• viral load. kanda o anda aktif durumda bulunmakta olan virüs sayısı. örneğin vücuttan 50ml kan alınıp bakıldığında bulunan virüs sayısının 5000 olması ile 50000 olması arasında büyük fark vardır. her iki durumda da kişi hastadır ama altında bulunduğu tehdit oranı farklıdır.
  • covid-19 öldürücülüğü arttıran en önemli etken olarak dillendiriliyor bir süredir. o yüzden sağlık çalışanları, hemşireler, doktorlar, profesörler cayır cayır ölmeye başladı. böyle giderse hastanelerde ne doktor kalacak ne hemşire.

    https://twitter.com/…aya/status/1245804472376254465
  • yeni yapılan araştırmada viral yük covid-19'dan kurtulma şansınızı belirliyor.

    princeton üniversitesi’nden kimya ve genomik profesörü joshua d. rabinowitz ve araştırma görevlisi caroline r. bartman’ın imzasıyla 1 nisan 2020’de the new york times’da yayımlanan yazının çevirisini paylaşıyoruz.
    “diğer zehirlerde olduğu gibi, virüsler de genellikle daha büyük dozlarda daha ölümcüldür”

    yeni koronavirüs hakkında erken farkındalık yaratan çinli doktor li wenliang, şubat ayında hayatını kaybetti – 34 yaşındaydı. ölümü, sadece gelişmekte olan salgını duyurmadaki rolü nedeniyle değil, aynı zamanda -gençlerin koronavirüsten ölme riski yüksek olmadığı göz önüne alındığında- yaşı nedeniyle tam bir şok etkisi yarattı.

    dr. li’nin ölümü, ağır koronavirüs hastaları etrafında çok fazla zaman geçirdiğini de düşünürsek, yüksek bir dozla enfekte olması ihtimalinin sonucunda olmuş olabilir mi? sonuçta, virüse yakından ve çok sık maruz kaldıktan sonra ölen ilk genç sağlık çalışanlarından biri olmasına rağmen, maalesef sonuncusu da değildi.

    koronavirüs tartışmalarında viral dozun önemi göz ardı edilmektedir. diğer herhangi bir zehirde olduğu gibi, virüsler genellikle daha büyük miktarlarda daha tehlikelidir. küçük ilk maruziyetler hafif veya asemptomatik (hastalık belirtisi göstermeyen) enfeksiyonlara yol açarken, daha yüksek dozlar ölümcül olabilir.

    yayılım tarzına bakıldığında, koronavirüs maruziyetlerinin hepsinin aynı olmayabileceğini düşünmemiz gerekir. öncesinde koronavirüs taşıyan birisinin bulunduğu bir ofis binasına adım atmak, bir saatlik tren yolculuğu esnasında enfekte olan kişinin yanında oturmak kadar tehlikeli değildir. bu kolay anlaşılır bir durum olarak görülebilir, ancak birçok insan bu ayrımı yapmıyor. yüksek doz enfeksiyonunu önlemeye daha fazla odaklanmamız gerekiyor.

    virüs, küçük veya büyük miktarlarda olması fark etmeksizin hücrelerimizde çoğalabilir ve bağışıklık sistemi zayıflamış savunmasız kişilerde ciddi hastalıklara neden olabilir. bununla birlikte, sağlıklı insanlarda, bağışıklık sistemleri içeride büyüyen bir virüsü algıladığı anda yanıt verir. iyileşme, yarışı kimin kazandığına bağlıdır: viral yayılma veya bağışıklık aktivasyonu. virüs uzmanları, viral dozun hastalık şiddetini etkilediğini bilir. laboratuvarda, düşük dozda virüs alan fareler onu temizler ve iyileşir, aynı virüs daha yüksek bir dozda onları öldürür. koronavirüsler de dahil olmak üzere, laboratuvar hayvanlarında incelenen her yaygın akut viral enfeksiyon için doz duyarlılığı gözlenmiştir.

