aynı isimde "atlanta (dizi)" başlığı da var
  • dort ayligina odunc aldigim arabanin arka caminda "united states air force" stickeri ve "desert storm" yazili, amerikan bayragi ve kartali islemeli plakam ile gercekte haketmedigim ilgiyi surekli uzerime cektigim sehir. her goren bir saygi ifadesiyle selam verip "airforce musun dostum?" diye soruyor. bozuntuya vermiyorum tabi. kendinden emin boguk bir ses tonuyla onayliyorum her defasinda. "sizlerle gurur duyuyoruz" gibi tepkiler de geliyor bazen. sucluluk hissediyorum oyle olunca. "for god and country" diye karsilik verip, anlamsiz bir gurur patlamasi yasiyorum bunyede. bozuntuya vermiyorum.

    bir de adimi 'air force' belleyen homelesslar var etrafta. her gorduklerinde 'hey air force!' diye seslenip ceyreklik istiyorlar durmadan. dayanamayip veriyorum lan her defasinda. olsun anasini satayim. beni gorunce yuzleri guluyor ya. o yeter.
  • dun sans eseri, icinde yasayan turkler arasinda siniflasma oldugunu ogrendigim sehir. siniflasma erkekler arasindaymis. esi turk olan vs. esi yabanci olan...

    esi turk olanlar esi yabanci olanlari disliyorlarmis. mesela esi turk olan muslumanlar belli bir camiye gidiyormus.esi yabanci olan musluman erkekler de baska bir camiye. bunu anlatan adam da, esi turk olanlarin yaptiklarini hakli buluyormuscasina bir tavirla aktariyordu olan biteni. allah belanizi versin diyorum...

    bir milletin insaninin yuzde 90'i nereye giderse gitsin butun sacmaliklarini, cirkinliklerini yaninda goturebilir mi? goturuyor iste. hepinizin hayatina sokayim...
  • atlanta turistik bir yer değildir. yani, amerika'ya gezmeye gidecek olan hiçbir aklı başında allah kulu bir bağı yoksa öylesine atlanta'ya da gideyim demez. zaten amerika'da tarihi bir şey yok hiç, ama ne bileyim mesela new york turistik, washington dc başkent, chicago turistik, vegas kumarhanelerden ötürü turistik, ca ve fl kıyıları sahilden ötürü turistik falan, atlanta'da öyle bir durum yoktur. 1-1,5 günde şehrin "worth to see" denecek her yerini gezip bitirilebilir, ne var ki zaten, coca cola'nın müzesi var world of coke, dünyanın en büyük akvaryumu var hemen onun karşısında georgia aquarium, hadi zorlasan botanical garden'a gidersin, gone with the wind'in yazarı margaret mitchell'in evi var meraklısına, georgia tech kampüsüne girip çıkılabilir belki okullara ilgi ve merak varsa, martin luther king'in evi ve müzesine gidilir illa ki, bu şehri şehir yapan en önemli unsur orasıdır bence, ve cnn center turu.

    tüm bunların üstüne, atlanta'nın ünlü gece hayatından ötürü hotlanta adını almış olduğu göz önünde bulundurarak, mükkemmel ötesi clublarında perşembe, cuma ve cmt geceleri geçirilir bir de ki, belki en kral kısmı budur kentin.

    iklimi harikadır süperdir, ılıktır, nemlidir ama türkiye'de de nemli bölgelerde bulunanları rahatsız etmez pek. zaten amerika'da iç mekanların hepsi daima klimalı, yazın gereğinden fazla soğuk. arada bir hurricane mağduru olur, aşırı yağmur ve fırtına vurur ama o kadar kusur kadı kızında da var. son iki-üç kıştır kentin hiç alışık olmadığı bir şekilde kar yağıyor bir de, ama çok değil, 2-3 gün kadar.

    alışveriş ve yeme-içme imkanları da gece hayatı kadar güzel ve çeşitlidir. dünya mutfaklarının yanı sıra türk restoranı, türk ürünlerinin bulunduğu arap ve türk market sayısı azımsanmayacak kadar çoktur, buradan anlaşılabileceği gibi, çok türk yaşar, okur, çalışır atlanta bölgesinde.

