• ingilizlerden maaş aldığı, etki ajanı olduğu ve ermeni'lerin iddialarını ermeniymişcesine desteklediği için kurtuluş savaşı yıllarında kuva-ı milliyeciler tarafından artin kemal olarak da anılan bir vatan hainiydi.

    edit: "ben sattım sanki vatanı, kötüleyin."
  • 1 nisan 1921'de başlayan yunan taarruzu sırasında istanbul'dadır. yunan taarruzunun başarılı olması onu heyecanlandırmıştır. şu sözlere bakın:
    "...haydutların işi gücü savaş. siyasetten zerre kadar anladıkları yok. ellerinde derme çatma bir ordu, birkaç tane de düzme kahraman, dövüşüp duruyorlar. hükümet ölçmüş biçmiş, uygun görmüş, sevr antlaşmasını imzalamış. size ne oluyor a zırzoplar? beyhude yere kan dökmenin alemi var mı? öğrendiğime göre, londra'da da çocuk gibi, izmir'i isteriz, edirne'yi isteriz, adana'yı isteriz, hatta 'tam istiklal isteriz' diye tutturmuşlar. ne demiş arap, 'elhekmü limen galebe', galibin dediği olur. işte bu kadar! bu kavrayışta, bu bilgide, bu çapta adamlar, değil devleti, ufak bir aşireti bile idare edemezler! edebilseler, yunan ordusu şimdi eskişehir yolunda olur muydu?"
    kaynak: turgut özakman, şu çılgın türkler
  • bende şöyle çağrışımlar yapan:

    mehmet baransu bey

    rasim ozan kütahyalı bey

    salih memecan beyefendi

    nazlı ılıcak hanım
  • yarı sahibi olduğu ve başyazılarını yazdığı peyam-ı sabah gazetesi'nde 8 ekim 1920 günü anadolu'dan gelen bir yabancının ağzından aldığı haberleri bakın nasıl sevinçle yazıyor:

    " çanlarına ot tıkanıyor. mustafa kemal askerlerinin moralleri pek düşük, teçhizatları pek noksan şevk ve gayretleri hiç yok. taşıtları ise çocuk oyuncağı gibidir. gerçi birkaç kamyonları var ama hepsi kullanılmaz halde motorları bozuldu mu bir daha tamir edilemiyor. benzin ve yedek parça yok. ancak mandaları var. bu zavallı aç, zayıf hayvanlar, bozuk yollarda ancak iki atımlık cephanesi olan topları zorlukla çekiyorlar. askerlerin elbiseleri tarife sığmaz, her birinin kıyafeti ayrı, çoğu yalınayak yürüyor; halbuki kış..."

    bir başka yazısından:

    "mustafa kemal'ler, ali fuat'lar ve ötekileri bu derece batıl içinde yüzdükleri için bu ülkeyi şimdi olduğu gibi her felakete uğratabilirler. onlar faydalı hiçbir işe yaramazlar. fakat hamdolsun sayıları azdır. öylelerini vücudun hastalanmış uzuvları gibi kesip atmalı!!!"

    24 haziran 1922 de zaferden 2 ay önce yazdıkları da şöyle bu şahsın :

    "amacımıza ermek için kuvvetimiz yeterli midir? biz ta başlangıçtan beri söylediğimiz gibi, o inançtayız ki beklenen sonucu askerle, orduyla elde edemeyiz. şöyle böyle arkasını avrupa'ya dayayan bir yunanistan, inönü bozgunlarından beri dört beş ay aydır olduğu gibi daha uzun müddet topraklarımızda tutunabilir, barınabilir. çare olarak dış siyasetimizi güçlendirmeyi, avrupa devletleriyle uzlaşmaya gidilmesini teklif ediyoruz. bunun için yüksek temkinli zekalara muhtacız ki, öyle bir gücü ancak bir babıali hükümeti yaratabilir. böyle bir hükümet bir yandan hilafet ve saltanatı temsil eder, bir yandan da avrupa devletleri ile barış görüşmelerine girişir."

    ali kemal'in hain olup olmadığını tartışabilirsiniz* ama milletine hiç inanmadığı, onu tanımadığı gibi, kaderini yabancıların elinde arayan bir tatlısu aydını olduğu su götürmez bir gerçek.

    kaynak : yıllarboyu tarih dergisi, eylül 1978
  • londra konferansı öncesinde şöyle yazmıştır:
    "avrupa ile başa çıkmayı, yüzyıllardan beri asya'nın hangi kavmi başardı ki biz başarabilelim?"
    ayrıca gazetesinde çerkez ethem'in şu sözlerini yayımlar:
    "mustafa kemal, yunan ordusunun hızlı bir taarruzuna bir dakika bile dayanamaz."

    kaynak: turgut özakman, şu çılgın türkler
  • komik olan, kendisinin muhalif sayılmasıdır.

    beyler, ali kemal ankara'da oturmuyordu. istanbul'da oturup, istanbul'da iktidardaki, fiilen olmasa da kanunen meşru olan hükümeti destekliyordu. anlayacağınız, dönem iktidarının destekçisi, saldırısının hedefi her zaman muhalifler olan bir adamdı. benim bildiğim muhalifin tanımı bu değildir.

    lan bi dakika. biraz önce akp yandaşlarını tanımladım. tevekkeli adamlardaki bu durmak bilmez ali kemal sevdası.

