hesabın var mı? giriş yap

  • çevremdeki her dört insandan beşinin garipsediği, benimse garipsenmesini garipsediğim davranış. güneş gözlüğünün hava sıcaklığıyla ne tür bir ilişkisi olduğuna dair sağlam bir argümanla gelebilenini de görmedim.

    güneş gözlüğünün kışın gözü rüzgardan ve rüzgarla göze kaçabilecek parçacıklardan koruduğu ve gözün kışın da çevredeki ışıktan rahatsız olabileceği gibi dünyanın en basit gerçeğini geçiyorum. (ayrıca hafif bulutlu bir havada her yönden ve her yerden gelen sinir bozucu beyaz ışığın tamamen açık havada tek bir kaynaktan ve tek bir yönden gelen sarı güneş ışığından çok daha rahatsız edici olduğunu da unutmayalım)

    "kışın neden güneş gözlüğü takıyorsun?" sorusu, "yazın neden ayakkabı giyiyorsun?" sorusundan farksız bence. istesek yalınayak gezebiliriz yazın, ayağımız üşümez, buna rağmen yazın hala ayağımıza bir şey geçiriyorsak başka bir işlevi olsa gerek, değil mi?

    onu da geçtim, güneş gözlüğü takmak kendimi rahat hissetmemi sağlıyor olabilir, kime nedir? tanınmak ve sohbet içine çekilmek istemiyor olabilirim, gözlerim hassas olabilir, saatlerce gözümü kısa kısa dolaşmak istemiyor olabilirim. ışıktan korunmamı gerektiren bir rahatsızlığım olabilir. gözümün şişliğini saklamak istiyor olabilirim, gözlerimin kırışmaması gibi bi derdim olabilir falan filan. ya da bazısının saat takmayı sevdiği gibi güneş gözlüğü takmak öylesine hoşuma gidiyor olabilir.

    hepsini geçtim, hiçbir işlevi olmadığı halde sadece cool görünmek için takıyor olsam ne yazar? bunun nesi kötü? sanırsın kimsenin cool görünme kaygısı yok, bi güneş gözlüklüler dert etmiş bunu. iki dakka dürüst olalım.

    özet: güneş gözlüğü süper bir şeydir ve yaz kış takma özgürlüğüm için canımı vermeye hazırım. hırsımdan şu an evde de takıyorum.

  • franklin d. roosevelt tarafından 5 nisan 1933'de çıkartılmış ve amerikan vatandaşlarının altın para, külçe ve sertifika bulundurmasını, saklamasını yasaklayan kanun hükmünde kararname*. bu kararnameye göre, bütün amerikan vatandaşları 25 gün içinde yani 1 mayıs 1933 tarihine kadar ellerinde bulunan bütün altın varlıkları fed'e onsu 20.67$'dan teslim etmek zorundaydı. bu süre zarfından sonra elinde altın bulundurmanın cezası bugünün parası ile 160.000$ ve 10 yıl hapis cezası idi. bütün altın toplandıktan kısa bir süre sonra fed altının satış fiyatını 35$ seviyesine çekerek, bir nevi halkın elindeki doların değerini %41 devalue etmiş oldu.

    işin ilginç yanı roosvelt'in bu kararnameyi çıkartmasının sebebi o yıl yaşanan büyük banka panikleriydi. spekülatörler ve halk bankacılık sistemine güvenini kaybetmiş ve ellerindeki doları altın ile değiştirmek istiyorlardı. bu durum fed'in altın rezervlerin ciddi şekilde tehdit eder duruma gelmesi nedeniyle bu kararname çıkartılmıştı.

    http://www.the-privateer.com/…old-confiscation.html

  • bakın müptezeller,

    bizim için stres yükü çok yüksek bir maç olmasına rağmen,
    ilk 15 dakikada ads'nin kaptanı 2 defa ve totalde 5-6 dk yattı. hiçbir oyuncumuz gidip kuduz köpek gibi saldırmadı, tam aksine gidip cocukla ilgilendiler, geçmiş olsun dediler.
    ikinci yarı gs kontraya çıkarken balotelli kendini topsuz alanda yere bıraktı diye kaan aldı topu taca attı. oyuncularımız gidip balotelli'yle ilgilendiler.
    hiçbir oyuncumuz adana tribünlerine el kol etmedi, yerde yatan rakip oyuncuyu gidip sarsmadı.

    kimse bizi sevmiyor, diyorsunuz ya, iste biraz sebeplerini bilin, anlayın, idrak edin diye yazıyorum bunları.

  • twitter kaynak

    resmi gazete :)

    asgari ücretliler dahil hepimizi etkileyen yükselme.
    arkadaşlar, şükredin. allah şükredenin yanındadır. gelir vergisi yükseldi mi? diyanet bütçeyi bitirdi mi? olsun siz şükretmeyi bilin.
    asgari ücretli kardeşim, sen de şükret. evine 3 ekmek yerine 2 ekmek alacaksın belki, çocuğun bir çikolata istediğinde cebini yoklayacaksın belki ama şükret.
    yüzüne tükürseler de şükret.

    bir yazar daha sade bir dille anlatmış.
    ekleme: #107900423

    ekonomi uzmanları hesaplayacaktır ama ince ayarlar çekmişler ve ortalama aylık yaklaşık 4 bin tl ücret alan bir çalışanın maaşından yıllık 500 lira daha fazla vergi ödemesi gerçekleşecek, 10 bin kazanandan ise yıllık 1000 lira daha fazla vergi alınacak. gerçekten diyecek söz bulamıyorum.

    biz indirim beklerken, sağolsun hükümet bindirmeye devam ediyor herşey ateş pahası zaten.

