• bir anlamda socrates'in idamina sebep olan unlu yunan komutani. abinin socrates'e asik oldugu ve socrates'in ona yuz vermedigi malum zaten. socrates'in ona yuz vermemesi onu begenmemesinden falan degil, ben yasli basli adamim, dunya islerinden de elimi etegimi cektim, ask isleriyle isim olmaz fikriyatindandir. bunu da alcibiades'e defalarca soyler. ama alcibiades onun en azimli ogrencisidir, socrates onu yetistirmis, basarili bir komutan olabilmesi icin gerekli olan karizmayi ve kulturu ona vermistir. genc komutan her seyini borclu oldugu bu ihtiyar filozofa hayrandir ve asiktir.

    olaylar peleponnes savasi sirasinda gelisir. alcibiades konsule sicilyaya bir gemi ekspedisyonu duzenlenmesi icin bastirmaktir. bu tarihte esi benzeri gorulmemis bir saldiri olcaktir, butun yunan donanmasi sicilyaya gidecek ve oradaki sparta sumurgelerini ele gecirecektir. bu peleponnes savasi icin bir donum noktasi olabilirdi. aslinda yunanli komutanlar ve konsulun ileri gelenleri bu fikre hic sicak bakmamaktadir. tum donanmayi sicilyaya gonderirlerse, atina'nin savunmasiz kalacagini dusnuyorlardi. savas karari icin konsul toplanti yaptiginda, alcibiades tutkulu bir konusma yapar ve socrates'den ogrendigi butun retorik kabiliyetini kullanarak konsulu savas icin ikna eder. konsulde sen madem bu kadar gazsin, bu donanmanin basina da sen gec bari der. alcibiades zevkle kabul eder.

    donanmanin yola cikmasindan bir iki gun once ilginc olaylar gelisir. once plato'nun symposiumadli diyalogunda bahsi gecen olaylar yasanir. alcibiades resmen bir ormanci tadinda dergahi basar, zil zurna sarhos olan alcibiades socrates'e olan askini herkesin onunde yineler ve yine herkesin onunde socrates'den basini alir. ertesi sabah atina halkini bir supriz beklemektedir. efendim atina'da yollarin kose baslarina gezginlerin koruyucusu, sans ve bereket getiren dogurganlik tanrisi hermes'in heykelleri vardir. bu heykeller biraz bizim guney beldelerimizde turistlere sikca sattigimiz malafati dikmis bereket tanricasini hatirlatir. hermes'in erkeklik uzuvlari tum ihtisamiyla geleni geceni selamlar, onlari korur, sans getirir.

    iste symposium'un ertesi sabahi atina halkini bekleyen supriz de budur: atina'daki butun hermes heykelleri vandalizmin kurbani olmus ve hadim edilmistir. ufak bir arastirma bunu yapanin kimligini aciga cikarir: alcibiades. gece ki kizginligiyla socrates'e bir mesaj vermeye calistigi asikardir. donama ertesi gun yola cikacakken komutani hapse atmak, sehir icin buyuk problem yaratacaktir. konsul gizli bir toplanti yapar ve hic bir sey olmamis gibi davranmaya karar verir. ama bu buyuk suc cezasiz kalmayacaktir: alcibiades donanmayla yola cikacak ve savasacaktir. ya savasta kendisi olur, ya da geldiginde idam edilir.

    alcibiades donanmayla yola cikar, cikar cikmasina ama tam savas baslayacagi zaman da spartalilarin tarafina gecer. alcibiades salak degildir ve konsulde bir suru adami vardir. hakkinda verilen karari ogrenmis, o da hic bir sey olmamais gibi davranmis ve son anda da canini kurtarmistir. efendim savas atina'nin doanmasinin tamaminin yok olmasiyla sonlanir. donama komutansiz kalinca koordinasyonu saglayamaz ve uzun sure direnerek denizin dibini boylar. sicilya ekspedisyonundaki malubiyet peleponnes savasindaki malubiyetin basladigi pivot noktadir.

