstehcen bir müzik yazabilmesinde, aşık olduğu kadınlarla iletişime geçememiş olmasının etkisi olabilir. aynı şekilde, tarihin bir diğer müstehcen müzik dehası maurice ravel’in de karşı cinsle arasının olmadığını biliyoruz. yine de kabul etmek gerekir ki spekülatif konular bunlar..
çok sevdiği, adeta taptığı goethe ile görüştükten sonra, goethe’nin beto için etmiş olduğu “dünyayı çekilmez bulmakta haksız olmasa da, kendi etrafındakiler için daha çekilir hale getirmediği de kesin.” lafı onun iç dünyası ve dışa yansıtış şekli hakkında net bir bilgi veriyor. goethe’nin öngöremediği nokta ise gelecekte müziği ile sayısız insana bu yaşamı çekilir hale getireceğidir.
onu sevmek için çok nedenimiz var. eğer o olmasaydı herşeyin çok farklı şekilde gelişeceğini görmemek imkansız. zaten bugünkü sanatçılar hala onun yaşamımıza kattığı ‘aksi, başına buyruk, uçlarda gezinen sanatçı’ imajını kullanmaktalar. hayatı üzerine kendinden önceki hiçbir besteciye nasip olmamış biçimde yoğun bir tarihsel bilgiye sahibiz ama yine de ruhunun, dolayısıyla ruhumuzun derinliklerini kavramak için müziği en kestirme yol olarak görünüyor.
müziğin en büyük devrimcisine, selam ve muhabbetle...
(final müziği olarak da 7. senfoni’den allegretto çalsın... kendini anlatsın.. )http://www.youtube.com/watch?v=bqtpveuabzm