ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
elin oğlu
-
- ramazan denince aklınıza ne geliyor?
italyan: pide!
rus: pide!
ispanyol: güllaç!
koreli: nihat hatipoğlu!!!
adsşlkasşldkadls
direnişten gülümseten detaylar
-
-beşiktaşta, kimsenin tencere tava çalmadığı bir sokakta tek başına bir çocuğun pencereye tüneyip bir elinde cezve bir elinde kaşık "sık bakalım sık bakalım biber gazı sık bakalım" ritmini tutması.
-çarşı'nın açıklamasını dinlerken parkın karşısındaki bir evin balkonundaki tencere çalan yaşlı teyzeyi fark etmem, herkese gösterip teyzeye "beyaz" çektirmemiz.
-binlerce kişi yürürken, balkondan tencere tava çalan bir dedenin gaza gelip tencereyi kafasına koyup öyle çalması.
-aynı yolda kafamızın üstünden peçete koleksiyonunu döken küçük kız. maske, gözlük, limon, karbonatlı su atan amca.
-arkadaşımın gaza gelip "tayyip yeter titriyorum bana biber gazı yolla müptezel oldum" diye çığlık atması. aynı arkadaşımın biber gazı kokuları gelince "komşular uyumayın maske atacağınıza parfüm sıkın şu sokağa" diye bağırması.
-yolun sonunda çevik ve tomalarla karşılaştığımızda "çevik kuvvet beyaz desene" sloganları atmamız, "kırmızı" diye bağırdığımızda, "beyaaz" cevabını alamamızın üstüne "amirim izin ver beyaz desinler" diye bağırmak değil höykürmemiz.
gülümseten, gurura gark eden, unutulmaması gereken detaylardır.
9 adet kot pantolonu olan erkek
-
9 tane de olsa zaten anca hep iki tanesiyle geçirir günlük yaşamını. erkeğin hayatı 1 bilemedin en fazla 2 kota endekslidir zira. diğerleri pişmanlıktır. dışlanmıştır.
dekolte bluz giyip göğüs çatalını elle kapatmak
-
(bkz: bir kere o eli indir)
ornitorenk dağa küsmüş dağ ornitorenk ne lan demiş
-
tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış deyiminin daha incitici versiyonudur.
dağ, "tanımam bile kendisini" diyerek ornitorenk'in kırılgan ruhunda derin yaralar açmıştır.
emrah serbes
-
alkollü araç kullanamazsınız, araç kullanırken fazla hız yapamaz, telefona bakamaz yemek yiyemezsiniz. yasak bunlar, anladın mı yasak? yasak olmasının da bir sebebi var. adam gelmiş bir çok insanın başına gelebilir yazmış.
kural tanımaz bir sığır değilsen bunlar başına gelmez, zorla mı alkol aldırıp direksiyon başına geçiriyorlar seni? alkollü araç kullanıp insanları öldürmek nasıl herkesin başına gelebilir lan? bu nasıl bir mantık?
ayrıca sizler nasıl insanlarsınız ki bu tipi hala savunmaya çalışabiliyorsunuz? yok yazarın hayatı başka eserleri başkaymış, yok herkesin başına gelebilirmiş. alkollü araç kullandığı için insanları öldüren birisi ne kadar iğrenç ise bu durumu savunanlar da en az o kadar iğrenç.
ek: şu ''hayatı başka eserleri başka'' kısmına biraz daha açıklık getirmek istiyorum çünkü hala bu düşünceyi savunmaya çalışanları görüyorum.
sizin bu eserlerinden ayrı tutmaya çalıştığınız hayatını o eserlerden kazanıyor ya bu adam, nasıl ayıralım lan birbirinden? isterse dört duvar arasında olsun sen o eserlere pozitif destek verdikçe eser sahibi maddi kazanç elde edecek ve daha rahat bir hayatı olacak.
hiç mi zorunuza gitmiyor bir katili finanse etmek? bu kadar aciz misiniz siz? bir kitaptan ya da diziden uzak kalamayacak kadar zavallı mısınız?
babası annesini satsa bilkent'e gidemeyecek fakir
-
oysa babası ülkeyi satsa amerika'da okumaya gidebilirdi...
türkiye'de çamaşır kurutma makinesinin tutmaması
-
elektrik ucuz bir şey mi?
erkeklerin adet görmesi durumunda olabilecekler
-
-fazla orkidi olan var mi .mina koyim?
-olum ne otlakci adamsin lan...
kazıklanmamak için bilerek yazım yanlışı yapmak
-
yukarıda bir entry'de yazılmış, ustalar zaten semte göre fiyat belirledikleri için çok da faydası olmayan yöntemdir.
güngören'de oturuyorum bir iş için usta ayarlamıştık usta işi tamamladı (1-2 saatlik bir işti) sonra tam gidecekken memleket-meslek muhabbeti açıldı. doktor olduğumu söyleyince adam büyük bir pişmanlıkla "hadi ya" diye iç geçirdi, sonra da abi ben seni öğretmen ya da polissindir diye düşünmüştüm ya valla yanlış anlama da biz şimdi mesela ataköy'den falan aradıkları zaman ona göre fiyat veriyoruz dedi. burası güngören olunca biz uygun fiyat vermiştik dedi. adam neredeyse beni kendisini kandırmakla suçlayacaktı güngören'de oturup usta çağırırken mesleğimi söylemediğim için. *
londra'dan gelen tubiş'e hoşgeldin partisi
-
(bkz: örtülü ödenek)
denizli pamukkale kız kyk yurdu yemekhanesi
-
öğrencileri zehirleyen yemekhane.
bu ülkenin geleceği öğrencilere nasıl bir muamele var görün istiyorum. gençlik ve spor bakanlığı'nda çalışanlar bu halkın vergileriyle bu halkın çocuklarının zehirlenmesine nasıl müsade ediyor görün istiyorum. bu sadece bir örnek ayrıca.
asansör arızalarından, ölümlerden sonra bu rezaleti de çarşaf çarşaf medyaya yaymazsak bu öğrenciler sesini asla duyuramayacak. defalarca şikayet etmelerine rağmen bir sonuç alamamışlar. yazmam için ricada bulundular, desteğinizi bekliyorum.
yemeklerinden çıkanların fotoğraflarını koyarken midem bulandı.
üzgünüm sanırım bu sağlık vahşetini de +18 olarak paylaşmam gerekiyor.
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
edit: ekleme: yemekhane ücretsiz değil arkadaşlar, öğrenciler yurtlara 450 - 750 tl arasında aylık para ödüyorlar. devlet yurtları ucuz tutuyor diye öğrencileri zehirlemek zorunda değil (!)