    alcibiades gotu kurtarir tabi, daha savas sirasinda affedilmis olarak geri cagrilir. savas sonrasinda da atina'ya hizmetlerde bulunur. guclu komutan, dokunmak kolay degil. lakin m.o. 404 yilinda peleponnes savasini kaybeden atina, faturayi birilerine kesecektir. m.o 399 yilinda socrates atina gencligini bozmak ve yeni tanrilar icat etmek sucundan mahkemeye cikarilir ve idam edilir. bilin bakalim bozuldugu iddaa edilen atina genclerinden biri kimdir?
  • 27 yil suren peleponnes savasi suresince 5 kez taraf degistirip toplam 7 ulkeyi (bu ulkelerden birinin pers imparatorlugu oldugu da dusunulurse; sayisiz ulusu da diyebiliriz) birbirine dusurerek kendini asmis insan evladi
  • sokrates idam edildiğinde 32 yaşında olan ksenophon, sokrates'le ilgili "hatıralarında" alkibiades'ten de bahseder. alkibiades'in hocası olması dolayısıyla sokrates'in kendisinin suçlanmasının saçma olduğundan, alkibiades'in hırs dolu bir adam olmasından, sokrates'in onu aksine doğru yola çekmeye çalıştığından ama alkibiades'in amacının erdem kazanmak değil sadece konuşmada ve tartışmada ustalaşmak olduğundan falan dem vurup şunu anlatır:

    "...nitekim anlatılanlara göre alkibiades daha yirmi yaşına gelmeden, koruyucu ve devlet başkanı perikles ile aralarında yasalar üzerine şöyle bir konuşma geçmiş: "baksana perikles, bana yasaların ne olduğunu öğretebilir misin?" - "elbette", demiş perikles. "tanrı aşkına, öğret öyleyse", demiş alkibiades, "bir takım kişilerin yasalara uyan insanlardır diye övüldüklerini duyduyuğum için yasanın ne olduğunu bilmeyen insanın böyle bir övgüyü hak edeceğini sanmıyorum". "yasanın ne olduğunu bilmek istemen hiç de zor olmayan bir soru alkibiades", demiş perikles; "halkın bir araya gelip neyin yapılması neyin yapılmaması gerektiğini düşünüp belirterek yazdığı şeylerin tümü yasadır." - "iyiyi mi, yoksa kötüyü mü yapmak gerektiği düşünürler? - "iyiyi, zeus hakkı için, delikanlı, kötüyü değil elbette", demiş. "halk değil de oligarşilerde olduğu gibi birkaç kişi bir araya gelip ne yapmak gerektiğini yazarsa, bu nedir?" - "devlette egemen olan grubun ne yapmak gerektiğini düşünerek yazdığı şeylerin hepsi yasa diye adlandırılır." - "devlete egemen tiran yurttaşlara ne yapmak gerektiğini yazarsa, bu da mı yasadır?"- yönetici tiranın yazdığı da yasa diye adlandırılır." "zorbalık ve yasa tanımama nedir, perikles? güçlünün zayıfa kendi uygun bulduğu şeyi ikna yoluyla değil, zorla yaptırması değil mi?" - "evet bence de öyle", demiş perikles. "tiranın yurttaşları ikna etmeden yazıya geçirip yapmaya zorlaması yasa tanımama değil mi?" - "doğru", demiş perikles; "tiranın ikna etmeden yazdığı şeylerin yasa olduğu sözümü geri alıyorum". "azınlığın çoğunluğu ikna etmeden egemen olarak yazdığı şeylere de zorbalık diyecek miyiz, demiyecek miyiz?" - "bence insanın yazarak olsun yazmadan olsun karşısındakini ikna etmeden zorlaması yasadan çok zorbalıktır", demiş perikles. "o halde, çoğunluğun servet sahibi olanlara egemen olup ikna etmeden yazıya geçirdiği şeyler de yasadan çok zorbalık olmalı, değil mi?" "çok doğru, alkibiades", demiş perikles, "biz de senin yaşında bu konularda ustaydık; nitekim, bunlarla senin ilgilendiğin gibi ilgilendik ve kafa yorduk". alkibiades de şöyle demiş: "ah perikles, keşke en usta olduğun zamanlarda senin yanında olsaydım!"

    işte böyle öteki yurttaşlardan daha üstün olduklarını anlar anlamaz, bir daha sokrates'in yanına uğramaz oldular (kritias ve alkibiades için diyor); çünkü ondan başka bakımlardan da hoşlanmıyorlardı, kazara karşılaşacak olsalar yanıldıkları konularda eleştirilmelerine öfkeleniyorlardı; bu arada politikaya atılmışlardı, zaten onları sokrates'in yanına iten de buydu."

