aşı
-
etki mekanizması en basitinden şu şekildedir;
hastalıkla hiç karşılaşmamış kişi + hastalık yapan etken >>> hastalık
hastalıkla hiç karşılaşmamış kişi + aşı >>>> tanışma, bağışıklık geliştirme >>>>> hastalığa bağışık kişi + etken >>>> hafif hastalık veya hastalık yok
aşılamada yapılan, hastalık yapma potansiyeli olan mikroorganizmayı bağışıklık sistemine tanıtmaktır. bu tanışma sonucu beklenen yanıt antikor üretimidir. burada aşıya hastalığın fotoğrafı diyelim. kendisini görünce bizi hasta edeceğinden, fotoğrafını gösteriyorlar gibi. işte bu fotoğrafın 5 tipi var, yani 5 çeşit aşı var;
1. cansız aşı, ölü aşı: burada hastalık etkeni, öldürülmüş, bize kendisini tanıtacak özellikleri sunulmuştur. örn: influenza, polio, kolera, hepatit a
2. canlı aşı: mikrop, hala canlıdır, ama elini kolunu kıpırdatmaya mecali kalmayacak kadar dayak yemiştir. attenüe aşı da denir. örn: bcg aşısı, rubella
3. toksoid aşı: zehiriyle iş gören mikrobun kendisini tanıyacağına, asıl hastalığı yapan zehirini tanıma mantığıyla, kişiye zehrin fotoğrafı gösterilir. aşıda mikrop değil, zehir parçaları bulunur örn: tetanoz, difteri
4. subunit aşı: mikrobun, tamamını değil bir tek çenesini, burnunu görsen bir daha unutmazsın. bu sebeple, seni yormayalım, tanışma esnasında, sadece bir parçasının resmini gösterelim denmiştir örn: hepatit b aşısı, hpv
5. konjuge aşı: mesela bir kız veya erkek, elli defa tanışsan hatırlamayacağın kadar silik bir tip. bunu kırmızı başlıklı kız yahut, beyaz atlı prens yapalım ki, sende yer etsin, zihnine kazınsın işlemine tabi tutulmuştur. mikroba, başlık veya at alınmış, takılmış, takıştırılmıştır örn: hemofilius influenza tip b -
dayak yemiş mikropların vücuda enjekte edilmesidir.
-
bulaşıcı hastalıkların önlenmesi için vücuda zerkedilen zayıflatılmış ya da ölmüş mikroplarla dolu sıvı
-
aşı, üretilmesi istenen bitkinin bir parçasının, kökünden faydalanılmak istenen bir başka bitki ile kaynaştırılıp tek bir bitki olarak geliştirme tekniğidir. aşı yapılırken dikkat edilmesi gereken hususlar ise şöyledir;
-kalem ve anaç bir biri ile uyuşmalıdır. aynı alt tür içinde başarı şansı yüksektir. eğer uyuşmazlık olursa aşı noktası kaynaşmaz, şişlenme gözlenir, aşı kolaylıkla kırılır ve sonunda da aşılı fidanın sağlığı bozulur, bir yıl içinde ölür.
-bazı türlerde aşılama başarısı düşüktür. (meşe, kayın…) yani bitki türleri önemlidir.
-anaç; kaliteli, kuvvetli, genç bir fidan olmalıdır. anacın tohumdan yetişmiş olması tercih edilir.
-kalemler uygun zamanda alınmalı ve aşı uygun zamanda yapılmalıdır. genelde kalem aşıları yaz aşısı dışında ilkbaharda, anaçta kök faaliyeti başlarken fakat kalemde gözler henüz uyku durumundayken yapılan aşıdır. vejetasyon başlama zamanı kalem aşılar için uygundur. göz aşıları vejetasyon zamanı içinde yapılır.
-kambiyumlar sıkı bir şekilde üst üste gelmelidir. kalemde ve anaçtaki kesitte kesikler keskin bir aletle tek seferde ve pürüzsüz yapılırsa başarı şansı artar.
-aşı yer önce rafyayla sarılmalı, sonra da macunla kapatılmalıdır.
-aşıdan sonra gereken bakım yapılmalıdır.
-hava, rutubet ve sıcaklık uygun olmalıdır. serada başarı şansı artar.
-aşıda kalemin ya da gözün yönü önemlidir. ters olmamalıdır.
-ayrıca, aşıyı deneyimli bir aşıcının yapması başarıyı arttırır. -
amerika'da ulusal muhafızlara grip aşısı yerine "yanlışlıkla" covid aşısı vurmuşlar:
https://www.zerohedge.com/…e-instead-influenza-shot
habere yapılan en popüler yorum durumu özetliyor:
"at this point, just about every vax, for anything, will be compromised. no more for me."
