• türkiye'de amerika'da hindistan'da ve fransa'da aynı anda havanın aydınlık olabildiği tek film.
  • bu filmideki en bomba dangalaklik, uzaydaki göktaşını patlatmak için bilimadami, astronot vesaire degil petrolcü gönderiliyor olmasidir.
    -abi 1 aya kadar dünya yokoluyo ya, kim kurtarir bizi?
    -petrolcü harry ve arkadaslari tereyagindan kil ceker gibi hallederler bu isi, güvenim tam onllara gecen seferki marslilarin istilasi olayindan beri..
  • sultanahmette çekilen sahnelerinde figüranlık yaptığım film.*** vcdden arkadaşlarla izlerken özellikle meşhur sahnede* pause yapıp, "ben bir kahve suyu koyayım" deyip tüydükten sonra, dönüşümde arkadaşların yüz ifadelerini görmek ayrı bir olaydı.
  • amerikan propagandasının ne kadar öküzce ve görgüsüzce yapılabildiğini kanıtı bir film. pekala, her hollywood filmine "amerikan propagandası, kültürümüzü iğfal ediyorlar" demeyelim, sanat mevzuunda o kadar da katı olmayalım, ama bu film ayrı bir vaka, ayrı bir başlık, ayrı bir cinslik. dünyaya o kadar göktaşı düşmüş, hiçbir ülke "ne oluyo lan mna koyim" demez ve konuda temasa geçmezken, tüm planların abd'de kapalı kapılar ardında yapılması hakkaten tuhaf. ayrıca camiide amerikan başkanı konuşmasını canlı olarak dinlemek nedir, anlayabilmiş değilim. camilere dev ekran mı kurulmuş digiturk gibi acaba? simultane. her neyse bunlara takılmayalım da şuna takılalım: allahını kitabını kaybetmiş, deli gibi uzayda ilerleyen o göktaşına nasıl uzay aracı iniyor yav? gezegen mi lan bu? hey allahım.
  • filmin başlarında nasa'daki görevli* çalışanlardan birine şu sözü söyler:

    - git ve 11.000 kişiyi uyandır.

    o gariban muhtemelen hala bu işle uğraşmaktadır.
  • ana tema olarak kullandığı fikir "astoronotlara kazıcılığı öğretmek,kazıcılara astoronotluk öğretmekten daha zordur" olan film.
  • sultanahmet meydanında meşale taşıyan insanları görebileceğimiz film. malum türkiye ye elektrik henüz gelmedi.
  • iyiyle kötü arasındaki son savaş kıyamet işaretlerindendir.
  • "amerika birleşik devletleri bizden dünyayı kurtarmamızı rica etti. itirazi olan?" bruce willis güzellemesi.
  • her izlendiğinde insanı ağlatabilen nadir filmlerden biri.

    evet bazı sahneleri tipik michael baysahneleri. evet gene müthiş amerika muhabbeti. ama kimse bana filmin son 10 dakikasının boktan olduğunu söyleyemez. her izlediğimde hayvan gibi ağlıyorum. 2 metrekarelik saçı sakalı birbirine karışmış biriyim, tipim hanzoyu andırıyor ama ben salya sümük ağlıyorum. demin filmi izledikten sonra yüzümü yıkamak için banyoya gittim o sırada aynada yansımamla karşılaştım. allahım bu ne çirkinlik lan ! amı götü kaybetmişim resmen. sakallar ağlamaktan ıslanmış, japon amı gibi olmuş. dünyanın en kötü manzarası.

    düşün bak babam ve oğlumda ağlamamış biriyim ben. o kadar hayvanım ama bu filmde ağlıyorum, kendimi kaybediyorum.
    hadi dağılın şimdi, ağlayasım var hala..

    edit: mesaj atıp merak edenler için, daha önce star wars'da order 66 sırasında ve click'te adam sandler'ın yağmur altında oğluyla yaptığı konuşma sırasında ağladım. ne garip bir metabolizmayım ben ya star wars'da ağlanır mı lan ?
hesabın var mı? giriş yap