    şahsi kanaatimce, linç edilmesi haksız ve yanlış, vatan haini olarak damgalanması bir radde aşırı olsa da, dar kafalı, vizyonsuz, gelecek öngörüsü olmayan, machiavelli'nin "doğu halklarını fethetmek zordur, ama bir kere fethettikten sonra hükmetmek kolaydır. zira kudretliye biat etmek doğalarında vardır" lafını haklı çıkarır bir adamdı. kendisine yapılanların görüşlerini haklı çıkarır olduğunu düşünmek için gereken düşünsel zavallılığı hayal bile edemiyorum.
  • "...kemalist devrimcilere karşı çıkanların başında gelen mandacı yazar ali kemal, 25 nisan 1920 tarihinde şöyle yazar:
    . idam, idam, idam! mustafa kemal cezasını bulacak!

    kemalist devrimciler savaşı kazanır, 9 eylül 1922 tarihinde türk ordusu izmir'e girer. hemen ertesi günü, ali kemal şöyle yazar:
    .gayeler bir idi ve birdir." pavyon, taraf ve ordu
  • 90 yıl geçmiş ama hala ite kaka, zorla kahraman çıkartılmaya çalışılan kişi.

    yalnız arkadaş ali kemal savunucağım ayağına halifeliği de araya sokuşturmayı da başardınız ya bravo?

    valla bak liberal falan hikaye, laf çakmak uğruna her yol size helal anladık onu.

    "ingilizlerin ilgi alanındaki petrol bölgelerinde bir bildirisiyle milyonları harekete geçirebilecek halifeliği lağvedelim" yuh artık, arkadaş hilafet dediğin ilan etmekle olmuyor, iktidar olacaksın, ordun olacak, sana tabi olanlar, kabul edenler olacak... var mı böyle bir şey?

    1. dünya savaşında ilan edilen bir cihad-ı ekber vardı ne oldu o? kim salladı?

    bu türkiye'yi ingilizler kurdurdu ayağının da ekmeğini bir 10 sene daha yerseniz artık. çanakkale'de ingiliz donanması ile fransız donanması tarumar olmuş churcill'in istifa etmiş, istanbul'dan çekilmemek için binbir katakulli dönmüş, ingiltere'de istifalar, düşen hükümetler, yunanistan'da asılan generaller değişen rejimler... hepsi puff tabi ingilizler verdi, aynen...

    bir de ali kemal'in tartışmaya açılma şekli ile ilgili olarak ortada olan bir şey var. yazılar olayları sebepleri şunlar şunlar şu sebeple olmuşturdan ziyade; "bak birader eskiden bizim gibi aydın adamlara hain denilip linç edilmişler ama onlar esasında kahramandı yea" tarzında.

    ali kemal olayından ziyade bu alttan alttan ideoloji ittirme çabaları gayet iğrenç ve bayağı...
  • öngörüden, vizyondan yana fakir biriydi. hainliği tartışmasına girmeden çapsızlığından bahsediyorum. kuvvacıların mutlaka başarısız olacaklarına "kesinlikle" inanması bir tarafa, başarılı olmalarındansa yenilmelerini vatan için daha hayırlı görüyordu. ve bu fikrini sadece kendine saklamamıştır, manipülasyor, anlaşmalar, destekler vardır kazanmasını istediği tarafa. taraftır. kuvvacıların düşmanı tarafındadır, onların düşmanıdır.

    ha bir de bu gibi herifleri savunan tarih deşici zevatın mesela bir tripoliçe katliamı, navarin katliamı gibi konulara hiç girmemesi, yunan bağımsızlık savaşında kleftlerin, koloktronis'in çoluk çocuk yaşlı demeden onbinlerce sivil türkü katletmesi konularına hiç girmemesi de hoşmuş.

    varsa yoksa türk resmi tarihi hatalı değil mi?

    ali kemal mağdur, boğazlıyan kaymakamı kemal bey zaten suçlu olduğu için asıldı, menemen olayı düzmece, kurtuluş savaşı yalan, zavallılar hep katledildi anadoluda. sürüngenler sizi.
  • tek suçu gazetelerde yazı yazmak olan kişi.

    tabi mütareke dahiliye nazırlığı yapan, kuvayi milliye'ye eşkıya diyen, genelgeler yayınlayan benim zaten. tamam yazıp sildiğiniz linkleri bile okumuyorsunuz da hiç olmazsa başlık içinde ara falan yapın yahu. (bkz: #5802566)

    ayrıca gazeteciliği de iyiymiş, gerçi paris'ten geçtiği haberleri oradaki gazetelerden araklayıp tercüme edip kendisi yazmış gibi göndermesi, yapmadığı röportajları kendi yapmış gibi göstermesi falan var ama olsun, adam liberal yahu? katkısı olduğu 31 mart vakasında ittihatçı diye linç edilen alakasız subay ve mebuslar da bir yanlış anlamadan ibaret zaten.

    tamam ya dikelim heykelini, valla, altına da gayeler bir idi ve birdir falan yazarsınız ... gerçi atatürk heykelleri için demediğini bırakmayan tayfanın birdenbire heykele merak sarması da güzel, siz busunuz işte...
hesabın var mı? giriş yap