ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
erkek çocuk doğurmak için yapılması gerekenler
-
2 rekat konusuna dikkat etmek lazım. benim bir arkadaşımın eşi 1 rekat kıldı. koyun doğurdu. kurbanda kesip yedik. ama güzeldi.
tsk'da oğlum evladım hitabının yasaklanması
-
acemilik egitiminde bir üsteğmen asker arkadaşıma oğlum diye hitap etti. çocuk da dedi ki yalnızca babam bana oğlum diyebilir komutanım. sonra komutan bizi kenara cekti dedi ki şu mala söyleyin kısa dönem dövmedim ilk olur.
koğuş lütfen kalkınız
salda gölü'ne millet bahçesi yapılması
-
artık ben şundan eminim.
bu adamlar ülkenin bütün güzelliklerini yok etmek için elinden geleni yapıyorlar.
hafta sonları avm'ye gezmeye giden çocuklu aile
-
günümüzde normal bir ailedir.
kadın biraz çok bilmiş(tercihen röfleli) eşiyse hayattan bezmiş bir profil çizer. genelde 5-6 yaşında çocukları bulunur. çocuğu oradan oraya saatlerce sürüklerler, ödül olarak 5 dakikalık jetonlu arabaya bindirirler. alışveriş bittikten sonra avmnin en üst katına çıkarlar, kendilerine köfte çocuklarına "happy meal" menüsü sipariş verirler. eve dönüş yolundaysa çoğunlukla sinirler gergin olur
sürücüsü en efendi otomobil markası
-
volvo’dur. bir tane denyo gormedim bu araci kullanan. zaten genelde guvenlik icin alinan bir araci kendisini ve cevresini dusunenler kullanir diye tahmin ediyorum.
edit: yogun mesajlardan anladigim kadariyla xc90 haricmis.
madencilere verilen 1993'te üretilen gaz maskeleri
-
soma'da bulunmuş bir cinayet delili.
madencilerin kullandığı ve üzerinde çince bir şeyler yazan gaz maskelerinin üretim tarihi 1993 ve son kullanım tarihi üretim tarihinden 3 yıl sonrası.
az önce cnntürk haber yaptı izledik. kanımız dondu.
taner yıldız ve faruk çelik bir saniye oturmayın arkadaşım orada.
allah'ın gazabı çok büyüktür.
mars
-
curiosity'nin gönderdiği son verilere göre atmosferi %96 karbondioksit, %2 argon, %2 nitrojen ve %0.14 oksijen. yani cuma akşam 5'teki balmumcu tüneli'yle aynı. bu da mars'ta yaşam bulma ümitlerimizi tamamen suya düşürdü.
yaran baba oğul diyalogları
-
anne-baba boşanmıştır.
baba - ben zaten anneni sevmiyordum çok.
ben - e niye evlendiniz o zaman?!
baba - beni soruyor mu hiç?
ben - kim?
baba - anan olacak kadın.
ben - yok sormuyor.
baba - zaten çok sevmiyordum.
yeminle iki çocukla uğraşıyorum.
beşiktaş
-
yeğenimle konuşuyorum. 5 yaşında koyu beşiktaşlı... çok cool.
-sedef sen artık galatasaraylı olacaksın tamam mı?
-tamam.
-o zaman sorunca hangi takımlıyım diyeceksin?
-beçiktaş
-ama hani galatasaraylı olacaktın?
-tamam aytık olucam.
-peki o zaman hangi takımlısın?
-beçiktaş.
-sana sorulunca galatasaraylıyım diyeceksin.
-tamam
-hangi takımlısın sedef?
-beçiktaş.
her beçiktaş dediğinde biraz daha kavurmaya benziyor. "sonra beni niye ısıydın?"
bağcılar'da polisle minibüs şoförünün kavgası
-
abd de olsa şu anda gövdesinde beş mermiyle morgda yatıyor olacak olan minübüs şoförünün kavgasıdır.
(şu klişeyi de yazdım artık çok rahatım sözlük.)
lost'tan akılda kalanlar
-
hurly, sawyer ile jin'in minibüsü çalıştırmak için düşunürken sawyer'ın jin'e ingilizce öğretmesi . hala gülümsetir :)
el cuerpo
-
yönetmenin ilk filmi ve gerçekten şahane bir film olmuş. bu film ile bir kere daha anladım ki ispanyol sineması gerilim-korku türünde japonları, amerikalıları çoktan sollamış. film için şunu söyleyeyim, insan bir gerilim filminden ne beklerse bu filmde bulur. merak ve heyecanla sorular sordurtuyor, acabalarla ilerliyor, ve şaşkınlıklara gark edip sonlanıyor.
--- spoiler ---
filmin doğa üstü olayların beklentisine sokması, sonra zekice kurgulanan bir intikam hikayesine yani bir anda polisiye-gerilime dönüşmesi güzeldi, şahaneydi, zekiceydi...
--- spoiler ---