    “hayvanlarda olduğu gibi insanlar da viral doza duyarlılık gösterirler’’

    gönüllü bir grup insan, soğuk algınlığına veya ishale neden olan düşük veya yüksek dozlarda -nispeten iyi huylu- virüslere maruz bırakılmalarına izin verdi. düşük dozları alan kişilerde nadiren görünür enfeksiyon belirtileri geliştirirken, yüksek doz alan kişilerde genellikle enfeksiyonlara ve daha şiddetli semptomlara yol açtığı görülmüştür.

    koronavirüs kadar ciddi bir patojen sözkonusuyken, insanlarda viral dozun deneysel olarak manipüle edilmesi etik değildir, ancak koronavirüsün doz seviyesinin, insanlar için de önemli olduğuna dair kanıtlar vardır. örneğin, 2003 yılında hong kong’daki sars-koronavirüs salgını sırasında, bir hasta oturduğu apartman binasındaki diğer dairelerde yaşayan birçok kişiyi enfekte etti ve 19 kişinin ölümüne neden oldu. enfeksiyonun yayılmasının, ilk hastanın dairesinden apartmandaki diğer daireler boyunca dağılan havadaki viral parçacıklardan kaynaklandığı düşünülüyor. daha fazla viral maruziyetin bir sonucu olarak, enfekte olan hastaya daha yakın olan komşular sadece daha sık enfekte olmakla kalmayıp aynı zamanda ölüm risklerini de artırmış oldu. aksine, daha uzak komşular, enfekte olsa bile daha az acı çekti.

    düşük dozlu enfeksiyonlar, gelecekteki olası yüksek doz maruziyetlere karşı koruma sağlayarak bağışıklık kazanabilir. aşıların icadından önce, doktorlar genellikle kasıtlı olarak sağlıklı bireyleri çiçek hastalığı püstüllerinden (deri üzerindeki içi cerahat dolu küçük kabarcık) sıvı ile enfekte ettiler. bu durum, düşük doz enfekte edilen kişiler için pek hoş değildi, ancak genellikle öldürücü bir sonucu olmadı. bu kişiler daha sonra çiçek hastalığına maruz kaldıklarında daha kötü hastalık olaylarını önlediler.

    “viral dozun önemine dair kanıtlara rağmen, bu pandemi olayında bilgilendirme için kullanılan epidemiyolojik modellerin çoğu bunu görmezden geliyor, bu bir hatadır’’

    insanlar, kahve toplantıları, kalabalık bar ortamları ve aynı odada babaanneleriyle sessizce (temas etmeden) oturmaları gibi yakın insan etkileşimlerinde meydana gelmesi muhtemel olan yüksek dozlu maruziyetlere ve bu etkileşimler sonucu ellerine bulaşan viral dozdan dolayı yüzlerine dokunmamaya özellikle dikkat etmelidir. kapalı alan ve kısa mesafelerdeki yüz yüze etkileşimler tehlikelidir, bu etkileşimlerin uzaması viral doz aktarımını da artırdığından daha da tehlikelidir. markette bir kasiyere ödeme yapmak gibi durumlarda, kendiniz ve diğerleri arasında “altı adım koruma kuralı’’nı ihlal eden geçici etkileşimleri mümkün oldukça kısa tutun ve bu gibi durumlarda şu kuralı hedefleyin: “altı adım yakında, sadece altı saniye.”

    viral doz miktarının önemli olduğunu düşündüğümüzde, sağlık personeli en yüksek viral hastalarıyla uğraştıkları için aşırı risk altındadır. onlar için koruyucu ekipmanlara öncelik vermeliyiz.

    sosyal mesafe, maske takma ve sıkı hijyen herkes için ve her durumda daha sağlıklıdır. çünkü bu uygulamalar sadece bulaşıcı yayılımı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda dozu ve dolayısıyla meydana gelen enfeksiyonların ölümcüllüğünü de azaltma eğilimindedir. viral yayılımın önlenmesi toplumsal bir yarar olsa da, yüksek doz enfeksiyonlardan kaçınmak -genç sağlıklı insanlar için bile- kişisel bir zorunluluktur.

