• adanademirspor'un bırakın yabancı oyuncuyu, sadece adanalı gençlerden kurduğu kadro ile bir avrupa kupası final maçına çıktığını bir an için hayal edelim. saygılar abi.
  • kalbimin özel köşesindeki takım. evet özel bir köşede ve olmaya devam edecek. bakıldığında barca maçı dışında her maçta bunları tutarım, barca'yı parçalasalar da üzülmem. barcalıyım o ayrı...
    çocuktum. ufacıkken, tvde bir maç seyrediyorum. seksenlerin başları. özet de olabilir tam hatırlamıyorum. oynayan ekipler ise sanki dün seyretmişim gibi aklımda. birisi beyazlar içinde real madrid, diğeri ise ev sahibi athletic bilbao, klasikleşmiş kırmızı beyaz çubuklu formasını giyiyor. bir korner atılıyordu soldan ve olanlar oldu...
    devir eski, tel örgülerin arkasında maç seyrediyor binler. işte korner atmaya çalışan real madrid'li futbolcuya uzanan eller, kollar kanlar içinde kalmıştı. çocuktum ve anlamaya çalışıyordum ama anlayamadım. ne olabilirdi bir insanın, bir futbolcuya olan bu kininin sebebi...
    ertesi gün açtım ansiklopedimi, başladım sebebi araştırmaya. derken ispanya tarihini okudum, evet ilk defa ansiklopediden okumuştum, ardından anlar gibi olmuştum o kanayan kolları. yedi sekiz yaşındaydım ve bunu anama anlatmıştım. bendenizin ilk maçdışı maç anlatma hadisesi de, işte bu olaya dayanmaktadır...
    bilbao demişken, biraz da meşhur yabancılar müessesesine değinmeli. efendim bir efsanedir bilbao, yabancı oyunculara takımda yer verilmemesi ile. küçük büyük her taraftar bundan gurur duyar. onlar için yabancılarla kazanılacak bir şampiyonluk günahtır. bir televizyon programında ufacık bir velet görmüştüm vakt-i zamanında. velet bile o ruhu taşıyordu. işte bu ruhtur çoğu bask futbolcuyu bu kulübe çeken. ve yine aynı ruh, kariyerlerini bu takımda geçirmelerini sağlamaktadır...
    peki istisnalar olmamış mıdır? şimdi bu soruyu oyuncular bakımından ele almalı zira antreörlere gelince böyle bir yasağın olmadığını belirteyim. kulübün ilk kurulduğu yıllarda hâkim olan bir ingiliz ekolü dikkat çekiyor. bu ingilizler şampiyonluk bile kazandırıyor bask ekibine. son onbeş senede takımın başında gördüğümüz howard kendall, jupp heynckes, dragoslav stepanovic, luis fernández gibi hocaları anımsatayım. fernandez ispanya'da doğsa da, endülüs'te doğmuştur, bask yöresinde değil...
    oyunculara gelince, efendim bir istisnadan bahsedelir hep, o da malumunuz bixente lizarazu'dan başkası değildir. lakin lizarazu'nun saint jean de luz'de doğduğu ve futbol kariyerine de hendaye'de başladığı düşünülürse, kafamız karışır. zira bask kökenlidir lizarazu da, lakin onun farkı fransız olmasıdır. kökeninden gurur duysa da, bilbao senesi pek tatsız geçmiştir bebek yüzlü sol bekin. halkın adeta persona non grata ilân ettiği bixente, bayern'in yolunu tutar ve taraftar sakinleşir. eta ise sonradan peşine düşecektir...
    kazanılan 8 şampiyonluk, 24 kupa boru değildir zannımca. endüstriyel futbol çağında belki bir daha lig şampiyonluğu kazanamayacak da olsalar, taraftarlarının gönlünde taht kurmaya devam ediyorlar. edecekler tabii, zira bu takımın bir parçası olmak, akıntıya karşı kürek çekmek ya da bir masalda yerini almak gibi bir şey. sahasında oynadıkları maçlarda özellikle minikleri takibe alın. kameralara yansıyan görüntüler, yazabileceklerimin çok daha fazlasını anlatır.
  • napoli'yi 3-1 yenerek şampiyonlar ligi 2014-2015 sezonuna katılmış yıllardır sempati duyduğum şanlı kulüp. şanlıdır çünki bu takım transfere para harcamaz, zaten yabancı oynatmadığı için transfer seçeneği çok azdır. altyapıdan kendi yağı ile kavrulur. javi martinez ve llorente'den sonra en iyi futbolcularından ander herrera'yı sattıkları halde gücünden fazla bişey kaybetmemişe benziyor. bizim kulüplerimizin örnek alması gereken bir kulüp. yemişim barçayı, reali. yürüyedur şanlı bilbao.
  • tahminimce turu geçip uefa avrupa ligine katılması için fenerbahçelilerin yaptığı totemler tuttu. ondandır yani.
  • zamanında futbol mundial futbol mundial'ken programa konuk olmuş ve şehirde yaşayan insanların takım hakkındaki yorumlarıyla insanı düşüncelere sevk etmiş takımdır. mevzu bahis olan bölümde, programın sunucusu sokakta gezenlere takımda yabancı oyuncu olup olmamasını nasıl karşıladıklarını sorduğunda, halktan bir kişi; "urzaiz benim mahelleden çocukluk arkadaşım, eskiden birlikte sokakta top oynuyorduk, şimdi o orda oynuyor bense onu izliyorum. nefis birşey" diye cevap vererek olayın boyutunu bask ve özgürlükten başka boyutlara çekip, programı izleyenlerde değişik bir gülümse yaşatmışlığı vardır.
  • her zaman takip ettiğim haliyle bask kökenli olmamama rağmen desteklediğim tek yabancı takım.transfere ve oyuncu seçimine dair uygulamış olduğu kurallar hiçbir zaman bozulmayacaktır.ah bir de şu formaya reklam almasalardı ama küresel dünya ve modern futbol işte.neyse doksanlı yılların sonunda tanıştım bunlarla.yüzüncü yılını kutlayan kadroları ve formaları hala aklıllardan çıkmaz.özellikle de bazı oyunlarda bile yer alan guernica'ya selam çakan formaları efsaneler arasındadır.her ispanya'ya giden arkadaştan istedim formaları ama alamadı gençler sağolsunlar.tahminimce artık efsane kadrosu oyunlara eklenmelidir ve bu şekilde genç dimağlar da haberdar edilmelidir.evet efendim kimler yok ki o kadroda buyrun;