"bu noktada, artık her türlü aşı şaibeli olacaktır. benim için aşı işi bitmiştir."
bu covid aşılarını bir şekilde herkese sokmak için 3 senedir nasıl kudurulduğunu gördükten sonra yoruma katılmamak elde değil. hangi aşı olduğu önemli değil. çaktırmadan covid aşısı vurmayacaklarından nasıl emin olacağız?
nasıl olsa "yanlışlıkla" covid aşısı yapana da hiç bir şey olmuyor. şu arkadaş hala elini kolunu ve muhtemelen başka uzuvlarını da sallayarak dolaşıyor mesela:
(bkz: bebeklere yanlışlıkla covid-19 aşısı yapıldı) -
aşıda hukuksal sonuç olarak öyle bir yere geldik ki anlamak imkansız.
şimdi siz vatandaş olarak aşı yaptırmak zorunda değilsiniz. bu anayasa mahkemesi kararı. değiştirilebilir bir durum değil. ama ben birinci basamakta çalışan bir hekim olarak yine aynı hukuk sistemine göre size aşıyı yapmak zorundayım. yapmazsam eğer işten çıkarmaya varan ciddi ceza alıyorum.
bu işten bi bok anlayan var mı? -
1796 yılında çiçek hastalığı avrupa'da salgındı.
sütçü kızların, sığıra dokunduklarında sığır çiçeği hastalığına yakalandıklarını ingiliz doktor jenner farketti.
kızlar çiçek hastalığına daha dirençliydi.
jenner, sığır çiçeği hastalığı olan kızın elinden aldığı sıvıyı, 8 yaşında bir çocuğa enjekte etti. çocuk sığır çiçeği oldu ama hemen iyileşti.
yani ilk aşı, sığır çiçeği virüsü idi.
sonra çiçek hastalığı virüsü enjekte etti. çocuk hastalanmadı.
ingilizce karşılığı vaccine olan aşı kelimesinin kökeni, latince sığır demek olan 'vacca' kelimesinden gelir.
( entelektüelin kutsal kitabı, david s.kidder) -
-
okulda yapildigi zaman ogrenciler arasinda buyuk panige yol acan olay.
-
bir nazım hikmet ran şiiri:
1
tarla hazırdı
koyu esmer eti anadan doğma çırılçıplak
tarla hazırdı
şişkin ıslak dudaklarını açmıştı yarı yarıya
uzun sürmedi bekleyiş
sabah aydınlığında canlı küçük kurtlar gibi yukardan saçılıp aktı tohum
hazla ürperdi toprak
içine çekti akanı
açılıp kapanarak
açılıp kapanarak
sonra da mahmur
bir kat daha güzel
terli kabarık
gerindi
ben ölümden kuvvetliyim diyebilirdi
gebeydi artık
2
arılar fırladı güneşe doğru
en önde kızoğlankız yeni beyarı
nazlı bir vızıltıdır zar gibi ince şeffaf kanatları
beli koptu kopacak
altın tüylü süzme karnında da üç kızıl kuşak
yetişip önledi onu erkeklerin en güçlüsü
sonra yukarda boşlukta güneşin orda
dikenli incecik bacakları karıştı birbirine
bir saniye sürdü aşı
silkinip kurtuldu dişi
düştü erkek
içinden kopan etleriyle toprağa
3
odalarının penceresi ormana açık
ağır yaz bulutlarının altında orman
bir yumurtalık gibi de nemli ılık
erkeğin yüzünde aşağıdan
kadının gözlerinden vuran ışık
ormanın üstüne yağmur boşandı ansızın
yeşil elâ gözlerini yumdu kadın
yarı açık ağzında ıslak dişleri berrak duru
içinde taa yüreğinin kökünde sıcak sıcak duydu yağmuru
4
atan bir damar gibi akıyor nehir
acı yemişleri dikenli dallarıyla duruyor ağaç
duruyor kıraç yabani
güneşte bir şarkı gibi parladı balta
kesildi ağacın gövdesi orta yerinden
ihtiyardı esmerdi ıslaktı makta
kanayacaktı da âdeta
aşı bıçağıyla açıldı yarık
sokuldu ucu kalemin
bu kesik
bu yabani gövdede müjdesi vardı artık
dikensiz dalları
ince kabuklu tatlı yemişleri
geniş yapraklarıyla gelecek olan
yepyeni bir âlemin.
1948
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap