hesabın var mı? giriş yap

  • içinde atatürk ve cumhuriyet bayramı geçmeyen hutbe.

    aynı diyanet cumhuriyetin faydalarindan sonuna kadar yararlanmakta, faiz yemekte, dine güncelleme getirmekte, lüks içinde yaşamakta beis görmez fakat atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti anmaktan imtina eder.

    fetullah gülen hoca efendiyken hutbede onu öven, fetullah gülen fetö olunca hutbede onu yerden yere vuran diyanet, ülkesinin kurucusunun adını bile anmıyor. bu gibi iki yüzlüler değil diyanet işleri başkanlığı yapmak, herhangi bir seviyede din görevlisi bile olamazlar. zira kendileri ben ve benim gibi nice insanı dinden ve cuma namazından soğutmuştur.

    son olarak hakkım size haram olsun, haram olsun, haram olsun.

    kaynak

    edit : atatürk'ü anmak zorunda değillermiş. ulan vatan haini köpekler, biz yıllarca cumada sizin terörist hoca efendinizi dinlemek zorunda mıydık? onun için para dilenirken gıkınız çıkmıyordu da ülkenin kurucusunu anmaktan mı imtina ediyorsunuz? madem cumhuriyete karşısınız. çıkın cuma hutbesinde biz cumhuriyete karşıyız deyin. cumhuriyeti sevmeyen gitsin arap kabilelerinde yaşasın.

  • eline koluna sağlık dediğim esnaftır. kendi ülkelerinde alışmışlar kadınlara, çocuklara musallat olmaya burayı da öyle sanıyorlar. nerede görülürse kafaları ezilmeli bu çöl farelerinin.

  • bir fil ile at kıyası olduğunda atın,
    iki fil ile iki atın kıyasında ise iki filin daha değerli olduğu ile açıklanabilecek sorunsal...

    debe edit: böyle yoğun ve üzücü bir gündemde böyle bir entry'nin debe'ye girmesi aslında beni şaşırtmadı.
    efsaneye göre vaktiyle eşit güçte görünen ordular birbirlerine çok zarar vermesin, insanlar yaralanıp ölmesin diye, düşman güçlerin komutanları kendi aralarında satranç oynar, oyunu kazanan taraf savaşı da kazandı sayılırmış ve kimsenin burnu kanamadan savaş son bulurmuş. her gün acıların katlanarak çoğaldığı bir günde satrançla ilgili basit bir bilgi içeren entry'nin debe olması da, bizlerin efsanedeki insanların genlerini taşıdığımızı gösteriyor belki. umarım kan ve göz yaşından dersler alır, sorunları savaşlar yerine aynı satrançtaki gibi felsefe, zeka, bilgi, teknik, matematik, sanat ve mutlulukla çözeriz; kimsenin kılına zarar gelmeden.

  • biz yazmaya bıktık ama kimse aramaya inanmadı. sonra kızıyorsunuz.

    çok basit arkadaşlar. başlıkta ara kısmına "handsome" yazılacak o kadar.

    (bkz: #25039096)
    (bkz: #26060465)
    (bkz: #44026215)
    (bkz: #52094335)
    (bkz: #53569824)

    bir değil iki değil tam beş kavanoz bal, sadece bir kavanoz bal fiyatına. sourtimes bal dünyası iyi günler diler.

  • age of empires'in geri donusunu yapacak oyun.

    hep dusunmusumdur, aoe neden dota gibi lol gibi bir mantik ile isleyen multiplayer isine girmez diye.

    dusun bak, 3 vs 3 tarzi, kucuk alanlarda oynayabilecegin, random eslestirmeli, "ranked" maclar atabilecegin bir sistem.

    bence olur.

  • sendromunda deniliyor ki; bebekler solipsist olarak doğarlar, sadece kendilerini düşünür ve kendileriyle ilgilidirler. geliştikçe empati yapmayı öğrenirler.
    sosyalleşmenin bir uzlaşım kültürü olduğunu söylemeye paralel bir söylem.
    ancak, bir solipsistin solipsist olmayanla ya da daha doğru bir anlatımla, kendinden başkasıyla olgulara ilişkin bir pratikte anlaşmazlığı yoktur. solipsist, bir başkasının -varoluşuyla- kanıtladığı, inandığı, olumladığı (ya da kendine sebeplendirerek kanıtladığını, inandığını, olumladığını öne sürdüğü) bir gerçekliğin, bu ikisi arasında oluşturulan dildeki uzlaşımını reddeder -dili de ya da herhangi bir iletişimin olanaklığını da reddetmesi gerekmez mi? (gerekmediğini düşünmesini sağlayan, kendisinin sözkonusu dilin bir ucunda olmasını sağlayan çelişkili tasarımıdır.) başkasının gerçek'inin kendi algılamasında, tanımlamasında karşılığının olamayacağının; başkasının kırmızıyı kendisi gibi kırmızı olduğunu düşündüğünden-gördüğünden emin olmanın bir yolu bulunmadığını söylediği için "benim kırmızım benim kırmızıyı görme-tanımlamama aittir; seninki mırmızıdır, mırmızıyı görmeni sağlayan organik yapılanman nasıldır bilmiyorum ama ona göre tanımlamanda -tanımlama mantığını da bilmiyorum ama- ortaya çıkan sonuç seninkidir -seninkiliğin benimkilik dediğimin iyelik gramerindeki karşılığı olup olmadığından da emin olamayacağımı daha önce ima etmiştim sanırım." der.

    solipsism syndrome'a dair ya da etrafında bir film için de (bkz: waking life)