    messi'nin daha yeni rekorunu kırdığı (bkz: telmo zarra)
    kale de bir dev (bkz: jose angel iribar)
    rus görünümlü libero (bkz: jose ramon alexanko)
    maradona'nın ve schuster'in kabusu olan stoper (bkz: andoni goikoetxea)
    şu an barcelona'da görev yapan (bkz: andoni zubizarreta)
    yine barcelona'nın kaptığı golcü (bkz: julio salinas)
    real madrid yolcusu defans (bkz: rafael alkorta)
    sol bekte çılgın atan (bkz: aitor larrazabal)
    reyisimiz, oyun kurucumuz (bkz: julen guerrero)
    yine real madrid'e giden defans (bkz: aitor karanka)
    1994 abd dünya kupası'nda goller atan sağ açık (bkz: jon andoni goikoetxea)
    asıl sağ açığımız, kulübe geldiği yaşı formasında taşıyan (bkz: joseba etxeberria)
    baskların fransızı sol bek, dünya kupası kazanmış (bkz: bixente lizarazu)
    ağır abi ve sırtı dönük golcümüz (bkz: ismael urzaiz)
    zamanın haşarı çocuğu,solak çılgın (bkz: francisco javier yeste)
    yine barcelona'ya giden zayıf çocuk (bkz: santiago ezquerro)
    sert şutları ve frikikleri ile başarılı abimiz (bkz: tiko)

    yakın tarihtekileri de sayarsak futbol tarihi açısından inanılmaz bir takım olur.özellikle kendine özgü transfer ve oyuncu kuralı olan bir kulüp için.

    (bkz: pablo orbaiz)
    (bkz: asier del horno)
    (bkz: carlos gurpegi)
    (bkz: aitor ocio)
    (bkz: aritz aduriz)
    (bkz: andoni iraola)
    (bkz: fernando llorente)
    (bkz: fernando amorebieta)
    (bkz: javi martínez)
    (bkz: markel susaeta)
    (bkz: iker muniain)
    (bkz: ander herrera)
  • ''kısıtlı bir çoğrafyada yaklaşık 5 milyonluk bir nüfus içinde oyuncu seçiyoruz. yabancıları oynatmıyoruz. çocuklarımız ile gurur duyuyoruz. barcelona, real madrid gibi milyonlar ödeyerek transferler yapacağımıza o parayı gençlerimize yatırım yaparak harcıyoruz" diye açıklama yapmış alt yapı direktörü. adamların futbol takımı bizim devletten daha devlet şaka gibi. tek kelimeyle muazzam.
  • uefa finali sonrası neredeyse takım olarak ağlamaları üzücü ama normal. zira bu adamlar takımlarının hem taraftarı, hem futbolcusu... gözyaşları bu yüzden çok kıymetli...
hesabın var mı? giriş yap