    bütün bunların dışında, olumsuz yanlarına gelecek olursak, evet şehir zenci şehridir ve bununla ilişkilendirilir hep ki, genel olarak güvensizdir. yolda yürürken, hava karardıktan sonra, kampüste, ana caddede, evde, her nerede olursanız olun çok tekin bir yermiş gibi davranamazsınız, davranmamalısınız. başına gerçekten ciddi hırsızlık, gasp, tecavüz vs. gelen çok insan var, ve bu olaylara maruz kalanlar yakın çevreden de çıkmaya başlayınca insan daha bir ürküyor. iklim ılık olduğu için homeless sayısı hayli yüksektir, ancak elbette ki miami'de olduğu kadar değil. ve ulaşım gelişmemiştir. şehri ankara metroları misali + şeklinde kesen bir metro ağı ve otobüsler (ikisine birden marta adı verilir: metropolitan atlanta rapid transit authority) mevcuttur. metro hadi bir nebze, havaalanı-şehir transferleri ve downtown, buckhead-downtown/midtown ulaşımları için kullanılabilir ve elzemdir, ancak otobüslerin hiç güvenli olmadığından bahsedilir. nitekim bu yanlış bir iddia da sayılmaz, zira car city tabir edilen şehirlerde otobüsü ancak araba alacak gücü olmayanlar kullanır, söz konusu yer de atlanta olunca bunlar hep zencidir, ve bu iki etmen bir araya gelince tehlikeyi beraberinde getirir. metro duraklarının bazıları biraz ürkütücü olsa özellikle havaalanından binildiğinde içindeki popülasyonda bir sıkıntı hissedilmez. buradan yine güvenliğe bağlayacak olursak, toplu taşımayla ulaşılabilen yerlerin daha güvensiz olduğu savı vardır, ve (yine bu araba alacak para teorisinden hareketle) doğrudur.

    atlanta'nın ekonomideki yeri ve önemi de büyüktür. daha önce de belirtildiği gibi cnn, coca cola, delta, ups vs.nin hq'ları burada konuşlanmıştır. coca cola ürettiği ürünleri ilk olarak burada piyasaya sürer, tutarsa yaygınlaştırır, dolayısıyla ömrü hayatınızda tatmadığınız, aklınıza bile gelmeyecek aromalarda kolaları, fantaları (sadece portakallı mandalinalı sanmayın, envayi çeşit meyvelileri var) burada bulabilirsiniz. pepsi görmek neredeyse imkansız gibidir. delta ve coca cola şehrin ekonomik olarak en güçlü iki firmasıdır, üçüncüsü ise suntrust'tır.

    atlanta'nın eğitimdeki yeri ve önemi de büyüktür. georgia tech, georgia state ve emorygibi üç önemli üniversiteye ev sahipliği yapar. georgia tech'in özellikle mühendislik dallarındaki rankingleri hep top 10'dadır, güneyin en iyi okuludur. emory'nin sağlık alanlarında çok iyi olduğu bilinir.

    havaalanı da meşhurdur bu kentin. hartsfield jackson atlanta international airport atlanta'nın incisi olarak tabir edilebilir, mükemmel, ferah, gıcır gıcır bir yapısı vardır ve devasa bir alana yayılmıştır. öyle ki terminalleri arasında metro çalışır. delta'nın aktarma merkezidir, oldukça yoğun, dünyanın en kalabalık, en yoğun havalimanıdır.
  • en ufak bir kar haberinde hemen tatil ilan etmelerinin birkac sebebi var,

    dogru duzgun toplu tasima yok herkes i$e arabayla gidip geliyor, her gun kuzeyden atlanta'ya kavimler gocu gibi trafik var.

    millet saganak yagmurda bile kaza yapmadan araba kullanamiyor. kar kosullarinda araba kullanmayi bilmiyorlar. buz tutmus yolda beyinsiz gibi surat yapan cok gordum zamaninda.

