hesabın var mı? giriş yap

  • foyamızı ortaya çıkartan bu saptama bir ingiliz olarak beni çok üzmüştür.

    sen o kadar uğraş, yeni mezhep kur, tam türkleri bölmeyi başarıyorken son derece prestijli bir üniversitede bilim yapan bir profesör gelip bütün çabalarını yerle yeksan etsin. olacak iş mi bu yahu?

    tası tarağı topladım, buckingham'a, anamın evine dönüyorum.

  • okan bayülgenin zamanında (ne akla hizmet bilmiyorum) çıktığı esra ceyhanla a'dan z'ye programında esra ceyhana dakika başı laf sokması üzerine esra ceyhanın "o kadar dalga geçiyor, ama sevgili seyirciler, buraya kadar gelmiş, demek ki onu da buraya çeken bişey var!" diye yorum yapması...

    akabinde okan bayülgenin gözlerini açarak aniden "evet!!! cinayet arzusu!" diye cevap vermesi...

    bunun üzerine esra ceyhanın hafiften ürkerek stüdyodaki diğer konuk olan hayvan eğitmeninin getirdiği ördek, köpek, vs. 'ler ile "amaaan burda başka konuklarımız da varmış, nasılsınız?" diye hayvanlara dönerek konuşmaya başlaması...

  • - havuç.... havuuççç... nerdesin? havuç yine cep telefonu almadık diye ne numaralar çeviriyorsun bakayım... havuuç nerdesin???

    - alın lan size havuç... al havuç bu işte... al....

    - ayyyy amann yarabbim....

    - havucumu kalmış ulan 20 yaşındayım.... delirttiniz...

  • en son bu cümleyi kurduğumda;

    "madem öyle hanımefendi, cuma 10-11 arası halı saha maçı var. kaleye yazdım seni. gol yersen dağıtırım kafanı" cevabını almıştım. bir daha da sarfetmedim tabi. hey gidi hırçın tsubasa.

    deb editi: yenercan sözlük seni çok sevdi. ota boka penaltı deyip maçı kaybetmek pahasına bana attırdığın 23 golü bilmiyorlar tabi.

  • pastel boyandaki renk sayisi. sen kirmiziyla beyazi karistirip pembe yapmaya calisirken pembenin 3 tonu vardir bazilarinda. adil mi lan bu.

  • toplumdaki herkesin maske takması aşılama benzeri bir bağışıklık oluşmasını sağlıyor olabilir.

    1800 yılına kadar aşı diye bir şey yoktu. çiçek hastalığı (smallpox) kapan 3 kişiden 1'i ölüyordu. ancak kökeni orta asya'ya kadar uzanan bir yöntem vardı. bu yöntemde insanlar, çiçek hastası olan birinin derisindeki yaralardan biraz sıvı alıp kendi derilerine sürüyorlardı. bu yöntemle kendilerine virüs bulaştıran insanlar ya hasta olmuyorlardı ya da hastalığı çok hafif atlatıyorlardı.

    yaralardaki virüs hasta kişinin bağışıklık sistemi tarafından zayıflatılmış olduğu için bir insanı hasta edecek kadar güçlü değildi, ancak aynı zamanda bağışıklık sisteminde bir tepki oluşturacak kadar da güçlüydü. bu yöntem osmanlı'da da kullanılıyordu, yazının sonuna ekleyeceğim makaleden okuyabilirsiniz.

    bu ilkel aşılama yöntemi işe yarıyordu ancak yeteri kadar başarılı değildi. derideki yaraları vücuduna bulaştıran kişilerden bazıları hastalığa yakalanabiliyordu. 1700'lü yılların sonuna gelindiğinde edward jenner adlı bir doktor bir şey keşfetti. smallpox yani çiçek virüsünün ineklerde çiçek hastalığına neden olan cowpox adında bir kardeş virüsü vardı.

    jenner, inek sağan köylü kızlarının çiçek hastalığına yakalanmadıklarını farketti. hasta ineklere temas eden kızlar insandaki çiçek hastalığına karşı da bağışıklık kazanıyorlardı. bu yöntem çok daha güvenliydi çünkü ineklerdeki çiçek hastalığı insanları hasta etmiyordu. bunun üzerine jenner ineklerdeki yaralardan bir parça alıp kendi oğlunun derisine sürdü. oğlu hafif bir hastalık geçirip atlattı ve çiçek hastalığına karşı bağışıklık kazandı.

    böylece aşılama bulunmuş oldu. bu yüzden aşı anlamına gelen vaccine kelimesi latince inek anlamına gelir. her yıl milyonlarca kişiyi öldüren çiçek hastalığı yeryüzünden tamamen silinen ilk bulaşıcı hastalık oldu.

    yani aşılamanın olması için vücuda hastalık yapamayacak ancak bağışıklık sistemi tepkisi oluşturabilecek kadar zayıf bir hastalık etkeninin alınması gerekiyor.

    peki bunun covid 19 ile ilgisi ne?

    new england journal of medicine'de yayınlanan bir makaleye göre toplumda herkesin maske takması ilkel aşılama benzeri bir duruma neden oluyor olabilir. yaygın şekilde maske takılan topluluklarda vakaların asemptomatik olma olasılığının çok yüksek (%95'e kadar) olduğu görülmüş. yani basitçe insanlar hastalanmadan virüs kapıp atlatıyorlar ve bağışıklık oluşturuyorlar.

    çünkü herkes maske taktığı zaman insanların aldığı virüs miktarı o kadar az oluyor ki onları hasta etmeye yetmiyor. ancak öte yandan bağışıklık sistemlerinin virüsü tanıyıp bağışıklık oluşturacağı kadar da virüs almış oluyorlar. yani maske takmak ilkel bir aşılama yöntemi olabilir. ancak bu bağışıklık tepkisinin ne kadar güçlü olduğu ve ne kadar sürdüğü tam olarak bilinmiyor.

    ayrıca maske takan kişilerde viral yük, maske takmayanlara göre daha az olduğu için hastalığın hafif seyretme ihtimali daha fazla oluyor.

    bahsi geçen makale.

    bu da ilkel aşılama yönteminin 1650'li yıllardan beri osmanlı'da ve diğer doğu toplumlarında kullanıldığını anlatan makale.