• ülkede hem yargı bağımsızlığının hem de zihinsel bağımsızlığın ne kadar olmadığını tekrar gösteren festival.
    hukukçu olarak bir noktaya değinmek istiyorum. masumiyet karinesi diye bir şey vardır. birinin suçu ispatlanana kadar o kişi masumdur. yargılaması devam eden kişi hala hükümlü değildir, dolayısıyla hala masum sayılır. bu yüzden belgeseldeki kişilerin hakkında yargılama olsaydı bile bu durum onları "hukuken" henüz suçlu yapmaz. bakın mahkemelerin bağımsız olmamasına bile gelmedim henüz. makul şüphe terimi özellikle bizim gibi coğrafyalarda tıpkı idam gibi çok fazla esnetilerek kötüye kullanılabilecek bir terim.
    suçu iddia eden ispatlar.
    insanların, devletin son ana kadar kapatmadığı bankaya sırf para yatırdı diye terörist ilan edilmesi üzerine kişiler terörist olmadığını ispat etmemeli. ellerinde,
    basiretli olmalarını gerektirecek büyük bir bilgi ve istihbarat gücü bulunan hükumet kandırıldık diye işin içinden sıyrılırken, son ana kadar banka ve okulları kapatmazken, hükümetin temel atma törenlerine katıldığı okullarda okudu veya kapatmadığı bankaya para yatırdı diye insanların hayatını karartmaya kimsenin hakkı yok.
    ha eyleminin terör suçu olduğu bağımsız mahkemeler tarafından ispatlanmıştır, o zaman konuşmaya zaten gerek yok. terör şiddet demek, ve sınırları bellidir. hukuk; felsefe ve psikolojiye nazaran sınırları çok daha somut ve belli bir disiplindir.
    terör suçunun içini boşaltıp her şeyi çocuk oyuncağına döndürmek hukuki değildir.
    mahkemelerde kurunun yanında yanan yaşları gördüm, o sebeple rahatlıkla konuşabiliyorum. ama işin hukuki boyutunu konuşmak bile terörist ilan edilmenize yetiyor. böyle bir cehennem. çoğu insan da 3 saniye içinde etiketlemek istiyor karşıdakini.
    hukuksuzlukları ifade etmek terörist olarak etiketlenmenize sebep olmamalı.

    edit: imla

    not: debeye girmiş, teşekkürler.

    not: (#157261931) numaralı entry üzerine yazıyorum. entry'mde, terörle ilgili başka hiçbir delil olmadan salt banka hesabının olmasının ve para yatırılması sebebiyle insanların işsiz kalmasının ya da cezaevine girmesinin hukuksuz olduğunu vurguladım. önce açığa alıp ya da ihraç edip daha sonra ohal komisyonlarında araştırma yapıp kişinin hangi tarihlerde ne yatırdığının incelenmesi de uzun bir süreç, (ekleme: madem öyle, elinde her türlü güç bulunan hükumet kapatsaymış bankayı) ve ohal inceleme sürecinde de insanlar işsiz kalıyor, mağdur oluyor. ya hiçbir alakası yoksa. önce incele, sonra zaten yeterli delil bulursan gerekini yaparsın. nereye dokunsan hukuksuzluk çıkıyor ortaya.

    edit: bir yazar arkadaşımın uyarısı üzerine "ha terör suçunu işlemiştir ve ispatlanmıştır" ifadesi "ha eyleminin terör suçu olduğu bağımsız mahkemeler tarafından ispatlanmıştır" olarak düzenlenmiştir. çünkü önce işleyip sonra ispatlanamaz, ancak ispatlandiktan sonra ilgili suçun işlenmesinden bahsedebiliriz. yazar arkadaşıma teşekkürler.
  • ödüllerin pilli ya da şarjlı olması gereken festivaldir, o nasıl ödüldür lan öyle insanın alası gelmiyor...
    http://cdn1.cnnturk.com/…&height=0&blackwhite=false
  • 1964 yılından beri yapılan festival, en son 1979da sansür nedeniyle jürinin çekilmesiyle ve 1980 darbesiyle iptal olmuş. bir de şimdi 2023 yılında.

    cumhuriyetin 100.yılında, 100. yılı kutlamaya bir ay kala 1979a geri dönmüş gibiyiz. sinemaya mı sanatçıya mı bize mi daha yazık karar veremiyorum.
  • festival yönetimi iki ateş arasında kaldı ve bu saatten sonra bu işi çözebileceklerini sanmıyorum. bundan sonra festival ya iptal edilir yada sadece yerli ve milli filmlerin gösterildiği ezik br festivalimsi olarak yoluna devam eder. seneye altın koza da aynı baskıyla karşılaşacaktır. iktidar kültür dünyasına hakim olma operasyonuna başladı.
  • kenan evren döneminde bile darbe karşıtı filmler altın portakalda yarışmış hatta ödül almıştı
    (bkz: uçurtmayı vurmasınlar)
  • ülke: türkiye
    yönetim biçimi: gelen tepkiler üzerine
  • atilla koçun antalyaya semt diyip üstüne de antalyaya çok şey teşekkür ediyoruz dediği festivaldir çok şey teşekkür ediyoruz biz de kendisine kültür bakanı olduğu için. aha ulasal film festivali dedi şimdi de.canım benim.
  • geziyi konu alan belgesel 'yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek' belgesel ön jürisi tarafından seçilmesine rağmen festival yönetimince sansüre uğramış programdan çıkarılmış. jüriyi falan uğraştırmasınlar bence ödül alacak filmleri direk menderes türel belirlesin.
    haber
  • yılmaz güney'in bakınız efendim yılmaz güney! sürü filmi (1980), işkence sahnelerine rağmen kadir inanır'ın oynadığı sen türkülerini söyle (1986) ve uçurtmayı vurmasınlar'ın (1989) henüz 12 eylül darbesinin tekinsiz iklim koşullarında ödül alabildikleri veya layık görüldükleri festival. şüphesiz örnekler çoğaltılabilir. kanun hükmü yapımıyla son günlerde konuşulur olmuşken akla geldi. kemalistler demokrasiden en uzak oldukları günlerde bile türkiye, ak parti'nin şimdiki halinden kırk sene ilerideymiş resmen. şapka çıkardım.
  • kanun hükmünde kararname ile yok edilen hayatları anlatan belgesel yüzünden çıkan olaylar. demet akbağ ne kadar güzel bir duruş sergiledi istifa ederek. tebrik ederim... bu ülkenin kendi vatandaşlarına terörist damgası vurup yıllarca hapislerde çürütmesi ne kadar acı. kendi vatandaşına ağaç kabuğu kemirsin demek ne kadar acı. tarihi bir kara lekesi olacak bu ülkenin. gerçi gönül bağım kalmadı ülkeyle pek. atatürk ün gençliğe hitabesini okuyunca hala hüzünlenebiliyorum...
hesabın var mı? giriş yap