• incil'in değiştirildiği tezi, müslümanlara ait bir düşüncedir. hıristiyanlar ise incil'in değiştirildiğini düşünmezler. daha doğrusu, "tanrı hz isa'ya incil isminde bir kitap gönderdi" düşünceleri yoktur. incil ve tevrat değiştiği için kur'an'ın indirildiği fikri, sadece islamiyet inancına ait bir olgu.

    hıristiyanlığa göre incil, hz isa'nın havarileri tarafından, onun ölümünden sonra kalplerine vahyedilmesi ile yazılmıştır. dolayısıyla 1 tane değil, birden fazladır. matta, markos, luka ve yuhanna incilleri de, var olan orjinal incilin en yakın kopyaları değildir. incil zaten bunların birleşiminden oluşur ve üzerinde bir tartışma yoktur.

    iznik konsülü'nde incil'lerin ayıklanıp 4'e düşürülmesi de efsaneden ibarettir. bu konsülde, dört havarinin yazdıkları haricindeki sahte inciller ayıklanmış, bunlar ise koruyama alınmıştır. bu yapılan; yüzlerce hadis kitabı arasından 6 tanesinin seçilip; "kütüb-i sitte" adı altında "bunlar sahihtir, gerisi tahrif edilmiştir" şeklinde ayıklanmasına benzer. yani, islam'da da aynı süreç yaşanmıştır. bugün kütüb-i sitte olarak bildiğimiz sahih hadis kitapları haricinde çok sayıda başka hadis kitapları da mevcuttur fakat ehl-i sünnet alimleri onları reddetmiştir. "kütüb-i sitte sahih değildir" diyebilir misiniz?

    dolayısıyla barnabas incili gibi incillerin durumu, islamiyetteki kütüb-i sitte harici hadis kitaplarının durumuyla birebir aynıdır. bugün biri çıkıp; "süper bi hadis kitabı buldum, 7. yy'da yazılmış ve hiç duymadığımız şeyler içeriyor" deyip bunları peygamberin gerçek sözleri olarak lanse etmeye kalkışsa, doğrudan kafir ilan edilir.

    nasıl ki biz buna kafa yormuyorsak, hıristiyanlar da kafa yormaz. ancak ve ancak arkeolojik değeri olabilir, zaten de öyledir...
  • bugüne kadar müslümanlar şöyle düşündüler: madem ki incil'i alan isa'dır, o halde, şimdi hıristiyanların elinde bulunan dört incil'in kayıtları doğru olamaz. ama geçtiğimiz yüzyıl içerisinde bir bölüm müslüman tarafından barnabas incil'i gerçek incil olarak yüceltildi. bu arada diğer dört incil'in ise samimi ve özgün olmadığı üzerine daha önceleri yine müslümanlarca ileri sürülmüş iddialar ya unutuldu ya da gözardı edildi. barnabas incil'inde bilinen bazı islam tezlerine yer verilmiştir: isa'nın tanrı'nın oğlu olmadığı, haçta ölenin isa değil, yahuda iskariyot olduğu, isa'nın muhammed'in geleceğine dair peygamberlikte bulunmuş olması vs. gibi... bu tür beyanlar, ne yazık ki, bir kısım müslüman için barnabas incili'nin doğruluğunu kabule yeterli görünmektedir.

    barnabas incil'inin bilinen tek kopyası italyanca el yazması şeklinde olup viyana kütüphanesindedir. bu metin laura ve lonsdale ragg tarafından ingilizceye çevrilerek düzenlenmiş ve italyanca ve ingilizce olarak 1907 tarihinde yayımlanmıştır. o günden sonra da bu çalışma arapçaya, urdu diline ve diğer lisanlara çevrilmiştir.
    nereden bakılırsa bakılsın, mevcut tüm kanıtlar barnabas incil'inin avrupa menşeli ve aşağı yukarı ondördüncü asır hatta belki de daha sonrasına ait bir taklit olduğunda birleşir. yazarı sadece kutsal kitap'ın incil kısmındaki bilgilerden faydalanır. ve kendi inanışına bağlı olarak da bazı kayıtları ya çıkartır ya da değiştirir. ancak bundan ayrı olarak, ve diğer coğrafi ve tarihsel yanlışların yanı sıra aşağıda verilen örnek bile bu eserin yazarının sadece incil ile değil, aynı zamanda kur'an ile de ters düştüğünü gösterecektir:

    rahip cevap verdi: "....bize doğruyu söylemen için sana yalvarıyorum. beklediğimiz tanrı'nın mesih'i sen misin?" isa cevap verdi: "gerçekten ben o değilim, çünkü o, benden önce yaratıldı ve benden sonra gelecektir." (l.&l.ragg, bl:96)

    barnabas incil'ine göre isa, mesih değildir. bu hüküm hem incil ile ve hem de kur'an ile çelişir. çünkü her iki kitaba göre de yalnızca isa, mesih'tir. üstelik barnabas incil'i, isa'dan christ (mesih) diye bahsetmekle büsbütün karışıklık yaratır. öyle görünüyor ki, barnabas christ sözcüğünün ibranicedeki mesih'in grekçe karşılığı olduğundan habersizdi. neyse ki, barnabas incili'ni incil'in doğru metni olarak kabul edenler müslümanların hepsi değildir.
  • barnabas incili vardır, yoktur. hz. isa'nın sözleridir veya sonradan uydurulmuştur vs. bunların tartışılmasını anlayabiliyor insan lakin antitez olarak "hristiyanlar kabul etmiyor" demek garip oluyor. bu konunun üzerine biraz düşüp, yorum yapan herkes bilir ki barnabas incilinde açıkca hz. isa'dan sonra bir son peygamber geleceği haber verilir. hal böyle olunca hristiyanların bu incili kabul etmesi zaten beklenemez. bir müslüman için ise; ne barnabas incilinde bundan bahsedilmiş olması ona birşey katar; ne de barnabas incilinin olmaması, olsa dahi uydurma olması, ondan birşey götürür.
  • dün bi arkadaşım (ki bayaa akıllı bir adamdır) cep telefonunun ne kadar zararlı olduğunu, hatta bazılarının cep telefonu ile mısır patlattığını falan anlatıyordu. o işin yalan olduğunu söyleyince üsteledi, videolar var dedi. ben tabii klavye başında 7.4 kaplan gücündeyim, bire birde etyopya kedisi gibi bir şeyim. eyvallah dedim. ben bir bakayım, dönerim sana. baktım nitekim, yalanmış hep, bir ara birileri viral çalışması olarak yapmışlar.

    ha ne diyorduk. bak bu adam akıllı bir adam. topoloji, programlama, tavuk ilmi, her numara var. bu adam uzmanlık alanı dışındaki bir şeye, aklına yattıysa inanıyor. savunuyor. kim neden yalan söylesin ki. insanlar dürüsttür. kim o kadar zahmete girip yalan bir video çekip internete koyar ki. ayıp bir şey bi kere, yalancının mumu yatsıya kadar yanar, yalancı çobanı kurtlar yemiş, yanlış hesap bağdattan döner falan.

    aha işte o yanlış hesap bağdattan dönmüyor kardeş. istanbul'daki adam onun yanlış olduğunu farkettiğinde o bağdat, semerkant, horasan, ulan bator, hokkaido, vancouver, ohio falan bir dünya turu atıyor. istanbul'daki adam kendinden şüpheleniyor, o derece.

    temel bir gün kıbrıs'ta ters şeride girmiş. radyoda anons duymuş: dikkat, trafikte bir araç ters yönde seyretmektedir, diye. "ne bi tene" demiş, "hepsi ters yönde gider da".

    konuya dönmeye çalışıyorum, konu beni itiyor. adamın biri bir kuyuya bir taş atmış. konjonktür hesabı bir ton akıllı o taş o kuyuda kalsın demişler. işine gelen efsanelere inanmaya daha meyilli oluyor insan tabii.