    2011 basindaki kar firtinasinda muthis travma yasadilar,

    2014 veya 2015'teki kar firtinasinda tatilin gec ilan edilmesi, tuzlama kamyonlarinin yola erken cikmamasi ve bir anda olusan trafik yuzunden tuz yuklemeye geri gidememeleri sebebiyle tam bir organizasyon rezilligi ya$andi, yolda doguranlar, arabayi benzin istasyonuna cekip geceyi arabada uyuyarak gecirenler, soguktan olenler oldu. ben bizzat 10 dakika yolu 5 saatte gidebilmistim o gun.

    kara aninda mudahale etmezlerse kontrolu kaybediyorlar. bu yuzden en ufak kar haberinde hemen kirmizi alarma geciyorlar.

    tum bunlara kuzey eyaletlerinden gotleriyle guluyorlar tabii, o ayri.

    beklenildigi gibi bir kar firtinasi gelmemesi cok iyi oldu zira super bowl karma$asi icinde bir de kar olsaydi butun $ehir trafigi iflas olacakti. gerci mercedes benz arena'ya giden yollar berbat. o yolda atlanta united maclari oldugunda bile rezalet bir trafik oluyor, super bowl'da boku yiyecek sehrin ana yollari. stadin etrafindaki park alani yetersiz. atlanta'ya super bowl niye veriyorlar anlamiyorum ne dogru duzgun toplu tasima var, ne adam gibi yol o stada giden, ne de bir parking deck.

    yalniz saka maka baska eyaletlerden aldigi goc ile birlikte git gide kuzey sehirlerine benzemeye basladi. kuzeyden gelen avrupai gocmenler georgia'li hillybilly'leri bastiriyor. ponce'a, krog'a gidince daha medeni davranan insanlar gormeye basladim.
  • tanistigim 10 tane turk varsa bunlarin en az 8 tanesinin ucan disi kusla bile seks yapma pesinde kostugu sehir. kardesim bu nasil bir gormemisliktir anlayamiyorum? kafam basmiyor. ucani, kacani, ziplayani... ne varsa. hurraaa! oglum biraz sakin ya. turkiye'deyken ne kadar bastirilmis duygulari varsa oylesine hayvanca disari vurduruyorlar ki her defasinda burada ne isim oldugunu sorgulatiyorlar.

    sonra diyorlar ki 'turkiye'den geliyorum' deyince hatunlar soguyor. lan davar, sogur tabi. baksana adamlara. the walking dead'deki zombiler misali biri kolundan, biri bacagindan, digeri kafasina basmak suretiyle paramparca edecekler firsatini bulsalar. cizis!
  • ne cok severim...
    atlantayi ziyarete gidenler genelde cocacola, akvaryum, cnn gibi yerleri gezmeyi tercih ederler.

    benim icin atlanta'nin ara sokaklarinda gezmek yapilabilecek en guzel seylerden biridir.
    herbiri farkli ve herbiri ayri guzel evler.bu evlerin onunde pembe pembe cicek acan seftali agaclari.
    gulumseyen insanlar ve birbirinden guzel kafeler...
  • scott weiland'in* eski eşi için yazdığı hoş bir parça. sour girl ile beraber dinlenilmesinde fayda var. zaten ikisinde de aynı tema var. önce üz ve o seni terk etsin sonra da özle ve adına şarkılar yaz. yani adam bildiğin süzme dengesiz.
    birçok akustik yorumu var ama hemen hemen hepsinde scott detone olduğu için buraya bir tanesini bile koymak zor.
  • gun itibariyle uzerinden saglam bir hortum gecmis olan sehirdir. ruzgar hizinin yer yer 130 mil/saate vardigi bu hortum esnasinda sehir merkezinde bulunan buyuk yapilarda (bkz: georgia dome) (bkz: philips arena) ufak olcude hasar meydana gelmistir. ayrica sehrin tarihi kabul edilen bir bolgesinde de yine tarihi sayilan evlerin (bkz: 100 yillik amerikan tarihi) uzerine agaclar devrilmistir.
    eksi sozluk haber ajansi adina bagimsiz degisken atlanta'dan bildirdi.
  • siyahi insan gorur gormez irkcilik damarlari kabaran turk insaninin yasanmaz kildigi sehir. adamlara siyah rengi gosterince refleks olarak bulbul gibi sakimaya basliyolar. su laflari bi tane amerikalidan duyamazsiniz.

