• 20 agustos 2009 uykusuz sayisindan

    ---spoiler---

    baba: neyin var evlat... canin sıkkın gibi.. icine ekmek dogradigin caya bile dokunmadin.... cizgi film acayim mi... ister misin?

    aytek: cizgi filmle deli mi oyaliyosunuz lan siz.. dun gece herseyi duydum... ben yattiktan sonra neler ceviriyosunuz lan siz oyle! yatak odasinin kilidinin sesini duyunca hirsiz mi zorluyo acaba diye kontrol etmeye gelmistim... yaziklar olsun size! cok agrima gitti lan!

    anne: aytek! oglum!

    aytek(annesinin elinden kacmak icin omuzunu cekerek) dokunma bana! dokunma bana o cunup ellerinle! dokunma dedim!

    ---spoiler---
  • son donemde en cok sevdigim uykusuz karakteri.

    aytek- baba beni tutup yere calma baba! baba beni yere calma, kuran carpsin ki bilmeden dusurdum elimden.. baba nolur baba nolur nolur! elini ayagini opeyim yere calma beni.

    baba- aytek ne olur her elimi kaldirdigimda yere comme. sana vurmami nasil dusunebilirsin evladim. balzamik sos kirildiysa kirildi.. bi sey olmaz, balzamiksiz yeriz salatamizi. yeter ki sen uzulme.

    aytek- ama sonra ceza verip odama da yollama beni. sebnem kisaparmak hayati paylasiyor'u izlerken odama yollayacaksan kafama sik daha iyi.

    anne- mutfagi yine savas alanina cevirmissiniz koca haylazlar.
  • son 15 yılın şehirli-beyaz türk-okumuş-avrupai kesiminin ince bir eleştirisi aytek. yeni bir burjuva [1] imajı bu, yeni bir burjuva ahlakı-sistemi denemesi ama yeni olduğu için tam oturmamış. aytek'te de ince ince bu oturmamışlık deşiliyor. anadolu'dan, kendi gerçekliğinden kopmamış bir zihin, kendi gerçekliğinden bu kadar kopabilmiş -ya da kopmaya çalışan- bu burjuva filizinin hareketlerine şaşırıyor.

    bir kuşak "kezban" [2], ösym yeşillenmeden [3] önceki meritokrasimiz sayesinde beyninin hakkıyla üniversiteye gitti. bu kezbanlar üniversitede farklı yaşamlar gördü. filmlerden batı gördü, internetle batıyla iç içe oldu. sonra haftasonları iett'nin bilmem ne hattına bindiğinde o kopmak istediği gerçek hatırlatıldı ona. ama o konsere gitmek, kitap okumak istiyordu. bir kafede oturmak, bir leonard cohen'ı canlı izlemek. bu kezbanlar üniversiteden "selin" olarak mezun oldu. bir yerlerde çalışmaya başladı. kendine kafa yapısı olarak benzeyen eşler buldu. üniversitedeki ütopik hayatlarını devam ettirmek istediler. toplumun genel gidişatından dolayı gerçeklerle çatışmaları eski nesilinkine nispetle o kadar da zor olmadı. artık güvenlikli apartman komplekslerinde oturabiliyor, avm'lerde kimse tarafından rahatsız edilmeden mini eteğinizle alışveriş edebiliyor, taksitle aldığınız arabanızla -otobüslerde halkla samimiyet kurmak zorunda kalmadan- istediğiniz ihtiyar avrupalı şarkıcının konserine gidebiliyordunuz. (hatta bu "otobüste sevişmeyin" diyen şoföre verilen tepkide de bunun izleri var. yeni yetişen ve özgürlük isteyen burjuva, ekonomik özgürlüğünü kazanana dek proleterya ile didişmek zorunda.)

    mühendislik eğitimli biri olarak alengirli laflar yazamıyorum. onun için sadede geleyim. işte aytek'in anne babası tam bu "yeni burjuva"yı temsil ediyor. rastgele bulduğum 10 aytek karikatüründen örneklediğim kadarıyla bu çift:
    - çocuğuna doğum günü partisi veriyor.
    - hamileyken "göbeğine" klasik müzik dinletiyor
    - yatarken hafif şeyler giyiyor, o -anadolu insanında olan- müzmin hastalık korkusunu üstünden atmış (belki iyi besleniyor, vitamin kullanıyor)
    - çocuğunun mutlulukla dolu resimler yapmasını bekliyor (hayatı ütopya olarak görmek, gerçeklere uzak olma durumu)
    - çocuğuna zeka geliştirici oyuncaklar, eğitim dvd'leri alıyor (meritokraside burjuvanın devamı için yeni nesilin de başarılı olması gerekiyor, sermaye tam oturmamış)
    - suda doğum yapmak istiyor (yerel ahlak sistemlerini reddedip, bu konuda oturmuş bir sisteme de sahip olmadığı için yüzeysel batı sistemlerine açık, yoga-astral-vejeteryanlık bilmemne)
    - çocuğuna "oğulcan" (aytek'in gerçek ismiymiş) gibi isimler koymak isteyen ama aytek koymak istemeyen (isim önemli. aşağıda açıkladığım kezban bahsi... selen adında birinin kezban adında birine göre daha başarılı olması bekleniyor. kendini proleteryadan ayırmak isteyen burjuva için isim bu işin ilk adımı.)
    - çocuğu beklediklerinin dışında bir davranış geliştirdiğinde ne yapacağını bilemeyen (oturmamışlık), yüzeysel/taklit çözümler deneyen ("onunla konuşmayı deneyelim")
    - çocuğuna onun iyiliği için beyaz yalanlar söyleyen (ve realist aytek'in buna zıtlığı)
    - çocuğuna önemsiz meselelerden ceza vermeyen
    - leonard cohen konserine gitmek zorunda hisseden (ekşi sözlük yeni burjuvanın kalesi... ben de isterdim lc konserine gitmek, ama bunları söylüyorum diye bunlardan muaf olduğum anlamına gelmiyor tabii...)
    - ikea müşterisi, cnbc-e izleyicisi (kaliteli ama ucuz batılı ürünler)