    bak kardeş. barnabas diye bir havari var. bahsi geçen ama ortada olmayan barnabas incili diye bir kitap var. sonra 1500 yıl boyunca yaprak kımıldamıyor bu konuda. sonra 1600'lü yıllarda iki kitap ortaya çıkıyor. biri italyanca, biri ispanyolca. olayın ucu bir şekilde istanbul'a dayanıyor. kitaplar istanbul'da yazılmış, ya da istanbul'dan geçmiş. olayın içinde yahudiler var, ispanya'dan sürgün edilmiş. tam dan brown romanı.

    ama ötesi yok. daha eski bir kopya yok. kitapların eski bir kitabın çevirisi olduğuna dair, ya da o şekilde bir orijinalin var olduğuna dair bir ipucu yok. aksine, metnin o zamanlarda yazıldığına dair ipuçları gırla.

    bir havari var. 1500 yıl boyunca ortada olmayan bir kitap var. birdenbire istanbul'da alakasız iki dilde iki kitap çıkıyor. ve bu kitabın o orijinal kitabın çevirisi olduğu iddia ediliyor. ve bu iddiaya ihtiyaç duyduğunu hissediyor ki birileri bu kitabı sahipleniyor.

    halep oradaysa arşın burada.
  • semavi adamin gol diyo arayisi.
  • aziz barnabas'a atfedilmesine rağmen hristiyanlar tarafından kabul görmeyen ve ispanyolca olduğu bildirilen aslından italyancaya çevrilmiş bir metindir. ortaçağda yazılmış olduğu düşünülmektedir. gerçekliği konusunda kuşku büyüktür. hristiyan alemi bunu gerçek incil öğretisine karşı düzenlenmiş bir müslüman komplosu olarak görür.

    gerçekten de islama yaptığı atıf başka hiç bir tarihi metinde tekrarlanmayacak kadar kesindir. bu denli kör parmağım gözüne bir tutum en başta kuşku uyandırmaktadır. çeşitli çelişkileri ile inceleyen metinler için :
    http://www.hristiyan.net/…degismezligi/tahrif23.htm
    http://answering-islam.org/morin/barnie.html

    (bkz: zamanının ötesinde entry'leri/@andrew)
  • hakkinda herkesin her seyi bildigi gizli incil.
  • denize kıyısı olmayan şehirlere gemi yürütülen fantastik bilimkurgu denemesi.
  • barnabas incili, daha doğru bir ifadeyle barnabas gospeli, bizim komplo teorisyenlerinin pek sevdiği bir metin.

    fakat dinler, mezhepler, ekoller insan yapısıdır. insanın coğrafyası ve zamanıyla ilişkilidir, insanın bağlamına aittir. farklı coğrafyalardaki pratikler kendilerine özgü mezhepler yaratır; (lütfen bkz: https://www.tamgaturk.com/…-kultur-mu-dini-etkiler/) barnabas metni de bundan bağımsız değil.

    iberya, yani bugünün ispanya ve portekiz ülkelerini kapsayan büyük yarımada, biliyorsunuz güneyinde yaşayan müslümanlara uzun süre ev sahipliği yapmıştı. iberya'nın hıristiyanlar tarafından "yeniden fethi" sonrasında bu müslümanlar (ve yahudiler) büyük oranda öldürülmüş ve sürülmüştü. ancak bir kısmı kaçmak veya ölmek yerine din değiştirmeyi tercih etti ki, bunlara morisco denir.

    işte barnabas incili hikayelerinin hepsi, gider moriscolara dayanır. gospelin italyanca versiyonunda ise çokça arap, hatta türk etkisi vardır. şuradan okuyunuz: https://archive.org/…rn00unknuoft/page/n31/mode/2up

    yani mesele nedir? müslümanlıktan dönenler, ilerleyen yıllarda aşina oldukları dini tezlere uygun bir gospel yazmışlar, heterodoks bir akım oluşturmuşlar. aynı islam'ı benimserken şamanizmden, zerdüştlükten, hinduizmden etkiler taşıyan tasavvufu tesis eden türkler, farslar ve hintliler gibi. ispanya'da müslümanların yaşadığı ve daha sonra dinden döndüğü bir döneme tekabül ettiği kesin olan bir metinden "gerçek incil!!!", "tahrif edilmemiş incil!!!" çıkmaz.