    aynı zamanda, düşük doz maruziyetlere karşı panik olmak ve aşırı tepki vermekten kaçınmalıyız. virüsü olan birinin kullandığı giysiler ve temas ettiği gıda ambalajları düşük risk taşır gibi görünmektedir. bakkalda veya işyerinde birlikte olan sağlıklı insanlar, cerrahi maske takmak ve kendileri arasındaki sosyal mesafeye dikkat etmek gibi önlemler aldıkları sürece tolere edilebilir bir risk altında kalır.

    toplumun tam bir izolasyona girmesi, virüsün yayılmasını önlemenin en etkili yoludur. ancak bu hem ekonomik hem de psikolojik olarak maliyetlidir. toplum nihayetinde yeniden normale döndüğünde, kişisel mesafe alanını korumak ve elleri önerildiği gibi yıkamak gibi risk azaltma önlemleri, yüksek doz enfeksiyonları azaltmak için gerekli olacaktır. ayrıca, stadyumlar ve kongre salonları gibi yüksek doz maruziyeti bulunduran çok riskli bölgeler kapalı kalmalıdır. toplu taşıma gibi riskli ancak temel hizmetlerin çalışmasına izin verilmelidir – ancak insanlar maske takmak, sosyal mesafeyi korumak gibi güvenlik önlemlerini almalı ve ateşi olanlar da asla dışarıya çıkmamalıdır.

    şimdi evde kalma zamanı. umarız bu zaman kısa sürer. evlerimizden tekrar çıkmaya başladığımızda, viral dozun önemi düşünerek hareket edelim.

    kaynak: https://medyascope.tv/…linan-dozaja-gore-degisiyor/
  • şuan covid le alakalı spekülasyondan öteye gitmeyen iddiadır.
  • bir üstümdeki enrtyi 1 aydır düşünüyorum. ama öyle yapılabilse zaten yaparlardı diyip konuyu kapatıyorum. hatta bir soru da benden olsun.
    aşı dediğimiz şey bu değil mi zaten etkisiz hale getirilmiş virüs. üretim süreci haricinde bunu yapması neden bukadar uzun sürüyor o zaman ? ya da neden binlerce insanda denenmek zorunda ?
  • hemen hemen en başından beri kovid-19 salgın hastalığıyla ilgili düşündüğüm en temel olaylardan biridir. fakat sosyal medyada, internette bir kaç makale ve yazı dışında pek bir bilgi yer almamaktadır. çünkü şu bakış açısı bana mantıklı gelmiyor; bağışıklığın iyiyse geçer, benim arkadaşım 3 gün içinde atlattı, kaynım 2 günde ayakta atlattı vs. acaba arkadaşın pandemi hastanesinde yoğun bakımda olan insanların odasında 5 dakika korumasız yada az korunmalı bir şekilde bulunsaydı 3 günde, bir haftada yada semptomsuz atalatabilir miydi? ilk başlarda hep şunu dediler. virüs her şekilde bulaşma sonrası vücutta çoğalıyor, virüsün nereden geldiği önemli değil gibi. ama şimdi görülüyor ki sen zıpkın gibi ol, altta hiç bir hastalık olmasın, yoğun alırsan sen de sıkıntı yaşayabiliyorsun. damlacık içindeki virüs yoğunluğu diğer hastalıklarda olduğu gibi bunda da çok önemli. viral yük ile ilgili bir haber bırakıyorum; viral yük hakkında
  • covid servisinde tedavi gören hastalar, birbirlerinden tekrar virüs alıp viral yük artışı nedeniyle durumlarında bir değişiklik yaşanıyor mu acaba?
  • belki bulaşma riskisini etkiliyor olabilir ama hastalığın ağırlığı-hafifliği ile ilgisi olmadığını düşündüğüm olay. zaten bu virüs çoğalarak yayılmıyor mu? 1 kat viral yük olsa nolur 10 kat viral yük olsa nolur. bu virüs ağızdan, burundan girdikten sonra vücutta çoğalmaya başlamıyor mu zaten? bölünerek çoğalan bir şeyden söz ediyoruz burada.

