• hala maruz kalmadım, bunu başardım.
    şimdi benim öyle çok aşki hisler beslemediğim ama yıllardır evlenmeyi düşündüğüm 1 bey var, facebook profilini odetojoy'a gösterince " çok entel bir beymiş hakkaten, bağdat şarkısında evlenmeyecek bir tip" demesiyle bu şarkının varlığından haberdar oldum. ve anladım ki irem derici, ceceli yetmemiş gibi yeni bir kulak kanseri geliyor. bu defa çok kararlıyım, kendimi kalbimin tek sahibine'den, ferhat göçer ve mustafa ceceli şarkılarından, bangır bangır ve miş miş'ten koruyamadım ama bundan koruyacağım, ortadoğu tipi vıccık vıccık leş romantizmin kulaklarımı ve beynimi 1 kez daha taciz etmesine izin vermeyeceğim.
    kendimi bu tür primat coşturan şarkılardan nasıl korurum diyorsanız:

    - kaş ve saç rengi birbirinin zıttı olan gelinlerin düğününe gitmeyin. evet bir bahaneyle gitmedim.
    - moda'da yahut cihangir'de oturmuyorsanız mağaza önlerinden geçerken mutlaka kulaklık takın.
    - 5 lira daha verip üçüncü dalga kahvecilere gidin. hipster var huzur var.

    bu şarkının dünyaya faydalı olabileceği tek yönü, ilk dansını bununla yapan çiftlerin üremesi engellenirse ülke insan kalitesinin nasıl yükseleceğine dair bilimsel araştırmadır. o kadar.
  • kerem'i aslı'yı bilmeyip bağdat'ı gözü kapalı bulmak ne demek allahım, aklımı delireceğim.
  • bir donem moskova'da beraber calistigimiz bir meslek abimizin su an "calismaya calistigi" sehir. facebook'ta sagda solda yasanan patlamalari artik siradan seylermis gibi paylastigini gorup ben de bir nebze ozumsemis/alismistim. ama gecen gun paylastigi olay durup biraz dusunmeme neden oldu. kendi ifadesine hic dokunmadan asagiya kopyaliyorum ki siz de durup biraz dusunun, burayi okuyan yetkili yetkisiz herkes "biraz" dusunsun:

    "yazıp yazmama konusunda tereddütüm vardı... fakat düşündükçe nasıl bir dünyada yaşadıgımızı anladım... telsizden ikazlar gelmeye başladı... çöplüğün ortasında bir hareketlilik olduğunu söylediler... akla gelen ilk şey 'bomba mı?'... askerleri yanımıza aldık ve olay bölgesine gittik... çöplük sinekler içinde, bir kaç kedi kaçmaya başladı... fakat naylonun altında köpek büyüklüğünde bir şey hareket ediyordu... seslendik ama kıpırdamaya devam etti... binlerce sinek uçuştu... tam o sırada yanımdaki asker keleşine mermi sürdü, nişan aldı... bildiğim her dilde 'dur, stop, maku' diye engelledim... ne de olsa bir köpekti... naylona uzandım ve çektim... 19-20 yaşlarında bir kız... çöplüğe döktüğümüz dolmalık biber soğan kabuğu etli kısmı çürük patates vs. topluyordu... bize 'gidin buradan, ben kendim çıkarım'... diye ağlamaya başladı... bu arada asker namluya sürdüğü mermiyi çıkartmaya çalışıyordu... keleşi ters çevirdi ve mermi yere düştü... hemen mermiyi aldım ve cebime attım. kız hala ağlıyordu... sordum neden bizden istemedin?... 'sakın babama söylemeyin beni çok döver'... tercümanımıza kıza yiyecek bir şeyler vermesini bir de ahçıya böyle atıkların bir naylon torbada biriktirilerek kızın 5 tane keçisine verilmesini söyledim... kızın hakkında bizim bekçiden bilgi aldım... kızın üniversitede okuduğunu öğrendim... sonra ayrıldık... büroma geldiğimde mermiyi çıkardım uzun uzun baktım... az kaldı biraz önce kızı vuracaktık... hem de bu mermi ile... iyi ki adamı durdurmuşum... birileri artık durdursun şu dünyayı..."
  • şirin'in suçunun ne olduğunu merak ettirmiş şarkı.
  • hakkinda sozleri cok anlamli denilen sarki.
    insanin sunlari okuyunca kör olası geliyor
  • bi tek bana bir sey ifade etmeyen sarki sanirim. ılkokul sarkisi gibi.
  • yine alışverişten başka
    hiçbir şey yapmadın bugün
    eni konu çaldı telefonların
    boşver selfie çektin bugün

    ne gazete okudun ne de bi haber
    derdi yasakladın bugün
    kaç ayakkabı, çanta olmuş inanamazsın
    ekstreleri hesaplamadın bugün
    dün geceyle tam 3 ay 1 gün

    sen dünyanın en büyük kezbanı olabilirsin
    sen mango'da 100 sene 1000 sene durabilirsin
    ben zara’yı, vakko’yu, prada’yı, toms’u
    victoria secret’i bilmem ama
    bağdat caddesi'ni iki gözün kapalı bulabilirsin.
  • dünyanın en kederli şehridir herhalde. bugün yine meydana gelen bir patlamada 69 kişi hayatını kaybetmiş.* bizi dehşete düşüren, tir tir titreten patlamalar, ölen insan sayısı, ırak'ta istatistikten başka bir şey değil.

    bir de türkiye'de patlamalar olduğu vakit "ühü ühü dünya bizi neden umursamıyor" diye sızlanan arkadaşlar vardı. sonra şikayetlerinde samimi olduklarını göstermek adına o dönem beyrut'ta meydana gelen patlamanın ardından "sizin de acınızı paylaşıyoruz" diyerek saife saife paylaşımlar yaptılar.

    şimdi yoklar, aslında hiç oldular mı, onu da bilmiyorum. o "moda" da geçti, sosyal medya sağ olsun, çok hızlı bir biçimde tüketiyoruz her şeyi. muhtemelen haberleri yok dahi yok bağdat'ta olanlardan. veya var ama batı'dan türkiye nasıl gözüküyorsa, türkiye'den de bağdat öyle gözüküyor belki de. sessizliğimiz ondan.

    bir grup insan herhalde ancak bu kadar değersiz olabilir. çok da sitem etmek istemezdim ama böyle oldu, çok da uzatmayayım. sadece 69 insan daha öldü demek için yazıyorum. aileleri, çocukları, sevdikleri, hayalleri falan. yoklar artık.
  • ''bon donyonon on boyok aşoğo olobolorom.'' gibi iğrenç sözlere sahip 6. sınıf ergen şarkısı.

    bu şarkıyı yapan, aranje eden kim varsa bu işi bıraksın gitsin limon satsın, müzik zevkimizin içine sıçıp, kulağımızı gıcırtıdan ibaret sesler bütünlüğüne heba etmesinler.
hesabın var mı? giriş yap