    kaldı ki hıristiyanlıkta epey gospel vardır, bunlardan 4'ü (bkz: dört incil/@nostalgiaman) muteber kabul edilir. diğer gospeller arasında bu dört gospele yakınsayanlar olduğu gibi, farklı coğrafyaların izlerini taşıyan, başka hikayeler anlatan metinler de vardır.

    hıristiyanlığı kökünden sarsacak, epey tartışmalı ve neredeyse dört gospel kadar eski bir alternatif gospel arıyorsanız, bırakın zavallı barnabas'ı, "yehuda incili"ne bakın. yehuda incili, evvela, çok tanrıcıdır. çünkü ibraniliğin kökleri çok tanrıcıydı. melekler, aslında eski tanrılardı. tevrat'ta çoğul sözcük olup tam anlamı "allahlar" olan elohim ifadesinin kullanılması da bu yüzden. yahudilikte eski tanrılar "melek"lere dönüşmüşler, tanrının taşeronları olmuşlardı. hıristiyanlıkta bu daha da belirginleşti ama meleklerin yarı-tanrı statüsü kaybolmadı. ancak islam'da melekler yarı tanrısal özelliklerini kaybettiler ki, islam'da dahi etimolojik izler hala vardır, en güzel malik-moloch. (bkz: demonoloji/@nostalgiaman)

    yani yehuda incili, çok tanrılı eski sami dinine daha yakındır. judas/yehuda isa tarafından "13. daimon" olarak anılır, çeviriler bunu "spirit" olarak çevirmeyi tercih etmiş ama "13. şeytan" yahut "13. yeryüzü meleği" olarak dahi çevrilebilir. bu gospelde yehuda, isa tarafından görevlendirilmiştir; diğer havariler isa'yı anlamamış, eski usulde adaklar adayarak, aslında "yeryüzünün/fiziki alemin tanrısı"na tapmaktadırlar, ancak isa, yehuda'ya sırrı vermiştir, bu sayede "mana aleminin kök tanrısı"na ulaşması mümkün olacaktır ve yalnızca yehuda buna ulaşabilecektir. isa'ya ihanet etmek de onun görevidir, bu sayede isa'yı rütbece aşağı fiziki hapishanesinden kurtaracak, yalnızca ruh olmasını sağlayacaktır.

    bu ifadelerde doğu mistisizminin açık etkisi görülüyor, çok tanrıcılık da görülüyor. en önemli mesele de, tanrıya nasıl ulaşılacağı: bu tür "apokrifal" incilleri kabul eden gnostikler genelde "ruhban sınıfı"nı reddeder, müminin tanrıya tefekkürle, "kendi içinde" ulaşacağını söylerler. kendilerince ruhban sınıfını boklamak için, havarileri isa'yı yanlış anlamış adamlar olarak göstermişler, yehuda etrafında bir mit yaratmışlar ve bu inanış, erken dönem hıristiyanlığının karmaşasında oldukça önemli bir kesimi ikna etmiş görünüyor. belli bir öğreti birkaç yüzyıl sonra diğerleri üzerine hakimiyet kursa da, isa'ya ve getirdiği "yeni haberlere" dair ilk hıristiyanların yorumları birbirlerinden çok farklı.

    https://archive.org/… lost gospel of judas_djvu.txt

    daha güzel hali için: https://www.tamgaturk.com/…-bir-zirvanin-anatomisi/
  • hala iznik konsülünde masaya onlarca incil konulduğuna inanan güruhların olduğunu göstermiş kitaptır. yahu arkadaş sağdan soldan duyduklarınla bu kadar entry yazacağına, açıp biraz tarih araştırsan da iznik konsülünde ne olmuş onu öğrensen ne olur.
hesabın var mı? giriş yap