    2019'da 40.000 tl kazanan bir işçi/çalışan bu gelirin 18.000 tl'si için 2.700 tl öderken,
    yeni tarifeyle yıllık bu gelirin 22.000 tl'si için 3.300 tl, fazlası için de %20 vergi ödeyecek.

    edit 2: gib sitesindeki tablo güncellenmedigi icin kafa karisikligi mevcut. o site ile kiyaslamayin. ortada bir kazanc kaybinin mevcut oldugunu göreceksiniz.
    malumun trolleri hemen organize olup, değişen bir şey yok naraları atmaya başlamış:)

    edit 3: hala anlamayan yazarlara istinaden hilale anlatır gibi anlatıyorum:

    2020 için belirlenen ve maliye tarafından ilan edilen gelir vergisi tarifeleri bu sabah itibariyle iptal edildi.
    2020 yılı için 2019 yılındaki üst limitler ve oranlar uygulanacak. yani sen 2019 yılında aldigin maas ile hangi oranda vergi veriyorsan, 2020 icin zam aldigin maasinla da 2019'a göre vergi vereceksin. yani kesintin artiyor aloooooo! uyanin artik daha nasil anlatayım?
    kabaca 2020 için %15'lik gelir vergisi dilimi 22.000tl iken
    bu sabahtan itibaren 18.000tl
    18.000tl-40.000tl : %20
    40.000tl-98.000tl (ücretliler 148.000tl) : %27
    98.000tl-500.000tl(ücretliler 148.000tl) :%35
    500.000tl üstü:%40

    özetle aylik geliri ortalama 3500 tl olan biri ciddi etkilenecek.

  • tezgahta yazan:
    - ayranın sırrını söylemem.

    diyalog:
    + ne var abi içinde.
    - biber, nane, kekik, limon, soda, reyhan.

  • amcamda peygamber sabrı var.

    1.çarpıştan sonra: yav git işine kızım. oynama benle.
    2.çarpıştan sonra: amk ne oluyor lan. ben şimdi senin. neyse o da düşmüş. iyi misin kızım bir şeyin yok ya.

  • bir sabah okula giderken bindikten hemen sonra orta bölümde bir kafes içinde tavuk gördüğüm..inanamadığım..inanmak istemediğim..ayrıca 2. köprünün ptesi trafiğine kapılarak o tavukla ve takriben 60 zavallı kader ortağıyla beraber anca 1.5 saat içinde 4. levente ulaştığım, bende kalıcı zararlar bıraktığına inandığım halk arabası.

  • ceyrek kampanyasi oldugu icin tutmaz.

    sesege'ye takma imkanim olsa tam takarim.

  • türkiye'nin en uzun süren ve belki de en sevilen dizisi bizimkiler'de cemil içerdi.

    benim adım cemil kimse bana karışamaz diye de bağırırdı camdan.
    ah cemil amca ah... bırak senin birana artık nelere karışılıyo buralarda.

    ne güzelmiş o günler. öyle ya da böyle mutluymuş insanlar.

  • setlist'i belli olmuştur.

    1- artık eski türkiye yok (tiesto mix)
    2- bunlaaar (bir klasik olarak)
    3- pensilvanya ihanet şebekesi (akustik)
    4- ekmel daha milli marşını bilmez live performance (dev ekranlardan gösterilecek)
    5- cehape genel müdürü (remix)
    6- eey bahçeli
    7- milli gelir şuydu bu oldu v.b. (drum solo)
    8- milletin adamı (acapella)
    9- dombra (uğur ışılak cover)

  • menekşe: (şair ihsan yıldırım’ın yazılı anonsunu yapmaktadır)
    efendim müsaadenizle. baylar bayanlar ve pek değerli muhterem,
    sözlüklerde azamet kelimesi, saygı duyulan, büyüklük, ulaşılmazlık, huşu veren bir güç kelimeleriyle ifade edilir, ancak iki kelime hep unutulur: ihsan yıldırım!!!!
    sözü daha fazla uzatmadan, huzurlarınıza sizlerin sevgili dostu -benim değil- şairi azam ihsan yıldırımı davet ediyorum…..

    ihsan yıldırım: (sahneye çıkar ve başlar şiirlerini okumaya)
    sevinç sevinç
    sen ki sevgide benim için birinç
    senin yerini tutamaz ne dolunay ne de bir vinç
    sevinç, sen ol hep bana ayıklayan pirinç

    pelin pelin
    aldım seni gelin
    hem de piskopos olmasına rağmen velin
    fakat, bana torun verdin
    afferin afferin

    yorgo ve feraye
    sizin bu gidişat nereeeye nereeeye
    sizi dökesim geldi egeeeye egeeeye
    fakat, özlerim sizi biraz yüzüp dönün geriiiye geriiiye

    irfan
    seni her görüşümde derim haydaaaa
    bana öyle geliyorki senin akrabaların var uzaydaaa
    fakat, yerini tutamaz kimse ne dünyada ne aydaaaa
    fidayda da irfancığım fidayda