    sosyal hayatiyla, muzik festivalleriyle, kozmopolitligiyle, 10 kusur fortune 500 sirket hq'suyla, dunya capinda nam salmis okullariyla, spor takimlariyla gayet de guzel yasanabilir bir sehirdir. burada kimse bir la, bir nyc, bir chicago kadar guzel bir sehir oldugunu iddia etmiyor. ama yukarida saydigim devasa olanaklariyla ve abd'nin en buyuk sehirlerinden biridir. ayrica diger buyuk abd sehirlerine gore cok daha ucuzdur. abd'nin diger buyuk sehirlerinde ortalama bir beyaz yaka olarak ev almaniz cok kolay degildir. burada gayet guzel american dream evinizi alirsiniz ozellikle biraz sehir disina cikarsaniz.

    cok yurunebilir bir sehir olmamasina ragmen piedmont park, inman park, virginia highlands, little 5 points, midtown, east atlanta village gibi sevimli neighboorhoodlarinda arabasiz ciddi zaman gecirebilirsiniz. sehrin ortasindan gecip cogu neighborhood'u birbirine baglayan belt line adinda sahane bir yurume yolu bulunur. bu yolun cevresinde pek cok restoran, bar, brewery vs. bulunur ve 4 mevsim cok canlidir. her buyuk sehirde oldugu gibi adimini atmamaniz gerek neighborhoodlar da bulunur tabiki.

    cok saglam bir muzik sahnesine sahiptir. local natives, mastodon, washed out gibi gruplarin ve de bir dunya rapcinin evidir (bir de athens'li rem'i katsak cok da siritmaz). bunun yaninda bir dunya adi sani duyulmamis yerel gruplari vardir. kadikoy'un yerel muzik kultur gibi burada da cogu yerel muzik gruplari yerel halk tarafindan bilinir ve dinlenir. ayrica underground'da, domaine ve district ismindeki clublarda gayet saglam bir edm/techno sahnesi bulunur. her haftasonu buralarda unlu dj'lere denk gelebilirsiniz.

    shaky knees, music midtown, imagine, sweetwater 420 gibi buyuk muzik festivallerine ev sahipligi yapar ve sayisiz buyuk grup dunya turu kapsaminda buraya ugrar. ayrica sir elton john burada yasamaktadir. bu festivaller sayesinde izledigim gruplardan sadece bir kaci: tame impala, lcd soundsystem, nine inch nails, strokes, foo fighters, lenny kravitz, hozier, the xx.

    delta airlines, home depot, coca cola, ups, sun trust, georgia pacific gibi devasa sirketlerin genel merkezleri buradadir. o yuzden ciddi bir beyaz yakali calisan grubu bulunur. hemen merkezinde bulunan georgia tech pek cok teknik alanda dunyanin bir numarasidir. buna ilaveten georgia tech mezunlarinin kurdugu ve buradaki ogrencilerle beslenen sayisiz start-up ve kucuk-orta olcekli sirket bulunur. o yuzden ciddi bir istihdam alanidir.

    hawks, falcons, braves gibi buyuk takimlara ev sahipligi yapar. braves her ne kadar sampiyon olarak biraz bozduysa da 2016 super bowl'unun getirdigi kabus sehrin damarlarina kadar islemistir. umudumuz trae young reyizin seytanin bacagini kirmasi. * bir de son 5-10 yilda futbol takimi atlanta united basarilariyla epey ilgi toplamistir ve her macinin dolu seyirciye oynamaktadir. isin enteresan tarafi futbol macina sehrin en hipster, entel-dantel tafasinin gitmesidir. bizim turkiye'deki durumun tam tersi.

    sehrin enteresan ayrintilarindan biri de son zamanlar film endustrisinin merkezlerinden biri haline gelmesi. son zamanlarda pek cok film ve dizi cekimine ev sahipligi yapmaktadir. ayrica cnn ve tnt'nin merkezi buradadir.

    ve de son olarak buraya yazamayacagim daha pek cok seyin yasandigi sehir gibi sehir. seviyoruz kendisini.
  • entrye baslarken amerika'nin ankarasi diye adlandirmak istediysem de ankara'ya hakaret etmis olmamak icin vazgectigim sehir. o derece boktan sehir evet...
hesabın var mı? giriş yap