953 entry daha
  • bu film gerçektir. o yüzden beğenmiyorsunuz. kendinizi buluyorsunuz ama, bulduğunuz şey, sevmediğiniz taraflarınız.

    idealist olup kayınpeder parası yemeyi kabul etmeyen biri olsun isterdiniz filmde. et lokantası başına geçmek için kariyerini bırakan biri değil. ama size sorsalar, siz de bırakırdınız kariyerinizi. yüzünüze vurulması iyi gelmedi, değil mi?

    idris deliydi, ama karısını çok seviyordu. burada yine idris'e sallamışlar. idris öldürecek olsa karısını 50 kere öldürürdü. yapamıyor demek ki. tüm dünyaya güçlü, bir kadına güçsüz bir adam idris. size hiç olmadı mı bu?

    karısının yüzündeki o ifadeyi gördükten sonra, hayat idris için değişti. herkes için değişir. o değişim kolay değildir, can yakar, bir daha da asla eski olduğunuz kişi olmazsınız. o değişimi geçirdiyseniz, o günlere geri döndürür bu film.

    içten içe, “benden adam olmaz” dediniz. belki çok zengin oldunuz, belki makam sahibi, belki iş sahibi, belki kıdem sahibi. içinizde tamamlanmış hissediyor musunuz? hissetmiyorsanız, hala içten içe, benden adam olmaz diyorsanız, bu film onu çarpar yüzünüze.

    oyunculuklar, ses ve diğer teknik konulardan bağımsız konuşuyorum, buram buram hayat içeren bir filmdir.

    not: idris, seni anlıyorum. sen ne yaptıysan, aynısını yapardım. karına el kaldıramayıp garsona silah çekmen bile okuyabilene derin bir aşktır. bazen bağırdıklarımız kadar oluyor sevgimiz.
  • kabadayı ile birlikte, şener şen gibi bir üstadın bile tutuk olduğu, sanki zorla oynadığı, role giremediğini düşündüğüm, bu şekilde kafama kodladığım filmlerden birisi. elbette bu insanlara bildiğiniz "aşık" olan benim şahsi görüşümdür bu. eşkıya'daki şener şen yoktu ne kabadayı'da ne bu filmde. hikayeden mi, beklentilerimden mi bilemiyorum. yoktu işte.
hesabın var mı? giriş yap