    ksenophon, sokrates'ten anılar, türk tarih kurumu yayınları.
  • atina'nın ünlü devlet adamlarından biridir. akrabası perikles'e özenerek, atina'ya dünya egemenliğini sağlayabilmek adına sicilya'ya sefer düzenleyip 30.000 seçkin askerin ölümüne neden olmuş ve yenilgi sonrası kaçmıştır. bunun yanısıra, iranlılarla birleşip atina'ya ihanet etmiştir, sonrasında da zaman zaman atina'nın düşmanlarıyla işbirliği içerisine girmiştir.
  • platonun sira arkadasi olup,sokratese asik olmus olan eski yunanli sahsiyet.
  • eski yunanin en satici komutani denilebilir. atina ordularinin konutaniyken once atinaya ihanet edip sparta tarafina gecmis, sonra spartayi da satip atinaya geri donmustur.
    evet sokratese asik olmus ama karsilik bulamamistir.
  • tides of war adlı kitapta hikayesi anlatılan atinalı.
  • azra erhat'ın şölen/symposion'un önsözünde yaptığı özet alkibiades tanıtımı:
    "yunan tarihini okudunuzsa, alkibiades'i, atina'nın baş belası bu genç, yakışıklı, varlıklı, şımarık halk önderini tanırsınız. akrabası ve velisi olan büyük perikles'e benzemeye, atina'ya dünya egemenliğini sağlamaya özenmişti alkibiades; bu amaçla da nice nice serüvenlere atılmış, 30.000 seçkin askerin ölümüne sebep olan sicilya seferine atina'yı o sürüklemişti. sonra da atina'da yıldızı sönünce, iranlılarla birlik olup, düşmana satmıştı vatanını."

    "şölen'de de bu demeç vardır belki: bir çözümleyimcinin, sokrates'in önünde, alkibiades'in seslendiği ve arzuladığı agathon olabilir. (...) biri için olmayınca hiç kimse aşktan sözetme isteği duymaz." roland barthes - fragments d'un discours amoureux

    "onu satyr marsyas'a da benzetebilirim. görünüş bakımından bu silenlerin tıpkısısın sokrates. yalan mı? daha başka benzerlikler de var aranızda, söyleyeyim bak. bir defa her şeyle saygısızca alay edersin*, doğru değil mi? değil dersen tanıklar getiririm. kaval çalmasını bilmez misin? öyle bilirsin ki, marsyas hiç kalır yanında." eflatun - symposion/şölen (alkibiades'in ağzından)

    "onu* her dinleyişimde, yüreğim yerinden oynar, korybantlardan* beter olurum, sözleri yaşlar akıtır gözlerimden. (...) bu marsyas'ı dinledikten sonra, kaç defa hayatı benim yaşadığım gibi yaşamamalı dedim kendi kendime. (...) onun için tıkıyorum kulaklarımı sözlerine, seirenlerden* kendimi korur gibi, bucak bucak kaçıyorum, şuracıkta, bu adamın ayakucunda ömür boyu oturup kalmayayım diye. (...) utandığım tek insan odur benim. (...) bu yüzden kaçak bir köle gibi kaçıyorum ondan, her gördükçe de verdiğim sözlerden utanıyorum. insanlar arasından çekip gitmesini candan dilediğim bile oldu çok defa. (...) kısacası bu belalı adamla ne yapacağımı bilmiyorum." eflatun - symposion/şölen (alkibiades'in ağzından)

    "beğenmediğim tarafına gelince, bana ettiklerini anlatırken ona da dokunmuş oldum. yalnız bana* yapmadı bunu, glaukon'un oğlu kharmides'e, diokles'in oğlu euthydemos'a da, nicelerine de yaptı. onları da seviyormuş gibi görünüp aldattı, sevecek yerde, kendini sevdirdi. bunları iyi dinle ki agathon, seni de aldatmasın bu adam*." eflatun - symposion

    (bkz: atopos)
    (bkz: fragments d'un discours amoureux/@ibisile)
    (bkz: silen/@ibisile)
    (bkz: potidaia)
  • döneminde lakabi bukalemun olan. serrefsizligin kitabini yazmistir.
  • m.ö. 408 'de selymbria (günümüzde silivri) şehrine saldırmıştır. neden saldırdığıyla ilgili çeşitli iddialar olsa da, yazlıkçıların bunun askerlerini plaja almaması iddiası ağır basmaktadır.
hesabın var mı? giriş yap