• tc'nin 59. hukumetinde erkan mumcu'nun istifasi uzerine basbakan recep tayyip erdogan tarafindan bugun itibariyla kultur ve turizm bakani olarak atanmistir. akp'den aydin milletvekilidir.
  • daha ilk gununde "siyasette milletvekilligi esastir bakanlik istisnadir. her milletvekili bakan olmayi ister. benim de istegim bundan ibaretti. sagolsun basbakan yapti" diyen bakan.

    (bkz: persembenin gelisi carsambadan belli olur)
  • bakan oldugunu televizyondan ogrenen *bakan.
  • "evleniyoruz vs. türü yarışmalar için bir önlem düşünüyormusunuz" gibisinden bir soruya popilist cevaplar vermeyip "devletten yasakçılık beklemeyin, insanlar kendileri bu programlara sansür uygulayabilir, hem izleyip hem şikayet etmek olmaz" gibisinden akıllıca bir cevap vermiş, ilk izlenim olarak sıcak,şeker biri izlenimi bırakan bakanımız..
  • engin ardic diyor ki*;

    tatil yapmamakla övünen özel sektör çocuğu çok gördüğüm halde, memurla ilk kez karşılaşıyorum.

    erkan mumcu'nun yerine gelen yeni turizm bakanı (adının ahmet ya da mehmet olması önemli değil), 'otuz üç yıldır hiç izin kullanmadığını' açıklamış! hiç tatil yapmayan adam, tatile gelen yabancıların işlerine bakacak. otuz üç yıl izin kullanmamış adam, 'izin sektörünü' düzenleyecek. herhalde sadece halı, kilim, kuyum, oniks ve 'hanut' işlerini...

    halk şairi, 'şu dünyada üç beş arşın bezin var' demişti, 'bedestenler senin olsa ne fayda!'

    bu kafayla, muhterem, sen de bakan değil padişah olsan ne fayda!
  • randevu verdiği kişi ve kurumları, randevusuz çat kapı gelen vatandaşlarla harmanlayıp makamında hepsini cümbür cemaat ağırlayan, kuru incir vs. ikram eden, randevu saatinde 3 saat bekletip bir özür dilemeyen, ziyaretçisinin randevusunu planlayıp programlamayan, belediye hizmeti kıvamında bakanlık hizmeti vereceği sinyalleri yayan, tonton amca kıvamında, çalışkan-yorulmaz halkın dostu görünümlü, popülist tavırlı ve mumcu'yu şimdiden mumla aratan yeni bakanımız.
    ilk icraatının, üzerine tükürülüp depoya kaldırılan sanat eserleri varsa onları depodan çıkartıp layik oldukları yere koydurması olmalıdır. gerekiyorsa +18 tabelası asabilir...
  • 6 nisan 2005'de muğla'da katıldığı bir açılışta, rus turistler için "kitle turizminde almanlar fazla para bırakmıyor. ancak ruslar sonradan zengin olmanın görgüsüzlüğüyle fazla para bırakıyor. ruslar bu söylediğimi de duymasın, bu sene çok rus turist bekliyoruz" diyen bakan. bu görüntüler ve konuşma ajanslara düşmesine rağmen, söylediklerinin "haliyle" çarpıtıldığını, kendisinin "ruslar komünizm sonrası para kazandıkları için çok harcıyorlar" dediğini iddia etmiş sayın koç. ayrıca kendisine atfedilen sözleri söylemiş olsa bunun çok ayıp olacağını belirtmiş.
  • tayyip erdoganin bi konusmasi esnasinda da misil misil uyuyarak haberlere konu olan bakan.
    ama cok tatli uyuyo adam ya,boyle arada bi uyaniyo caktirmadan bakiyo etrafa farkeden var mi diye sonra yine mayisiyo.
    rus turistlerle ilgili soyledigi sey(dogru olsa da)den sonra ozur dilemeamacli yaptigi basin toplantisinda ki mimiklerinden,muzipliginiden,yuzundeki anne evde yokken vazoyu kirmis afacan cocuk bakislarindan farkettim ki daha cok malzeme cikacak turk medyasina kendisi sayesinde.
    (bkz: daha yeni basliyoruz)
  • ruslara "görgüsüz", "sonradan görme" gibi sıfatlar yakıştıran sayın bakanımızın amaçları aslında olası müttefikimiz rus devleti'nin parasını ülkemizde çar-çur eden kendini bilmez bazı rus turistlere rus hükumeti nezdinde dikkat çekmektir. ancak olayı bilinçli bir şekilde yanlış noktalara çeken "bir kısım medya" ve "akp düşmanı kamuoyu" dolayısıyla özür dilemek durumunda kalan bakan burada "espritüel hayatı"ndan kaynaklandığını tahmin ettiğim bir ifade kullanmıştır: "taziye". bakan, vefat eden ya da etmesi her an muhtemel türk-rus turizmi'ni kast etmiştir. kanımca.

    bu fırsatı değerlendirerek, aşağıda metnini neşredeceğim telefon mülakatını gerçekleştirdiğimiz muhterem pederime de özür ve taziyelerimi bildirmeyi deyn addederim:

    baba: bunlardan kadro çıkmaz, hükümet kuracak insanları bulamazlar.
    tannhauser: baba neden öyle diyorsun, tanımazsın etmezsin!
    b: eşşoğleşşek, sana dedik ya buradaki üçüncü sıra adayları parti merkezine koltuk hediye eden bir avukat, aday gösterecek adam bulamadıkları için onu gösterdiler. biliyoruz da konuşuyoruz herhalde. bunlar bu kadar oy alacaklarını bilemediklerinden, ikinci, üçüncü sıralara bulduklarını yazdılar.
    t: daha adamlar hükümeti kurmadılar, icraata başlamadılar, hele bakalım sonra değerlendiririz, değil mi ama. demokrasi, barış, insan hakları, hede, hödö...
    b: dedittirme lan demokrasine, dün sıçtığım bok daha kurumadın bile. ülkenin canına okunduktan sonra görsen ne görmesen ne, eleştirsen ne, eleştirmesen ne?
    t: ya baba böylesiniz işte tanımadan, etmeden yargılayıp insafına (espritüel hayatımdan akıp gelmiş) hükmediyorsunuz.
    b: çaaat....
  • özür dileme toplantısında "espritüel yaşamım" diyerek yeni bir yaşam biçimini literatüre eklemiş şen kişilik. the secret life of walter mitty'den sonra yeni bir esere ilham kaynağı olmasını dileriz. *
hesabın var mı? giriş yap