    son zamanlarda herkesin ağzında viral yük, viral yük. viral yük yüzünden ağır geçirdim, viral yük yüzünden hafif atlattım. hafiflik-ağırlık muhabbeti halk arasında sözde bilim diye geçen muhabbetlerden bence.
  • ne olur anlatayım bazılarına.

    diyelim ki ben tokalaşırken kaptım ama az miktarda bir virüs girdi vücuduma. varsayalım 1000.

    aradan 2 gun gecti bu arada manita benimle el ele, kol kola, ağız ağıza geziyor. malesef ben bu süre boyunca damlacık yoluyla yaydım da yaydım buna. e ne oldu ben belirti gosterene kadar 1000 viruse maruz kaldim o milyon.

    daha basiti virus benim bin hücremden çoğalmaya başladı. onun ise milyonlarca hucresinden. bu sebeple hastalığı ağır atlatır.

    edit: serviste yazma editi.
  • ben de bu kavramı buradaki birçok entrymde kullandım ama günlük hayatta yeterince önemsenmediğini ve vurgulanmadığını düşünüyorum. öyle ki virüsün 1 kat alınması ile 10 kat alınması arasında fark olmadığını yazan bile olmuş. en basiti bağışıklık sisteminin tanımadığı birer yabancıyla baş edebilme ihtimalinin onar yabancıyla baş edebilme ihtimaliyle aynı olmadığını düşünememiş ve o mücadele edene kadar bir birim virüs ile on birim virüsün yeni yabancılar oluşturma sayısını göz ardı etmiş (geometrik artışla baştaki on kat fark korkunç boyuta ulaşıyor).

    cerrahi maskelerin korunmada hiçbir işe yaramadığı savı da bu kavramın yeterince bilinmemesinden kaynaklanıyordu. oysa ki covidli biriyle bilmeden kısa süreli temasınızda ya da kapalı/yoğun kişi olan açık yerlerde bulunduğunuzda ortamda dolaşan virüslerden mümkün olduğunca az sayıda olanı içinize almanızda o maskelerin fiziki bariyer işlevi gördükleri yeterince izah edilmedi. aynı şey temizlik ve mesafe için de geçerli. amaç hiç virüs almamak değil, olabildiğince az virüs almak...

    yine aşıların işe yaramasında da bu kavram yeterince anlatılmıyor. oysa aşılar aslında maske gibi ekstra ama daha güçlü bariyer görevi görüyorlar bir nevi. bağışıklık sistemi, aşı olmayana göre çok daha güçlü ve çabuk tepki veriyor. ama adam yazıyor, "2 doz x aşısı oldum hastaneye yattım." diye. e arkadaş, sen aşı oldun diye maske-mesafe-temizliğe yeterince önem vermezsen virüsleri almaya devam edeceksin. hasta olma eşiğin (kritik virüs yükün) aşıyla oldukça yükselse de, bu dediklerime hiç önem vermezsen alacağın virüs yükü aşı ile kazandığın bağışıklığı bile alt edecek seviyede olabilir. virüs henüz grip ayarında bir virüse dönmedi, öldürücülüğünde belki ufak bir azalma var ama bulaşıcılığı daha da arttı delta ile. o sebeple aşı olsan da kendini korumaya dikkat edeceksin. hala aşı olmayan yığınla insan var, hiçbir kısıtlama yok ve delta gibi bulaşıcılığı çok yüksek varyant var.

    o yüzden siz siz olun, aşınızı olsanız da tedbiri elden bırakmayın. günlük hayatın aşılılar için kısıtlanmasına karşıyım ama aşı olan bizlerin tedbirleri de bırakmaması kaydıyla... 2 doz aşımı olan ben çift kat maskemi takarım, kolonyamı dezenfektanımı sık sık kullanırım. tenha açık alanlarda, bir şey yer/içerken maskeyi indiririm. kapalı yerlerde ve yoğun insan olan açık alanlarda takarım. bütün bunlar olabildiğince az virüs almak için... gerisi inancınıza göre allah'a/doğaya kalmış.
hesabın var mı? giriş yap