hesabın var mı? giriş yap

  • hızlı yemek yemek doğrudan kilo aldıran bir şey değil ancak yine de uzak durulması gereken bir şey.

    hızlı yemek yemek kilo alımına çeşitli şekillerde katkıda bulunabilir. hızlı yemek yediğinizde, vücudunuz tok olduğunu anlama şansına sahip olmadan önce ihtiyacınızdan daha fazla kalori tüketme eğiliminde olursunuz. bu, aşırı yeme ve artan kalori alımına yol açabilir ve bu da zamanla kilo almanıza sebep olabilir.

    ek olarak, çok hızlı yemek yemek havayı yutmanıza neden olabilir, bu da şişkinliğe ve rahatsızlığa neden olabilir. bu, geçici bir şişkinlik olsa bile, fazladan ağırlık taşıyormuşsunuz gibi hissetmenize neden olabilir.

    hızlı yemek yemek, genel sağlığınızı etkileyebilecek uygun sindirim ve besin emilimini de engelleyebilir. bu nedenle, yemek yerken yavaşlamanız ve zaman ayırmanız, vücudunuzun yiyeceklerinizdeki besinleri düzgün bir şekilde sindirmesine ve emmesine izin vermek önemlidir.

    genel olarak, hızlı yemek doğrudan kilo alımına neden olmasa da, aşırı yemeye ve zamanla vücut ağırlığının artmasına neden olabilecek diğer faktörlere katkıda bulunabilir. yemek sırasında yavaşlamak ve dikkatli olmak, bu olumsuz etkilerin önlenmesine ve genel sağlığın iyileştirilmesine yardımcı olabilir.

    kaynak

  • doğuştan gelen beyni kullanma yeteneği zeka,
    zamanla gelişen zekayı kullanma yeteneği ise akıldır.

  • dahil oldugum kuluptur.
    bir tuvalet
    bir mutfak
    bir adet tv
    bir adet aşiri rahat cekyat
    bir adet internet baglantili laptop
    bir adet sevismek icin eş
    sinirsiz gida

    bu imkanlar saglanirsa disari cikani siksinler.

  • aşkın, nefessiz kalmış bir aşkın son çırpınışlarını anlatan kim ki duk filmi. sessiz bir aşk bu kadar çığlık çığlığa aktarılabilirdi. baş karakter boynuna üç kez nefesini durdurmak için plastik deliciyi soktuğunda sessiz mahkumun çığlığı bu kadar etkileyici olabilirdi. konuşmayan iki baş karakter *ve tüm o sessizliğe rağmen kendini izletmeyi başarıyor bu film. hele hapishanedeki mahkumların pandomim gösterisi tadındaki sahneleri gerçekten etkileyici.

    diğer taraftan nedense banaiklimler'le bağlantı kurma hissi doğurdu bu film. fazla düz bir mantıkla yaklaşmış olabilirim belki ama iklimlerdeki mevsim aşk metaforu bu filmde de kendine yer buluyor. farklı bir şekilde olsa da.

  • vaktiyle illerimizden bir tanesinde, tecavüz mağduru kadın, kendine tecavüz edip yakalanan sapığı çarşıda görür. koşa koşa karakola gider. der ki " bu pislik kaçmış". karakoldan da cevaben "af çıktı bacım" derler "devlet bunları affetti."

    bunun üzerine kadın sinirlenir:

    " lan bu pislik devlete mi tecavüz etti? devlete ne oluyor?"

    kıssadan hisse.

  • docent oldugu icin her yere docentim yazan ve kendi istedigi yapilmadiginda milleti gaza getirip linc baslatmayi deneyen bir kisinin kurbani olan adam bu koltuk degistirmeyen adam.

    aslinda bu adamin yerinde olsam kendi resmimi boyle paylastigi icin docent arkadasa gerekli davalari acardim. ucakta kimse kimse ile yer degistirmek zorunda degildir biletini ona gore alirsin yada koltuk seciminde farkini verir yerini secersin. ondan sonra yok ben oraya gececektim yok ben buraya gececektim diye yaygara koparmazsin.

    ayrica 10 yasinda ki bir cocuga toplum kurallarini ogretememis bir kisinin baba olmasini da hic tasvip etmiyorum. docent olan arkadasinda bizim cocuklarimiza egitim vermesi aslinda tamamen muamma kendisi egitimden anlamiyor ve egitim sektorunde.

    not : cocuk docentin degilmis. kusura bakmayin oyle anladim ama en azindan bir docentin neleri ogrenemdigini ogrenmis olduk.

    edit : adam docent ibaresini gec twitter adresini bile komple degistirmis.

  • sertaç'ın futbol maçında kolu bacağı kırıldığında, edebiyat tutkunu kızı düşürmek için:''edebiyat tartışmasında oscar wilde toptu moptu dediler, kendimi kaybetmişim arıza çıkardım'' demesi.

    edit:sonunda ben de debe'ye girmişim, inanın beklemediğiniz anda oluyor. müzik grubum @modabandistanbul :)

  • bence kendi potamizin ustune bir oyuncu oturtalim rakip sutlarini kaleci gibi cikarsin. boylece hic sayi yemeyiz. sen bence bunu bir dusun.

  • episode ii
    a: oğlum canım çok o çikolatalı tatlıdan istedi al akşam gelirken..
    m: canın saolsun annem ismi ne ama hangisi?
    a: hani o içinde kurabiye gibi şeylerden varya
    m: ismi anam ismi??
    a: profifiterol amaan söyleyemiyorum ondan işte
    m: profiterol o anne söyle bakalım
    a: profififerol işte her ne haltsa..
    m: profit de anne..
    a: profit..
    m: hah şimdi erol de anne
    a: erol..
    m: şimdi anne düşünki erolun lakabı profit..çağır bakalım erolu.
    a: profit erol
    m: bravo anne bi daha çağır erolu.
    a: profit erol
    m: hangi tatlıdan istiyorsun anne?
    a: profit erol..
    m: tmm anam akşama alırım sana..

  • iyi bir üniversitede iyi bir bölüm kazanamayacak oğluna özel üniversite açan/açtıran babadan daha baba daha büyük bir adamdır. ceketimi satar gene seni okuturum diyen babadan daha gerçektir. böyle hayırlı bir babanın umarım hayırlı evlatları olur.

  • insanların aylar sonra nefes almak için kendilerini dışarı atmasını fırsat bilen uyanıklardan kaynaklıdır. şimdilik herkes çıkmışken yiyelim içelim kafasında olduğu için mekanlar affetmiyor. insaflı olan işletmecilere lafım yok ama bir porsiyon kebabın fiyatını tam iki katına çıkaran bir restorana bugün gözlerimle şahit oldum. gitmeyin arkadaşlar. fırsat vermeyin böylelerine. biz bu durumu normalleştirdikçe daha da bokunu çıkaracaklar. kitlesel tepki görürlerse biz değil paşa paşa onlar normalleşecek.