hesabın var mı? giriş yap

  • lise son. matematik sınavlarından alınan notlar: 40, 40, 40, 40

    40'ı 4'le çarptım ve çıkan sonucu 4'e bölerek ortalamayı hesapladım. 40 yaptı :(

    yine iyi yırtmışım amk

  • sizin icin gercekten çok mutlu eden bi olayı paylaştığınızda hic sevinmediği gibi, bunu bozacağına dair komiklikler şakalar yapması. öyle pat diye nefret etmezsiniz ama durup düşündürür bi. yanlış insanı mı yakın arkadaş belledim diye.

  • arsızlığın dışavurumu, link

    bir arkadaşımın yorumu,

    bir şeyin fark edilmesi gerek. özgecan'ın vahşice katledilmesinin arkasında bir başka hikaye daha var. bir emekçi kadın; özgecan'ın annesi songül aslan. özgecan bir emekçi çocuğuydu. evine dolmuşla dönüyordu. zengin bir ailenin otomobil sahibi bir çocuğu olsa muhtemelen bugün hayatta olurdu. songül ana kızını okutabilmek için emekli olmasına rağmen yeniden çalışmaya başlamış. hatta yazın da sömürünün diz boyu olduğu kıbrıs'ta çalışmayı planlıyormuş. baba mehmet aslan acımasız dünyanın farkında iki kızına da bibergazı alıp vermiş. "her ihtimale karşı" diyerek.
    şimdi bu ailenin evine bir de bugün utanmadan sümeyye erdoğan ve esra albayrak gitmiş. kendilerini tapelerden; kamyon kamyon parayı kaçırmaya çalışırken hatırlıyoruz. utanmadan bu emekçi ailenin evine taziyeye gitmişler. alınteriyle geçinen o güzel insanların evine gitmişler. sümeyye erdoğan gazetecilerle konuşurken eklemiş " kadem olarak da buradayız". kadem dediği de tayyip'in kadın erkek eşit değildir diye konuştuğu ve büyük alkış aldığı toplantıyı tertip eden muhafakar kadın derneği.
    bu yüzden bıralım kız kardeşlik muhabbetini. ben sümeyyeyle de bilimum burjuva kadınlarla da kardeş mardeş değilim. elinde emekçi kanı olan, halkın sırtından geçinenlerle kardeş olamam.

    edit: "kadem" olarak gitmelerinin tekrar altını çiziyorum, ve ayrıca (bkz: kadına şiddeti sadece suçlu ve mağdurla sınırlamak)

    edit2: arkadaşımın adı derya koca, internetten kimi yazılarına ve halk tv öğrenci işleri programındaki tartışmalarına ulaşabilirsiniz.

  • sovyetler birliği'nin ilginç hikayelerini seviyorsanız işte bu hikaye tamda size göre diyebilirim. hikayemize hızlı bir girişle başlayalım isterseniz; o bir kozmonot, o bir zaman yolcusu, o bir sscb'nin(sovyetler birliği) son vatandaşı ve ne yazık ki o bir unutulmuş kişi.

    kimden bahsettiğimi bazılarınız hemen anlamıştır, tam ismi sergei konstantinovich krikalyov olan bu ünlü kozmonot, hepimizin bildiği yuri gagarin gibi meşhur birisi alında.

    bu ünü nasıl kavuştuğuna hep beraber bir bakalım.1985 yılında kozmonot seçilen krikalyov, 1986 yılında temel eğitimini tamamladı ve bir süre buran shuttle programında görevlendirildi . 1988'in başlarında, mir uzay istasyonunda ilk uzun süreli uçuşu için eğitime başladı. kozmonot olarak kariyeri hızlı ve başarılı bir şekilde sorunsuz ilerlemekteydi.

    yine bir uzay programı için soyuz tm-12, uçuş mühendisi olarak görevlendirilen krikalyov, komutan anatoly artsebarsky ve ingiliz astronot helen sharman ile birlikte 19 mayıs 1991'de tekrardan mir uzay istasyonuna fırlatıldı. bu arada bazı aksaklıklar nedeniyle bazı uçuşlar ertelendiği ve bire indirildiğinden kendisi mürettebat değişiğini sürecinde uzay istasyonunda kalmayı kabul etti.

    tabii ki krikalyov'un aklı bilim yapmakla meşgulken aşağıda yaşanan olaylardan biraz habersizdir. tarihler 26 aralık 1991'i gösterdiğinde moskova'nın kızıl meydanı'nda tanklar yürümeye başlamıştı ve insanlar köprülere, sokaklara barikatlar kurarak çatışıyorlardı, dönemin devlet adamı mihail gorbaçov ve sovyetler birliği tarihin tozlu raflarının yolunu tutmaya başlamıştı. krikalyov da dünya'dan 350 km uzaklıktaki mir uzay istasyonundan bunu izliyordu.

    aşağıyla iletişime geçtiğinde yaşadığı ülkenin olmadığını ve 15 ayrı devlete bölündüğünü öğrendi. daha sonra krikalyov'a onu geri getirecek bir paranın ve statünün olmadığı söylendi. bir ay sonra yine aynı yanıtı aldı ardından bir ay daha geçmişti ama yine cevap aynıydı ve bu böyle devam etmişti.

    kendisinin dediğine göre ;
    --- spoiler ---

    mir'de, acil bir durumda dünya'ya dönüş yapmak için tasarlanmış bir dönüş kapsülü vardı. ama burdan ayrılmanın , onu yani mir'in sonu anlamına gelirdi.

    bende programı tamamlamak için hayatta kalma gücüm olup olmadığını merak ettim. emin değildim . kas atrofisi, radyasyon, kanser riski, bağışıklık sisteminin her geçen gün zayıflaması... bunlar uzayan bir uzay görevinin olası sonuçlarından sadece birkaçı olduğundan bazen öleceğimi düşündüm.
    --- spoiler ---

    bu sözlerinden dolayı en sevdiği oyuncağını bırakmayan küçük bir çocuk gibi uzay istasyonunda kalmaya devam etti ve uzayda 311 gün veya 10 ay geçirdi ve bu süreçte farkında olmadan bir dünya rekoru kırmış oldu. krikalyov nihayet 25 mart 1992'de almanya'nın yerine geçecek olan klaus-dietrich flade isimli astronot için 24 milyon dolar ödemesinden sonra dünya'ya dönebildi ve tarihin unutmadığı hikayeleri arasında yer aldı.

    hatta dünya öyle etkilenmişti ki bu durumdan out of the presentbir belgesel, sergio ve sergeiadlı bir film çekilmiştir. ve son tom hanks'in oynadığı the terminal filmini herkes biliyordur, bence bu filmin de bu olaydan esinlendiğine adım kadar eminim diyebilirim.

    *****son******

    kaynak:1,2,3

  • istanbul'un anadolu yakasındadır..ikinci abdulhamid'in emri ile 1906'da alman mimarlar ''ritter ve cuno'' tarafından inşa ettirilmiştir.. renkli vitrayları ve seramik desenli alçı süslemeleri ile benzersizdir..

    1979'da haydarpasa garı civarında oluşan bir tanker (bkz: independenta) kazasında zarar görse de sonradan aslına uygun olarak onarılmıştır..