    annesi babası böyleyken aytek bunların tam bir antitezi. ebeveyninin batılılaşmışlığına karşı hem tip olarak hem davranış olarak tam anadolulu bir çocuk. anne babalarının köksüzlüğüne ya da sıfırdan oturtulmaya çalışan ahlakına karşı "helal et" diyen bir bebe. anne babası cohen dinlerken "bico sen karasın alemde maskarasın" şeklinde bir müziğe kop kop yapan bir çocuk. babası ramones tişörtü giyerken, o atletiyle, sallanan pipisiyle ortalıklarda salınan bir genç. çözmesi için alınan puzzle yerine "bir ustanın yanında bir sanat öğrensem daha iyi değil mi" diyen de o. yeni burjuvanın çirkin gerçeklerden kaçmak için her şeyiyle steril olarak oluşturdukları hayatlarının orta yerine oturmuş koca bir proleter kara sinek. ütopyanın içinde ben buradayım diye bağıran bir distopya. ayn rand'ın, american dream'in karşısında dikilmiş sosyalist bir gerçekçilik, bir germinal. burjuva kendi köklerinden olabildiğince uzaklaşmışken, köklerinin onlara "siz busunuz" diye hatırlatması, bir atavizm.

    bugünlük büyük laf kotamı doldurdum. biraz da nirvana dinleyip kendime bir cafe crown yapayım. akşama da sanat kursum, peşinden de halı saha maçım var.

    "kırk kalıp sabun olsa / yine de pek karasın."

    -----
    [1] halihazırda farklı bir burjuva var. eski burjuva olarak "kokona kadın" imajı var benim aklımda. yeni yeni bir islami burjuva yeşertiliyor, bir de kendiliğinden bu tip bir burjuva yetişiyor.
    [2] "kezban" kullanımının rastgele olmadığını düşünüyorum. bu taşradan büyükşehire gelip, yeni hayatı görüp ama eski hayatından tam da kopamama, arada kalmışlık durumuna; bu burjuvalaşma sürecinde biraz daha ileride olduğunu düşünen grup tarafından verilen ad. adam burjuvalaşmada bilmem ne kadar uğraşımla (kendi ya da anne babası) kazandığı noktayı, yeni gelen "barbarlar"a karşı kendince koruyor. sınıfını sahiplenip onu kelimelerle koruma durumu.
    [3] (bkz: akp)
    [4] hep böyle dipnotlu bir yazı yazmak istemiştim. kusuruma kalmayın, sizi de buna alet ettim. helal edin.
  • çorapları sıyrılmış bir şekilde dişçi sandalyesinde oturup, parmağıyla ağzını açıp dişini ısrarla doktora göstermeye çalışırken (baba da elinde kukla, şirinlik yapmaktadır) ;

    --- spoiler ---

    doktor : yaslan arkana aytek sen... rahat otur. ağzımızda ne kadar sorunlu bölge var bi bakalım...

    aytek: anlatıyorum ya işte abla bak! bi bu ağızda gedik var, iki tane de diğer tarafta... önler zaten rüzgarı yiyince komple sızlıyo, sabaha kadar duramıyorum acımdan... şimdi kaplama falan uğraşmayalım... sen hepsini sök, at! bi bu kalsın ekmeği filan tutsun yeter... zaten kendiliğinden dökülecekler... süt dişi için o kadar para vermeyelim durduk yere...

    doktor: a olur mu öyle şey aytek... önce bi bakalım ağzımıza... yaslan sen arkana korkma...

    aytek: bak mesela şunu görüyor musun. sabah çatalın ucuyla oyuğu karıştırdım... kanadı... bunu şimdi doldurursan dolgu tutmaz... en iyisi sökmek... yoksa kurban eti filan kaçar arasına uğraşıp durursun... aslında ağıza hiç dokunmamak lazım... mesela benim dişlerim sapasağlamdı... fırçalamaya başladıktan sonra çürüdü... dur geleyim yanına da göstereyim!

    baba: hadi doktor hanıma kocaman bir "a" de aytek, kocaman bir "a" diyoruz...

    --- spoiler ---
  • -helal et!
    -kuran hakki icin...
    gibi laflari, kepce kulaklari, 3-4 beden buyuk beyaz atleti, atletin altindan sarkan pipisi ile bizi bizden alan yepisyeni umut sarıkaya karakteri.
    "hay sen cok yasayasin aytek e mi?"
  • simge halasına "bibi" diyen, bayramda takım elbise giyen aytek.
  • umut sarıkaya nın uykusuz da son birkaç haftadır çizdiği,kendine iki beden büyük atlet giyen, altında çoğu zaman hiçbirşey olmayan,olsa da mutlaka pipisi görünen,modern ana babaya sahip karakter.modern babasının aldığı doğum günü hediyesini almadan helallik ister,''kuran çarpsın'' der.ailede eksik olan halk çocuğu imajını doldurur.
  • babası olacak tırt yağmur yağarken romantiğe bağlayıp bu sabah yağmur var istanbul' da şarkısını söylerken o realist davranarak bu havada aklı olanın dışarı çıkmayacağını belirtir. böyle oğlum olsun 10 milyar borcum olsun yahu.
  • - gel aytek, seninle iki erkek gibi konuşalım... kadınlar hakkında öğrenmen gerekenler var.

    aytek: yalnız baştan söyliim. ben çıplak ete dokanamam huylanırım.
hesabın var mı? giriş yap