basın
-
(bkz: basinda sourtimes)
-
(bkz: press)
-
gazete, dergi gibi bizi bir şeylerden haberdar etmeye, bilgilendirmeye yarayan şeylerin tümü.
ayrıca;
(bkz: basım) -
-
(bkz: istanbul basını)
-
-
(bkz: ibne basın bunu da yazın)
-
bir ülkede bir bakan, kendisini gazetecilere hiç sevdirememisti. ne yapsa makbule geçmiyor, basin hergün kendisiyle ugrasiyordu.
nihayet :
-öyle bir sey yapayim ki, gazeteciler mat olsun, diye düsündü ve ilan etti :
-pazar günü saat 10'da bakan denizin üzerinden yürüyerek geçecegim.
pazar sabahi saat 10'da tüm basin mensuplari toplandilar orada. bakan geldi ve elinde bastonuyla denizin üzerinde yürümeye basladi. karşı kiyiya kadar da yürüdü geçti. herkesin gözleri dehsetle açilmisti.
fakat ertesi günü tüm gazetelerde su baslik okundu :
-bakan yüzme bilmiyor! -
-
anayasa tarafından korunan nadir meslek kollarından biridir. benim bildiğim tektir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap